İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in Fas Kralı 6. Muhammed’e Rabat yönetiminin Batı Sahra sorununun çözümü için önerdiği “özerklik planını” doğru bulduklarını ifade eden bir mektup göndermesinin ardından, iki ülke arasında yaklaşık bir yıldır yaşanan kriz son bulurken, gözle görülür bir yakınlaşmayı da beraberinde getirdi.
Sakiyet’ul Hamra ve Vadi ez-Zeheb adlı iki ana bölgeden oluşan ve Fas’ın fiili egemenliği altında olan Batı Sahra bölgesi uzun yıllardır, Fas-Cezayir-İspanya üçgeninde çözülemeyen bir soruna dönüşmüşken, kendisini Batı Sahra’nın “kurtuluş” hareketi olarak tanıtan Polisario Cephesi de Batı Sahra sorunu çerçevesinde şekillenen üçgenin merkezinde yer alan ayrılıkçı bir hareket olarak öne çıkıyor.
Fas, Polisario Cephesi tarafından 1976’da bağımsızlığı ilan edilen eski bir İspanyol sömürgesi olan Batı Sahra sorununun çözümü için 2007 yılında “genişletilmiş özerkliği” önerirken, Cezayir tarafından desteklenen Polisario ise bu bölgenin kaderinin tayini için referanduma gidilmesi talebinde bulunuyor.
Açılımı “Sakiyet’ul Hamra ile Vadi ez-Zeheb’in Halk Kurtuluş Cephesi” olan Polisario’nun Genel Sekreteri ve bazı ülkelerce tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı olan İbrahim Gali’nin geçen yıl İspanya’da Kovid-19 tedavisi görmesi, Fas’ın İspanya’ya sert tepki göstermesine ve ilişkilerin gerilerek iki ülke arasında bir krize dönüşmesine yol açmıştı.
Madrid’deki Büyükelçisi Kerime Binyaiş’i geri çeken Fas yönetimi, 17 Mayıs 2021’de 8 bin kadar düzensiz göçmenin denizden ve karadan İspanya’nın Kuzey Afrika’daki “toprağı” Septe (Ceuta) kentine akın etmesine göz yummuş, İspanyol hükûmeti orduyu da bölgeye göndererek bir hafta içinde göçü durdurmuştu.
Aradan geçen 10 aylık zamanda her iki taraf da basına açıklama yapmaktan kaçınarak, alt düzeyde müzakereler yürütmüş ve son olarak 14 Mart’ta Sanchez’in Kral 6. Muhammed’e gönderdiği mektupla kriz sona ermiş, böylece İspanya’nın Batı Sahra sorununun çözümüne ilişkin “tarafsızlık” politikası da son bulmuştu.
Fas’ın Madrid Büyükelçisi Binyaiş 20 Mart’ta İspanya’ya dönerken, İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares’in de mart ayı sonunda, Başbakan Sanchez’in de “yakın zamanda” Rabat’a resmi bir ziyaret gerçekleştireceği bildirilmişti.
Öte yandan krizin sona ermesiyle İspanya Başbakanı Sanchez, 23 Mart’ta Rabat yönetiminin “İspanya tarafından işgal edilmiş Fas topraklarındaki ileri karakolları” olarak değerlendirdiği Fas’ın kuzeyinde yer alan ve İspanya’nın kontrolünde bulunan etrafı dikenli tellerle çevrili Melilla ve Septe (Ceuta) kentlerini ziyaret etmişti.
Faslı akademisyen Muhammed Buhubza ile siyasi analist Muhammed Buden, AA muhabirine, çok kısa süre içerisinde ciddi bir iyileşmenin yaşandığı Fas-İspanya ilişkilerini ve bu bağlamdaki gelişmeleri değerlendirdi.
Fas’ın Tatvan kentindeki Abdulmalik es-Sadi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Buhubza, Madrid’in Batı Sahra’nın özerkliği konusundaki yeni pozisyonunun, yeni bir sayfanın açılmasının önünü açacak bir ilk adım olduğunu vurgulayarak, iki ülke arasında çözülmeyi bekleyen askıdaki dosyalar için güçlü bir iradenin ortaya konulmasının ve üzerinde ciddi bir çalışmanın yapılmasının gerekliliğini ifade etti.
Atlas Siyasi ve Kurumsal Göstergelerin Analizi Merkezi Başkanı Buden ise söz konusu yakınlaşmanın arkasında yatan sebeplerin başında Rusya-Ukrayna krizine bağlı olarak enerji ve gıda güvenliğinde yaşanan dönüşümlerin geldiğine dikkati çekerek, İspanya’nın ayrıca Fas’ın tarım ürünlerine ihtiyaç duyduğunu belirtti.
