UNESCO’dan yapılan yazılı açıklamada, Gazze’deki Filistinli gazetecilerin, 2-4 Mayıs’ta Şili’nin Santiago kentinde düzenlenen Dünya Basın Özgürlüğü Konferansı kapsamında uluslararası medya profesyonellerinden oluşan jüri tarafından bu ödüle layık görüldükleri bildirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Jüri Başkanı Mauricio Weibel, karanlık ve umutsuzluk zamanlarında Gazze’deki bu krizi böyle dramatik şartlarda takip eden Filistinli gazetecilerle güçlü dayanışma ve takdir mesajını paylaşmak istediklerini belirtti.
“Ödül, kolektif eylemin önemini hatırlatıyor”
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay da her yıl zorlu ve tehlikeli şartlarda cesaretle görev yapan gazetecileri Guillermo Cano Ödülü’yle onurlandırmak istediklerini kaydederek, “Ödül, bu yıl bir kez daha dünyanın dört bir yanındaki gazetecilerin bilgilendirme ve araştırma konusundaki temel görevlerini yerine getirmeye devam edebilmelerini güvence altına almaya yönelik kolektif eylemin önemini hatırlatıyor.” ifadesini kullandı.
Açıklamada, UNESCO’nun Gazze’deki gazetecilerin temel ihtiyaçlarına destek sağladığı, Ukrayna ve Sudan’dakiler için güvenli çalışma alanı oluşturulmasına katkıda bulunduğu vurgulandı.
Gazze’de devam eden saldırıların gazeteciler için ağır sonuçlar doğurduğunu belirten UNESCO, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de görev başındaki 26 gazeteci ve medya çalışanının öldürülmesini kınadı.
Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ise Gazze’de gazeteci katliamının emsalinin olmadığını ve 7 Ekim’den bu yana 102 Filistinli gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi. İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarında AA kameramanı Muntasır es-Savvaf da hayatını kaybetmişti.
UNESCO’nun 1997’de duyurduğu Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü, özellikle tehlike altındayken basın özgürlüğünün savunulmasına katkı sağlayan gazetecilere veriliyor. Ödül, adını uyuşturucu baronlarına yönelik eleştirileriyle bilinen ve 1986’da Bogota’da suikasta kurban giden Kolombiyalı gazeteci Guillermo Cano Isaza’dan alıyor.