Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan açıklamada beyanlarına yer verilen Mihail Podolyak, Rusya ve Ukrayna müzakere heyetlerinin İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul’da yapılan görüşmelerin, Rusya’nın birçok konuyu dikkate almasını sağlaması açısından önemli olduğunu belirten Podolyak, “Güvenlik garantileri konusunda anlaşma aslında teoride değil, pratikte topraklarımızı ve egemenliğimizi korumak için etkili bir araç elde etmeyi şart koşuyor. Mesela nükleer güce sahip olanların da aralarında bulunduğu dünyanın önde gelen orduları, Ukrayna topraklarında herhangi bir çatışmaya müdahale etmek için özel yasal yükümlülükler üstlenerek derhal silah tedarik edecek şekilde garantör oluyor.” ifadesini kullandı.
Podolyak, bu anlaşmanın yeni küresel güvenlik sistemine de etki edeceğine dikkati çekerek “Ayrıca bu anlaşma, mevcut durumda etkinlik göstermemiş eski küresel güvenlik modelinin revize edilmesine ve daha etkin modellere geçmeye olanak sağlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkesinin yeni bir güvenlik sistemi reformunun başlatıcısı olduğuna işaret eden Podolyak, Ukrayna’nın Avrupa ortak pazarına gireceğine de işaret ederek şu ifadeyi kullandı:
“Bu durum hem ekonominin modernizasyonuna yönelik büyük ölçekli programların finansmanı açısından hem de AB’ye katılım yolunda aşırı bürokratik prosedürlerin terk edilmesi açısından çok önemlidir.”
Podolyak, Rusya’nın birçok imzacısı bulunan bir anlaşmaya imza atmasının Moskova’ya bir yük getirirken Ukrayna’ya da karmaşık olmayan bir ikili ilişki kurma şansı vereceğini belirtti.
Kırım konusuna da değinen Podolyak, 15 yıl boyunca askeri güç kullanılmadan Kırım sorunu konusunda direkt ikili müzakereler yapılması teklifinin devrim niteliğinde bir teklif olduğunu işaret ederek şunları söyledi:
“Bu durum, Kırım konusunda müzakere gündemine yeniden dönüleceği anlamına geliyor. Rusya daha önce kategorik olarak bunu yapmayı reddediyordu. Bu ayrıca, bizim için Ukrayna’nın bir parçası olan Kırım’ın güncel yasal yorumlarını da korumamıza izin veriyor. Kırım konusunda karşılıklı askeri gerginliğin tırmanmasının reddedilmesi savaşın genel olarak durmasının da anahtarıdır.”