Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatao Bensouda, Libya’da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunduğu raporda, Mahkemenin yakalama kararlarının uygulanması için BM Güvenlik Konseyi ve UCM’ye taraf ülkelerden yardım istedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle BMGK’ye video konferansla bağlanan Başsavcı Bensouda, Mahkemenin yakalama kararlarının icrasından UCM’ye taraf ülkelerin sorumlu olduğunu belirtti.
Görev süresi 15 Haziran’da sona erecek olan ve son kez BMGK’ye brifing veren Bensouda, sanıkların yakalanamamasını “UCM’nin adaleti sağlayamamasındaki en büyük engel” olarak nitelendirdi.
Bensouda, 43 sivilin ölümünden sorumlu tutulan ve hakkında yakalama kararı bulunan Hafter’e bağlı komutan Mustafa Busayf El-Verfali’nin adaletle yüzleşemeden 24 Nisan’da Trablus’ta öldürüldüğünü, cinayet ve işkence gibi suçlardan hakkında yakalama kararı bulunan eski Libya İstihbarat Ajansı Başkanı Al-Tuhamy Muhammed Halid’in de yargılanamadan Kahire’de öldüğünü kaydetti.
Libya’da devrik lider Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfulislam Kaddafi’nin adaletten kaçtığını dile getiren Bensouda, Libya Ulusal Hükümeti’nden Kaddafi’yi yargılanması için UCM yetkililerine teslim etmesini istedi.
Libya’nın doğusundaki hapishanelerde “insan hakları ihlalleri”
Haziran 2020’de ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e bağlı milislerden kurtarılan Terhune kentinde bulunan toplu mezarlara değinen Bensouda, bu mezarlarda yüzden fazla kişinin cansız bedenine ulaşıldığını bildirdi.
Bensouda, Darbeci Hafter’e bağlı ve kendini Libya Ulusal Ordusu (LNA) olarak isimlendiren gayrimeşru güçlerin kontrolündeki Gernada ve Al-Kuweifiya hapishanelerinde cinayet, işkence, tecavüz ve zalimane muameleler gerçekleştirildiğine ilişkin delillere ulaşıldığını kaydetti.
Mahkemeye, Libya’nın başkenti Trablus’un 80 kilometre batısındaki Zlitan kenti yakınlarında bulunan Milita Hapishanesi’de işkence yapıldığına dair güvenilir bilgiler ulaştığını belirten Bensouda, yıllardır bu tür şikayetler gelmesine rağmen sorumluların cezalandırılamadığına dikkati çekti.
“Keyfi tutuklamalara son verilmeli”
Bensouda, ülkenin doğusundaki askeri mahkemelerin adil yargılanma hakkını gözetmeden çok sayıda yargılama yaptığına ve “idam” kararı verdiğine değindi.
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) raporlarını hatırlatan Başsavcı, resmi kayıtlı hapishanelerde 8 bin 850 kişinin, diğer silahlı grupların kontrolündeki hapishanelerde ise 10 binden fazla kişinin keyfi tutuklamalar nedeniyle bulunduğunu dile getirdi.
Bensouda, uluslararası gözlemcilere hapishaneleri gözlemlemesi için erişim izni verilmesini isteyerek taraflara “keyfi tutuklamalara son verilmeli” çağrısında bulundu.
Yargılamalar için deliller toplanıyor
Bensouda, UCM Roma Tüzüğü’ne göre savaş suçu sayılacak verileri toplayıp analiz ettiklerini anlatarak, sivillerin, hastane, okul ve ibadet yerlerinin kasıtlı hedef alınmasının savaş suçu teşkil ettiğini vurguladı.
Libya’da çok sayıda yabancı paralı asker bulunduğunu ifade eden Bensouda, bu milis gruplarının Libya’yı terk etmesi uyarısında bulundu.
Bensouda, “Milisler başka ülke vatandaşı da olsa bu grupların Libya’da işlediği suçlarda UCM’nin yargılama yetkisi bulunuyor.” dedi.
Başsavcı, Bingazi ve Tarhuna’da yerlerinden göç etmek zorunda kalanlarla görüşüldüğünü ve mevcut delillerin korunarak kayıt altına alındığını bildirdi.
Mart ayında yeni Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) göreve gelmesinin ardından raporlanan suçlarda ve ihlallerde azalma olduğuna dikkati çeken Bensouda, hükümetin sorumluları cezalandırma çabalarını takdirle karşıladıklarını belirtti.