AA muhabiri, misket bombalarının kullanımı ve küresel çapta buna karşı yürütülen mücadeleye ilişkin bilgileri derledi.
Savaş kalıntısı olarak da yıllarca tehdit olmayı sürdüren misket bombalarının kullanımı, stoklanması ve satışı, 2008’de imzalanan Misket Bombaları Üzerine Sözleşme ile yasaklandı.
İlk etapta 112 ülkenin onayladığı sözleşmeye, sonraki yıllarda 12 ülke daha taraf oldu.
Sözleşmeye taraf olan ülkelerin büyük çoğunluğu, belirli bir sürede sınırları içindeki misket bombalarını imha etme taahhüdünde bulundu.
Ağustos 2010’da yürürlüğe giren ve 23 maddeden oluşan sözleşmede, stokların imhası, misket bombalarının bulaştığı alanların temizlenmesi, mağdurlara yardım ve şeffaflık raporlarının sunulması gibi maddeler de yer aldı.
Sözleşmeye taraf olmayan Rusya ve Ukrayna arasında 2022’de başlayan savaş, misket bombalarına karşı küresel olarak yürütülen mücadeleyi olumsuz etkiledi.
32 NATO üyesi ülkeden 25’i misket bombasına karşı sözleşmeye taraf
AA muhabirinin sorularını yazılı yanıtlayan Cenevre merkezli Misket Bombası Koalisyonu (CMC) Medya ve İletişim Ofisine göre, 2023 itibarıyla, özellikle aralarındaki savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna ile Suriye ve Myanmar’da hükümet güçlerince çatışmalarda misket bombalarının önemli ölçüde kullanıldığı rapor edilirken, bu ülkeler söz konusu sözleşmeye taraf olmadı.
Siviller, bu silahların başlıca kurbanları olmaya devam ederken, özellikle çocuklar bundan zarar gördü.
Sözleşmeye taraf olanlar arasında 32 NATO üyesi ülkeden 25’i yer alıyor. Sözleşme, taraf devletlerden, NATO’nun yasakladığı hiçbir faaliyete yardımcı olmamalarını açıkça talep ediyor.
Sözleşmenin, ABD gibi imzacı olmayanları da etkileyen katı bir standardı olduğu belirtiliyor.
Taraf ülkelerin sözleşmeye bağlılıkları, olumlu bir gelişme olarak öne çıkıyor
Sözleşmeye taraf ülkelerce misket bombalarının yeni kullanımı, üretimi veya transferi doğrulanmazken, imzacı olmayan bazı ülkeler yasaklanmış faaliyetlere devam ediyor.
Rusya’nın, Ukrayna’da misket bombası kullandığı ve ABD’nin misket bombası transfer ettiği CMC tarafından bildirilirken, Myanmar’ın ise “ilkel misket bombası” kullandığı ifade ediliyor.
Bu durum, Eylül 2023’te toplu olarak “herhangi bir aktör tarafından misket bombası kullanımını kınayan” ve “sivil kayıplardaki önemli artıştan duyulan kaygıyı” belirten taraf devletler için endişeye yol açtı.
Taraf ülkelerin sözleşmeye sürekli desteklerini ifade etmeleri ve bu konudaki kararlılıkları olumlu bir gelişme olarak öne çıkıyor.
2022’de 1172 kişi misket bombaları nedeniyle hayatını kaybetti
Eylül 2023’te Bulgaristan, Slovakya ve Güney Afrika, stoklanmış misket bombalarının imhasının tamamlandığını resmen duyurdu. Aralık 2023’te, stokları bulunan son taraf devlet Peru, bu mühimmatların imhasını tamamladı.
Hem saldırı sırasında hem de patlayıcı kalıntıları nedeniyle insanlar misket bombaları yüzünden ölmeye ve yaralanmaya devam ederken, 2022’de Azerbaycan, Irak, Laos, Lübnan, Myanmar, Suriye, Ukrayna ve Yemen’de bu bombalar sebebiyle en az 1172 kişi yaşamını yitirdi. Çocuklar, misket bombası kalıntılarından kaynaklanan kayıpların yüzde 71’ini oluşturdu.
Misket bombaları, Rusya tarafından Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’da yoğun şekilde kullanılırken, bu durum yüzlerce sivilin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu.
Misket bombası kullanımına ilişkin başlangıçtaki inkarlara rağmen Ukraynalı yetkililer, 2023’ün başlarında çatışmalarda kullanılmak üzere misket bombası talebinde bulundu. ABD, iki tür karadan atılan misket bombasını Ukrayna’ya transfer etti.
CMC ve ortakları, Gazze’deki çatışmalarda misket bombalarının kullanıldığına dair henüz kanıt veya rapora ulaşmadı.
Ölümlere ve sakatlanmalara yol açan misket bombasının yasaklanması için 40’tan fazla ülkede geniş bir ortak ağı aracılığıyla çalışmalar yürüten CMC, halkı ve karar vericileri bu silahların neden olduğu zararlar konusunda eğitmeyi, hükümetleri bu anlaşmaya katılmaya teşvik etmeyi sürdürüyor.
CMC, ülkelere misket bombası stoklarını imha etmeleri ve bunun kalıntılarının yer aldığı alanları temizlemeleri konusunda baskı da yapıyor.