İlk adım ve uluslararası gelişmeler
Faslı akademisyen Buhubza, İspanya’nın Batı Sahra sorununa ilişkin duruşundaki bu değişimin ardından yeni bir sayfa açılmasının, üzerinde çalışılması gereken askıda kalan dosyaların çözümü için güçlü bir iradeye bağlı olduğunu kaydetti.
Deniz sınırı, düzensiz göç, Septe (Ceuta) ve Melilla kentlerinin egemenliği meselelerinin Fas ile İspanya arasında çözülmeyi bekleyen askıdaki dosyaların başında geldiğine işaret eden Buhubza, “İspanya’nın bu yeni tavrı, içinde şüphenin olmadığı doğru yönde bir değişimdir. Bu durum, ilişkileri daha iyi seviyelere taşıma mesabesinde atılmış bir adımdır.” dedi.
Buhubza, “İspanya, Fas’ın ortak çıkarlar, karşılıklı güven ve şeffaflık ilkeleri üzerine inşa olunmuş ikili ilişkiler yönündeki beklentilerine cevap vermiştir.” ifadelerini kullandı.
Dünyada yaşanan son gelişmelere işaret eden Buhubza, “Uluslararası ve bölgesel düzeylerde büyük dönüşümler yaşanıyor. İspanya, bu dönüşümlerin büyüklüğünün farkında ve bölgesel tarafların yeni rollerini anlıyor. Fas’ın İspanya ile ilişkileri tarihi ama bölgesel ve uluslararası düzeyde dikkate alınması gereken değişiklikler var.” dedi.
“Fas stratejik dönüşümü hedefliyordu”
Faslı siyasi analist Buden ise Rabat’ın yaşanan krizin çözülmesiyle birlikte Madrid’in politikasında stratejik bir dönüşümün de olmasını hedeflediğini belirterek, “İspanya’nın bu yeni tavrı stratejik bir değişimin göstergesidir ve aynı zamanda iki komşu ülke arasındaki ortaklığı güçlendirmek için motive edici bir faktördür.” dedi.
İspanya’nın Atlas Okyanusu bölgesinde istikrara önem verdiğini, dolayısıyla Fas ile ilişkilerinde stratejik bir dönüşüme gittiğine vurgu yapan Buden, özellikle terörle mücadele ve düzensiz göçmen dosyasıyla ilgilenme konusunda da güvenlik gereksinimlerinin olduğuna dikkati çekti.
Buden, İspanya’nın Fas’ın Batı Sahra sorununun çözümüne ilişkin özerklik planına destek vermesinin çok önemli olduğunu belirterek, İspanya’nın Batı Sahra ile ilgili tarihi sorumluluğu bulunduğunu, BM bünyesindeki Batı Sahra Dostları Grubu’nun üyelerinden biri olduğunu ve aynı zamanda çatışmayı çözmeye yönelik uluslararası çabalara katkı sunduğunu ifade etti.
İspanya’nın ABD başta olmak üzere küresel güçlerin Batı Sahra’ya ilişkin politikalarını yakından takip ettiğini hatırlatan Buden, Madrid’in özerklik planını destekleyen uluslararası dinamikler bağlamında bu politik adımı attığını kaydetti.
Buden, Fas ve İspanya’nın girift uluslararası ilişkilerle uğraştıklarını, bu nedenle uluslararası durumla olduğu gibi muamele etmek zorunda kaldıklarını vurgulayarak, Rusya-Ukrayna kriziyle bağlantılı olarak enerji ve gıda güvenliğinde yaşanan dönüşümlerin de İspanya’yı Fas’la olan krizine son vermeye sevk ettiğini kaydetti.
İspanya’nın Fas’ın tarım ürünlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacağını belirten Buden, “İspanya’nın bugün Fas’a daha fazla ihtiyacı olacak. Bazı tarım ürünleri ile gübre çok fazla talep görecektir. Fas ise bu ürünlerin ihracatını yapan ülkelerden biridir.” ifadelerini kullandı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, 10 Aralık 2020’de, ülkesinin Fas’ın Batı Sahra bölgesi üzerindeki egemenliğini tanıdığını ve bölgedeki Dahla kentinde bir ABD konsolosluğunun açılacağını duyurmuştu.
Buna müteakip Rabat yönetimi de aynı gün, 2000 yılında askıya aldığı İsrail ile diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararı almıştı.