AA muhabirleri, ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya sağlayacağı F-16 uçaklarına dair süreci ve gelişmeleri uzman görüşünden yararlanarak derledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın 18 ay önce ülkesini işgal etmesinden bu yana Batılı müttefiklerini kendisine F-16 savaş uçakları vermeye ikna etmeye çalışıyordu.
ABD 17 Ağustos’ta, kendi üretimi olan F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilmesi için Hollanda ve Danimarka’ya onay verdi.
Bu kapsamda Danimarka, Ukrayna’ya 19 savaş uçağı tedarik edecek. Uçaklardan altısının yılbaşında, sekizinin gelecek yıl ve kalan beşinin de 2025’te Ukrayna’ya teslim edilmesi planlanıyor.
Hollanda da Ukrayna’ya F-16 sağlayacak ülkeler arasında. Teslim edilecek uçak sayısı hakkında net bilgi olmasa da Hollanda Hava Kuvvetleri’nin elinde 42 savaş uçağı bulunuyor.
Norveç de Ukrayna’ya F-16 sağlayacak ancak yapılacak bağış, uçak sayısı ve teslimat zamanı henüz belli değil.
Ukraynalı pilotlara verilecek F-16 savaş uçağı eğitimlerinin de, ekimde ABD’nin Arizona eyaletinde başlaması bekleniyor.
ABD tarafından sağlanacak bu eğitimin, Avrupa’da halihazırda devam eden F-16 pilot ve bakım eğitimini tamamlayacak nitelikte olduğu belirtiliyor. ABD’nin sağlayacağı eğitime henüz kaç Ukraynalı pilotun katılacağı net değil ancak birkaç pilotla onlarca uçak-bakım görevlisinin katılması öngörülüyor.
F-16 eğitimi için 32 Ukraynalı pilot seçildi
Ukrayna Hava Kuvvetleri, ağustosun başlarında F-16 eğitimi için 32 pilot seçti.
Pilotlardan sekizi, savaş uçağı eğitimine hemen başlamak için yeterli derecede İngilizce bilirken, 20 civarında pilota da İngiltere’de pilot dili eğitimi veriliyor.
Danimarka da ağustosta F-16 savaş uçaklarının kullanımı konusunda 8 Ukraynalı pilota eğitim vermeye başladı. Ayrıca 65 Ukraynalı personel de jetlerin bakımı ve servisi konusunda eğitilecek.
“Hava üstünlüğü Ukrayna’ya geçebilir”
AA’ya konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Emekli Hava Pilot Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş, Rusya ve Ukrayna’nın hava gücünün yetersiz olmasının en önemli konulardan biri olduğunu belirterek, “F-16’lar eğer Ukrayna’ya verilirse o zaman hava üstünlüğünün Ukrayna’ya geçme imkanı var. F-16’ların hepsi lazer güdümlü bomba atma yeteneğine sahip. Rusların uçakları ise buna sahip değil.” dedi.
Karakuş, Rusya’nın lazer güdümlü bomba atabilen uçağı bulunmaması nedeniyle alçak irtifadan saldırı yaparken isabet ettirmek için dalışları esnasında rahatlıkla hava savunma sistemlerine takıldığını aktararak, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı yüzlerce Stinger hava savunma füzesinin bu nedenle işe yaradığını ve Rusya’ya ait çok sayıda uçak ve helikopter düşürebildiklerini söyledi.
F-16’ların Ukrayna’ya verilmesi halinde hava üstünlüğünün yavaş yavaş Ukrayna’ya geçeceğini kaydeden Karakuş, “Bildiğimiz kadarıyla ilk anda 70 civarında uçak verilecek, daha sonra devam edilecek diye biliniyor. Bu uçaklar için pilot yetiştirilmesi de kolay değil, asgari 6 ay ister.” ifadesini kullandı.
Karakuş, kışa doğru pilotların hazır olmasıyla F-16’ların tam manasıyla devreye girmesinin söz konusu olabileceğine işaret ederek, “Pilot yetiştirmeyi yeniymiş gibi söylüyorlar ama biz 2 yıldır F-16 pilotu yetiştirdiklerini az çok biliyoruz. O yüzden daha kısa dönemde de bunlar devreye girebilir.” diye konuştu.
Yaklaşık 70 F-16’nın konuşlanması için 2 ya da 3 üssün gerekeceğini dile getiren Karakuş, bu bölgelerin mutlaka hava savunma sistemleriyle korunması gerektiğine dikkati çekti.
Karakuş, uçakların konuşlanacağı üslerin vurulmamasına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Amerikalılar ve diğer müttefikler, NATO müttefikleri, Ukrayna’ya uçaklarını verenler bu konularda da tedbir alacaklardır diye düşünüyorum.” dedi.
Rusya’nın daha önce de Ukrayna’ya diğer ülkelerin sağladığı silahlar nedeniyle “nükleer tehditte” bulunduğunu hatırlatan Karakuş, F-16’lar konusunda da benzer söylemlerin olduğunu ancak Rusya’nın bu yönde pek fazla girişebileceği bir ortam olmadığını dile getirdi.
Karakuş, F-16 uçaklarının yüksek irtifadan lazer güdümlü bomba attıklarına işaret ederek, bu uçakların hedefe varıncaya kadar alçaktan yaklaştığını ve bu nedenle radarların ve hava savunma sistemlerinin tespitte bulunamadığını anlattı.
Hava savunma sistemlerinin alçak irtifadan gelen uçakları görmesinin söz konusu olmadığını kaydeden Karakuş, Rusya için de durumun aynı şekilde olduğunu ve bunun arazinin çok düz olmasından kaynaklandığını söyledi.
Karakuş, alçak irtifadan seyreden uçakların görülmesi için radarların yükseklere yerleştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Moskova’nın bile korunması için Moskova’dan 50 kilometre ilerlere 300 metre yükseklikte kuleler veya binalar yapıp en üstüne hava savunma sistemlerine yerleştirirlerse ancak Moskova’yı korurlar. Arazi çok büyük. Rusya’nın alçaktan gelenlere karşı kendini koruması mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.