Bakanlık’tan yapılan açıklamaya göre, Rize İyidere Lojistik Limanı Projesi’nde kontrollü çalışma yapılacak ve doğayla uyumlu hareket edilecek.
Liman, global ölçekte transit yüklerin Türkiye’ye taşınmasına katkı sağlayacak.
İhalesi, 16 Temmuz 2020’de yapılan Rize İyidere Lojistik Limanı Projesi ile Rize’ye yıllık 13 milyon ton kapasiteye sahip bir liman ve lojistik merkez kazandırılacak, Karadeniz’e açılan yeni bir lojistik üssü inşa edilecek.
Çevresel açıdan en doğru yaklaşımlarla yapılacak liman, hem bölge illerinin ekonomisine hem de ülkenin ticaret hacmine önemli katkı sunacak.
Söz konusu liman projesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) etkisi yaklaşık 191 milyon 978 bin dolar, üretime etkisi 427 milyon 425 bin dolar olacak. Proje, 34 sektörde 1000 kişiye doğrudan 8 bin kişiye de dolaylı istihdam imkanı sağlayacak.
Atıklar özel bir alanda depolanarak bertaraf edilecek
Rize İyidere Lojistik Limanı Projesi kapsamında bölgede devam eden (İkizdere’deki taş ocağı) ocak faaliyetleri kapsamında yapılan üretim süresince, hava emisyon ölçümleri yapılacak ve çevreye etkileri sürekli kontrol altında tutulacak. Vadideki su kaynaklarının tahribata uğramaması için işletme faaliyetleri titizlikle sürdürülecek.
Faaliyet süresince ortaya çıkan atıklar özel bir alanda depolanarak bertaraf edilecek. Ocak içi ve nakliye yolları düzenli olarak sulanarak toz oluşumu minimize edilecek.
Bitkisel toprak tabakası üzerinde bitkilendirme ve ağaçlandırma çalışmasıyla mevcut doğal yaşam geri kazandırılacak. Ocak sahasında üretime başlanmadan önce bitkisel toprak sıyrılacak ve üretim sonrası arazi ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere muhafaza edilecek.
İmalatların tamamlanması ve ham maddenin temini sonrasında taş ocağının rehabilitasyonu yapılacak. Bu kapsamda alanda bitkisel toprak tabakası oluşturulacak.
Çalışmalar 3 yıl içinde tamamlanacak
Taş ocağıyla ilgili “doğrular ve yanlışların” da paylaşıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“70 yıl işletme yapılacağı yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor. Çalışmalar 3 yılda tamamlanacak. 450 hektar alanda çalışma yapılacağı yönündeki ifadeler de doğru değil. Tamamı 450 hektar olan vadide sadece 13,5 hektar alanda çalışma yapılacak.
‘Titreşimlerin 3 şiddetinde deprem etkisi oluşturacağı’ şeklindeki ifadeler kamuoyunu yanlış yönlendiriyor. Doğa tahrip edilmeyecek. Tarlalara dokunulmayacak. ‘Çay tarlaları işgal edilecek’ ifadeleri de gerçeği yansıtmıyor. Tek alanda tek ruhsatla çalışılacak. ‘İki ruhsat verildiği’ yönünde çıkan haberler doğru değil. ‘Çalışmalardan 4 bin 500 ağaç etkilenecek’, ‘100 bin ağaç kesilecek’ yönündeki ifadeler gerçek değil. Taş ocağı için Maden İşleri Genel Müdürlüğünden ham madde üretim izni ve Çevresel Etki Değerlendirme raporu da alındı.”