Ankara Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Hatice Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOAH’ın genellikle öksürük ve balgam çıkarılması, nefes darlığı ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi.
KOAH’ın endüstrileşmenin yanı sıra modern yaşamda hareketsizliğin artmasıyla giderek artan küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Kılıç, “Dünyada her 10 kişiden birinin, Türkiye’de ise her 5-6 kişiden birinin KOAH olduğu bilinmektedir. Ayrıca dünyada ve ülkemizde inme, kalp hastalıklarından sonra 3. sıradaki ölüm nedenidir.” bilgisini verdi.
Kılıç, KOAH’ın, genetik özelliklerin sigara ve hava kirliliği gibi çevresel faktörlerden etkilenerek zaman içinde ortaya çıktığını, risk faktörlerinin hangi ağırlıkta ortaya çıkacağının da kişiden kişiye değiştiğini anlattı.
“Merdiven çıkarken nefes açlığı hissetmesi önemli bir belirtidir”
İlerleyen evrelerde, sigara dumanından kaynaklı partiküllerin, akciğer dışında diğer organlarda da hasar bırakabildiğini belirten Kılıç, organlardaki hasara bağlı kalp ve damar hastalıkları, diyabet, uyku apnesi, nörolojik sorunlar ve kas güçsüzlüğü görülebildiğini vurguladı.
KOAH’lılarda özellikle sabahları balgam çıkarılması ve öksürüğün önemli bir yakınma olduğuna dikkati çeken Kılıç, “Gündelik hayatta yakınması olmasa bile kişinin yol yürürken, merdiven çıkarken nefes açlığı hissetmesi önemli bir belirtidir.” uyarısında bulundu.
Kılıç, özellikle sigara kullanan kişilerde öksürük ve balgam çıkarılmasının buna bağlanmasının ve hekime başvurulmamasının KOAH’da geç tanı konulmasına neden olduğuna işaret etti.
“Organik yakıtların dumanına maruziyet KOAH riskini artırıyor”
KOAH’ın artık sadece sigara içimi ile oluşan ya da sadece yaşlılarda ve erkeklerde görülen bir hastalık olmadığının altını çizen Kılıç, “KOAH, kişisel seçim veya yaşam tarzı ile bireyin kendi kendine neden olduğu bir hastalık olmaktan çıkmış, hava ve çevre kirliliğinin sağlığa etkileri nedeniyle gençlerde ve kadınlarda da görülebilen bir hastalık haline gelmiştir.” dedi.
Anadolu’da ısınma amaçlı veya tandır, saç ve sobada ekmek yapımında kullanılan organik yakıtların dumanına maruziyetin de kadınlarda KOAH gelişiminde önemli bir risk faktörü olarak tanımlandığını aktaran Kılıç, “Yetersiz beslenme, enfeksiyonlar veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir. Doğum öncesi ve doğum sonrası bebeklik çağından itibaren sık geçirilen enfeksiyonlar, annenin sigara içiyor olması nedeni ile anne karnındaki maruziyet de önemlidir.” diye konuştu.
“Ev dışı ortamda içilmeli”
Prof. Dr. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yine doğumdan itibaren aynı evde sigara içenlere bağlı pasif sigara dumanı maruziyeti ve sigara içenlerin kıyafetleri ile aynı ortamda bulunanların üçüncü el sigara maruziyeti de 40 yaş öncesinde KOAH gelişimine yol açabilmektedir. Bu grup olgularda, 40 yaş altında KOAH gelişebilmektedir. Sigara içen kişinin kıyafetinin bulunduğu ortamda nefes alıp vermek KOAH gelişim riskini artırıyor.
Sigara içen bireyin, sigara dumanı etrafında başlıca katran olmak üzere 4 binden fazla partiküller, atmosferdeki hava ile kullanıcının kıyafetlerine sinmektedir. Bu kişinin kıyafetinin bulunduğu ortamda bulunan kişi de bu partikülleri soluduğundan risk artıran bu partiküller akciğere ulaşmaktadır. Bu nedenle uluslararası rehberlerde bu konu ile ilgili ‘erken KOAH’ diye bir terim kullanılmıştır.”
Birey ve çevre sağlığının korunması için sigara kullanımının sonlandırılması gerektiğine vurgu yapan Kılıç, kesinlikle ev ortamında ve kapalı alanda sigara içilmemesi uyarısında bulundu. Kılıç, “Ev dışı ortamda sigara içilmeli ve ev ortamına girildiğinde de kıyafetler değiştirilmeli, el ve yüz hijyeni sağlanmalı. Bunlar yapılmadan çocuklara, bebeklere temas edilmemeli.” dedi.
“Elektronik sigaralar, buharındaki partiküller nedeniyle sigara kadar zararlı”
Yapılan çalışmaların KOAH’lı bireylerin yüzde 85’inin sigara içtiği, sigara içenlerin yüzde 15’inde ise KOAH görüldüğünü ortaya koyduğunu söyleyen Kılıç, “Bunun arka planında, özellikle genetik olarak bazı protein ve genetik defekti olanlarda, anne ya da baba sigara içiyorsa ve hastalık geliştiyse, siz de sigara içerseniz KOAH gelişme riski artıyor.” ifadesini kullandı.
Kılıç, bu etkenlerin erken dönemde KOAH gelişiminden sorumlu olduğunun ortaya konduğunu dile getirerek, “Sigara içen ve balgam çıkaranlarda KOAH tanısı için yapılan nefes testinin sonuçları normal çıksa bile hücre düzeyinde hasar meydana geldiği belirtilmektedir.” uyarısında bulundu.
Sağlığın korunması için hemen sigara kullanımının sonlandırılması, gerekiyorsa sigara bırakma polikliniklerine başvurularak yardım alınması gerektiğini aktaran Kılıç, şöyle devam etti:
“Günümüzde sigara dışında puro, pipo ve kullanımı artan elektronik sigara kullanılıyor. Gençlerde de maalesef elektronik sigara kullanımı yaygın. Dikkat edilmesi gereken elektronik sigaralar nikotin içermese de buharında bulunan diğer partiküller nedeniyle sigara kadar zararlıdır. Belirti, bulgu hisseden kişiler hemen hastaneye başvurmalı. Bu kişilere solunum fonksiyon testi ile tanı konulabiliyor.”