Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, İran’la 4 Mart’ta varılan ortak mutabakat sonrasında istenilen düzeyde bir ilerleme kaydedilemediğinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Tahran yönetimine, söz konusu mutabakatta belirlenen maddelerin yerine getirilmesi için ciddi ve düzenli işbirliği yapması çağrısında bulundu.
Başkan Grossi, UAEA Yönetim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuştu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Japonya’daki Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken radyoaktif atık suyun boşaltılmasına ilişkin gelişmelere değinen Grossi, bu ülkedeki muhatapları Tokyo Elektrik Enerji Şirketinin (TEPCO) geçen ay başlattığı atık suyu denize boşaltma sürecine yönelik Ajans uzmanlarının buradan düzenli olarak bilgi paylaşımında bulunduğu söyledi.
Atık suyun boşaltılmasına yönelik sürecin başlamasından bu yana kurum yetkililerinin buradaki işlemin uluslararası standartlara uyup uymadığını kontrol etmek için bulunduğuna işaret eden Grossi, Ajansın burada bir ofis açtığının ve bu birimin ana görevinin söz konusu atık suyun boşaltılması olduğunun altını çizdi.
Grossi, boşaltım başlamasıyla deniz suyundan aldıkları numunelere yaptıkları analizler sonucunda sudaki trityum seviyelerinin Japonya’nın operasyonel sınırının altında olduğunu ifade etti.
Bölgede bazı ülkelerin atık suyun okyanusa boşaltılmasına ilişkin kaygılarına da değinen Grossi, Ajansın bağımsız ve uluslararası bir kurum olduğunu, sürecin standartlara uygun bir şekilde ilerlemesi için sahada bulunduğuna dikkati çekti.
İran’la ilerleme kaydedilemedi
Grossi, İran’la 4 Mart’ta imzalanan mutabakat sonrasında bu ülkenin özellikle Ajansa bildirilmemiş yerlerde tespit edilen nükleer malzeme ya da nükleer malzemenin bulaştığı ekipmanlara ilişkin istenilen düzeyde açıklamada bulunmadığını söyledi.
“4 Mart’ta Tahran’da imzalanan ortak mutabakatta belirtilen faaliyetlerin uygulanması konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmemiş olmasından üzüntü duyuyorum.” ifadesini kullanan Grossi, İran’ın Varamin ve Turquzabad bölgelerinde antropojenik kökenli uranyum parçacıklarının varlığı konusunda Ajans’a teknik açıdan güvenilir açıklamalar sunması ve ilgili nükleer malzemenin veya kirlenmiş ekipmanın mevcut konum ya da konumları hakkında bilgilendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Grossi, İran’daki Uranyum Dönüştürme Tesisi (UCF) ile ilgili nükleer madde dengesi değerlendirmesindeki tutarsızlığın da çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.
İran’ı herhangi bir konuda suçlamadıklarını, kurum olarak sorulması gereken soruları yöneltip yanıt almaya çalıştıklarını dile getiren Grossi, Ajansın bu ülkenin nükleer programının barışçıl olduğuna dair güvence sağlayabilmesi için güvenlik denetimi anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Grossi, “İran’ı, ortak mutabakatta yer alan taahhütlerin yerine getirilmesine yönelik olarak Ajans ile ciddi ve sürekli bir şekilde çalışmaya çağırıyorum.” dedi.
Zaporijya Nükleer Santrali
Ukrayna’da bulunan Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporijya Nükleer Santrali’ne ilişkin gelişmelere de değinen Grossi, Ajansın buradaki misyonunda yer alan müfettişlerin raporlarında, nükleer santral çevresinde artan askeri hareketlilik ve patlamalara ilişkin bilgi aktardığını, nükleer güvenlik açısından bu durumun endişe verici olduğunu söyledi.
Grossi, yakın bir tarihte nükleer santraldeki gelişmeleri görüşmek üzere üst düzey ziyaretler gerçekleştireceğini kaydederek, Ajans müfettişlerinin santralin her noktasına erişim sağlamak için talepte bulmayı sürdürdüklerini aktardı.
4 Mart’ta sağlanan mutabakat
UAEA ve İran arasında 4 Mart’ta yapılan ortak mutabakat doğrultusunda, iki taraf arasında işbirliğinin artırılması ve Tahran yönetiminin burada Ajansa bildirilmeyen 3 yerde tespit edilen nükleer malzemeye ilişkin yeterli teknik açıklamada bulunması hususunda anlaşılmıştı.
Mutabakat kapsamında ayrıca, Şubat 2022’de Tahran yönetimi tarafından devre dışı bırakılan Ajansın bu ülkedeki nükleer faaliyetlerini denetlemek amacıyla tesislere yerleştirdiği kamera ve benzeri cihazların yeniden aktif hale getirilmesine ilişkin sürecin başlatılması hususunda da uzlaşı sağlanmıştı.