Başvuruya imza atan 15 avukattan biri olan Andrew Phypers, Kanada yerlilerinin televizyon kanalı olan APTN News’e yaptığı açıklamada, UCM savcılarının suçlamada bulunmanın ön koşulu olan ön soruşturma açma taleplerini reddettiğini söyledi.
Phypers, başvurunun reddedilmesinde, yatılı kilise okullarında yaşanan ölümlerin Kanada’nın insanlığa karşı suçları onaylamadan önce meydana gelmesinin etkili olduğunu duyurdu.
Kanada genelindeki 15 avukat, UCM’ye 3 Haziran’da başvurarak, Kanada ve Vatikan devletlerinin yatılı kilise okulları konusunda insanlığa karşı suç işlemekten soruşturulmasını talep etmişlerdi.
UCM soruşturma ve kovuşturma yetkisine sahip
Lahey’de bulunan UCM, insanlığa karşı suçlar konusunda “herhangi bir sivil halka karşı geniş çaplı bir saldırının parçası olarak işlenen ciddi ihlalleri” soruşturma ve kovuşturma yetkisine sahip.
İnsanlığa karşı suçlar arasında özellikle kadın ve çocuklara yönelik cinayet, tecavüz, hapis, zorla kaybetme ve köleleştirme gibi suçlar yer alıyor.
Resmi kayıtlarda olmayan çocuk mezarları insanlık suçlarının kanıtı
Başvuru işlemlerinde grubun önderliğini yapan Avukat Brendan Miller soruşturmanın; mezarlık alanlarının oluşturulmasında ve bu alanların örtbas edilmesinde yer alan Katolik Kilisesi ve Kanada hükümetinin çalışanları, ajanları ve aktörlerinin soruşturulması gerektiğini açıklamıştı.
Miller, hükümet ve kilise koruması altındaki çocukların ölümleri, mezarları ve maruz kaldıkları muamelelerin insanlık suçlarının kanıtı olduğunu ve UCM’nin “gerçekleri ortaya çıkarmak için ne gerekiyorsa yapmasını” ifade etmişti.
Kanada tarihinin en büyük çocuk istismarı
“Kanada tarihinin en büyük çocuk istismarının yaşandığı yer” olarak kabul edilen Yatılı Kilise Okullarının ilki, 1880’lerin başında açılmış ve sonuncusu da 1997’de kapatılmıştı.
150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla alınarak yerleştirildiği kiliselere ait yatılı okullarda, bu çocukların büyük bölümü rahip, rahibe ve diğer öğretmenler tarafından fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet ile istismara uğramıştı.
Ülkede 2010’da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonunun kayıtlarına geçen istismarların yanı sıra bazı çocukların üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı da belirlenmişti.
Kanada federal hükümeti, binlerce çocuğun açlık, soğuk ve hastalık sonucu hayatını kaybettiği yatılı kilise okullarında yaşananlar için mağdurlardan resmen özür dilemişti.
İlk mezarlar geçen yaz ortaya çıkarılmıştı
Kanada’da eski yatılı kilise okulu bahçesindeki kayıt dışı çocuk mezarları, ilk defa 29 Mayıs’ta British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde bulunan 215 çocuğa ait ceset kalıntılarıyla gündeme gelmişti.
24 Haziran’da da Saskatchewan eyaletindeki Marieval Yatılı Kilise Okulunun bahçesinde resmi kayıtlarda olmayan 751 çocuk cesedi kalıntısının olduğu mezarlar bulunmuştu.
Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski St. Eugene Misyon Okulunun yakınında da 30 Haziran 2021’de 182 çocuğa ait ceset kalıntılarının olduğu kayıt dışı mezarlar saptanmıştı.
British Columbia eyaletinin Güney Körfez Adaları’ndan Penelakut Adası’ndaki Penelakut Yerli Kabilesi de 12 Temmuz’da yaptıkları duyuruda, Kuper Yatılı Kilise Okuluna ait bölgede 160’tan fazla “belgesiz ve işaretsiz” mezar bulunduğunu açıklamıştı.