Şmıgal, Brüksel’de düzenlenen AB-Ukrayna Ortaklık Konseyi Toplantısının ardından AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile ortak basın toplantısı düzenledi.
AB’nin Rusya’ya olan enerji bağımlığından kurtulmaya çalıştığını hatırlatan Şmıgal, “Rusya’dan yapılan ithalatı önemli ölçüde biz karşılayabiliriz. Şu an doğal gaz depolarımızda 30 milyar metreküp gaz bulunuyor. Bunun bir kısmını Avrupalı ortaklarımıza sunacağız.” dedi.
Avrupa’nın yaklaşık 113 milyar metreküplük doğal gaz depolarında 91,1 milyar metreküp gaz bulunuyor. AB ülkeleri, yıllık 400 milyar metreküp doğal gaz kullanıyor.
Şmıgal, AB’nin Ukrayna’ya verdiği destekler ve Rusya’ya uyguladığı yaptırımlardan ötürü teşekkürlerini iletti ve AB’nin 9 milyar avroluk mali yardımının 1 milyar avroluk dilimini aldıklarını, ikinci ve üçüncü dilimi en kısa sürede almayı beklediklerini ifade etti.
Rusya’nın Kuzey Akım 1 boru hattından gaz akışını kesmesinin bu kış Avrupa’da Ukrayna’ya desteği etkileme endişesi taşıyıp taşımadığı sorulan Şmıgal, bunun Rusya’nın yaymak istediği bir söylem olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Rusya şu anda Avrupa’ya karşı hibrid bir savaş yürütüyor. Gaz ve petrol şantajı yapıyor. Gıda ve göç krizi yaratıyor. Dezenformasyon ve siber saldırı yürütüyor. Ukrayna’da savaş yorgunluğu var ama Ukrayna’yı Rusya’ya karşı yalnız bırakmak Rusya’nın Avrupa’ya daha derinden nüfuz etmesinin ilk adımı olacaktır. Avrupa’nın tek kurtuluşu birlik içinde, G7 ve Ukrayna ile hareket etmekten geçer.”
Şmıgal, “Bu gıda veya faturalar için verilen bir savaş değil. Bu Avrupa’nın değerleri ve demokrasi, özgürlük için verilen bir savaş.” diye konuştu.
Borrell, “Ukrayna’ya destek kesilsin” fikrine karşı
AB Yüksek Temsilcisi Borrell de Ukrayna’ya desteklerinin devam edeceğini vurgulayarak, barış istediklerini ancak bunun “ne pahasına olursa olsun şeklinde bir barış olamayacağını söyledi.
Borrell, yapılacak barışın Ukrayna’nın egemenlik haklarına saygı gösteren bir anlaşmayla gelebileceğini vurguladı.
AB dönem başkanı Çekya’da bugün düzenlenen ve Avrupalı parlamenterlerin katıldığı bir konferansta “AB’nin askeri yardımı kesmesi ve Ukrayna’nın artık Rusya ile masaya oturması gerektiği” şeklindeki fikirlerin dile getirildiği hatırlatılan Borrell, bu konudaki yorumu sorulunca şöyle konuştu:
“Azınlıkta olanların da fikirlerini söylenme hakkı var. Benim muhatabım hükümetler ve dışişleri bakanlarıdır. AB üyesi ülkeleri bunlar temsil eder. Prag’da bir hafta önce (AB Dışişleri Bakanları Toplantısında) tüm hükümetlerin bizim pozisyonumuza açık ve somut destekleri vardı. Farklı fikirlere sahip siyasi partiler ve Avrupa ülkelerindeki parlamentoların üyeleri olabilir ancak bunlar üye ülkelerin temsilcileri değildir.”