Aralarında Save The Children, Uluslararası Af Örgütü, Oxfam, Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) ve Filistinliler İçin Tıbbi Yardım’ın (MAP) da olduğu 13 yardım örgütü, Refah’taki duruma ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail hükümetinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) acil ateşkes talep eden ve yasal bağlayıcılığı olan kararını dikkate almaksızın, Refah’taki askeri operasyonlarını genişletme niyetini “açıkça” ortaya koyduğu bildirildi.
İsrail bombardımanının sadece 26 ve 27 Mart’ta Refah’ta 14’ü çocuk olmak üzere en az 31 kişinin ölümüne yol açtığı anımsatılan açıklamada, söz konusu ölümlerle bu senaryonun herkesin gözü önünde olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, insani yardım ve insan hakları örgütlerinin, İsrail’in Refah’a yapmayı planladığı kara harekatının, halihazırda doğrudan ateş hattında bulunan ve aralarında en az 610 bin çocuğun da bulunduğu 1,3 milyondan fazla sivil için yaşamı ve hayat kurtarıcı yardımları yok edeceği konusunda defalarca uyarıda bulunduğu hatırlatıldı.
“Gazze’nin hiçbir yerinde yeterli yardım ve hizmete erişim bulunmuyor”
Açıklamada, Gazze’nin hiçbir yerinde halkın hayatta kalmasını sağlayacak yeterli yardım ve hizmete erişimin bulunmadığı vurgulanarak, Refah’ta, hastaneler, fırınlar, su ve sanitasyon tesisleri de dahil temel hizmetler ile altyapının neredeyse çalışmadığına değinildi.
Gazze merkezinin ve kuzeyinin, tüm sistemlerin, altyapının ve mahallelerin haritadan silinmesi ve insani yardım kuruluşlarına ve yardıma erişimin sürekli olarak kısıtlanmasıyla yıkıma uğradığının altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İsrail’in Refah’taki askeri operasyonlarını daha da tırmandırması, Ekim 2023’ten bu yana yardım koordinasyonu ve altyapısının çoğu Refah’ta kurulmuş olan Gazze genelinde zaten zor durumda olan insani yardım müdahalesi için feci sonuçlar doğuracak.”
“Refah’taki çocuklar ve aileler sürekli korku ve tehlike içinde yaşıyor”
Tüm devletlerin insanları “insanlığa karşı işlenen suçlardan korumakla yükümlü” olduğuna işaret edilen açıklamada, Refah’taki çocuklar ve ailelerin sürekli korku ve tehlike içinde yaşadığı belirtildi.
Bazı devletler İsrail’in Refah’a olası kara saldırısını kamuoyu önünde onaylamadıklarını ifade etmiş olsalar da uluslararası diplomatik baskı ve açıklamaların planlanan saldırıyı engellemede yetersiz kaldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Yine de daha önce diğer sivil koruma krizlerinde de görüldüğü üzere uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna saygı göstermek ve saygı gösterilmesini sağlamakla yükümlü devletlerin kullanabileceği bir dizi koruyucu tedbir bulunuyor. Devletler, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda, kalıcı ateşkesin derhal uygulanmasını sağlamak ve sivilleri korumak için mevcut tüm seçenekleri araştırmak üzere acilen harekete geçmeli. Buna, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunun ciddi ihlallerinin gerçekleştirilmesi ya da kolaylaştırılması amacıyla kullanılma riski bulunan silah, parça ve mühimmat transferinin derhal durdurulması dahildir.”
Açıklamada, bu bağlamda daha azının yapılmasının, ahlaki, insani ve hukuki zorunlulukları yerine getirme konusunda “başarısızlık” olacağının altı çizildi.
İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560’ı kadın olmak üzere 32 bin 975 Filistinli öldürüldü, 75 bin 577 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 256’sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 600 askerinin öldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 456 Filistinli hayatını kaybetti.
Son verilere göre, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri devam eden çatışmalarda 261 Hizbullah mensubu, 53 Lübnanlı sivil, 12 Emel Hareketi, 13 Hamas, 14 İslami Cihad mensubu ile 7 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.