General Abdurrahmane Tchiani önderliğinde 26 Temmuz 2023’te başa gelen askeri yönetim, Batılı müttefikleriyle neredeyse tüm bağlarını koparırken, yeni ittifaklar ve ilişkilerle ülkenin siyasi ve ekonomik gelişiminin önünü açmaya çalışıyor.
Batı’nın Afrika’daki en yakın müttefiklerinden biri kabul edilen Nijer’deki yönetim değişikliği en çok Fransa ile ilişkileri etkiledi.
Tchiani yönetimi başa geçtikten çok kısa süre sonra 4 Ağustos 2023’te Fransa ile askeri işbirliğini sonlandırdı ve 25 Ağustos’ta da Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte’yi “istenmeyen kişi” ilan etti.
Itte’nin istenmeyen kişi ilan edilmesi, iki ülke arasında benzeri görülmemiş bir diplomatik krize neden olsa da Fransa, kararın meşru olmadığı gerekçesiyle Itte’nin ülkede kalması için her yolu denedi.
Büyükelçi Itte, yeni yönetimle yaklaşık 1 ay boyunca adeta köşe kapmaca oynadı ve “yakalanmamak” için büyükelçilik yerleşkesinden hiç ayrılmadı.
Nijer halkı, Fransız Büyükelçiliği önünde neredeyse her gün Itte’nin ülkeyi terk etmesi için eylem yaparken, yerleşkenin elektrik ve suyu kesildi, gıda tedariki de engellendi.
Kendisine 25 Ağustos’ta ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre verilen Büyükelçi Itte, 27 Eylül’de Nijer’den ayrıldı.
Itte’nin diplomatik bir kriz sonrası ülkeden ayrılmasının ardından Fransa, 22 Aralık 2023’te hem Niamey Büyükelçiliğini kapattı hem de ülkede konuşlu 1500 askerini geri çekti.
ECOWAS’tan askeri müdahale tehdidi
Öte yandan Nijer’in de üyesi olduğu Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Nijer’e darbe sonrası bir dizi yaptırım uyguladı ve ECOWAS üyesi komşu ülkeler Nijer’e tüm sınırlarını kapattı.
ECOWAS, darbenin ilk gününden beri ev hapsinde tutulan devrik lider Muhammed Bazum’un serbest bırakılması ve anayasal düzene dönülmesi yönündeki çağrılarını sık sık tekrarlasa da askeri yönetimden beklediği tepkiyi alamadı.
Üye ülkelerin liderleri sık sık darbe gündemiyle bir araya gelirken bir yandan da din adamları, eski siyasetçiler ve kanaat önderlerinden oluşan arabulucu heyetleri de askeri yönetimle görüşmelerde bulundu.
Tüm girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle Ağustos 2023’te Nijer’e askeri operasyon düzenlenebileceğini duyuran ECOWAS, krizlere müdahale için kurduğu ihtiyat kuvvetlerinin hazırlanması talimatını verdi.
ECOWAS’ın bu talimatı bir süre sadece bölgesel değil uluslararası kamuoyunda da geniş yankı bulsa da topluluk Nijer’e herhangi bir askeri müdahalede bulunmadı.
3 ülkeden konfederasyon kararı
Askerlerin yönetimde olduğu komşu ülkeler Mali ve Burkina Faso ise ECOWAS’ın operasyon tehdidine karşı Nijer’i korumak üzere harekete geçti.
ECOWAS’ın Nijer’e olası askeri müdahale planına karşı ortak savunma gücü oluşturan üç ülke, Eylül 2023’te “Sahel Devletleri İttifakını (AES)” kurdu.
Söz konusu üç ülke, Ocak 2024’te de ECOWAS’tan ayrıldıklarını duyurarak, konfederasyon kurma konusunda anlaştı.
AES’nin Nijer’de 6 Temmuz’da düzenlenen ilk zirvesinde de Nijer, Mali ve Burkina Faso’nun konfederasyon kurmalarına olanak veren ortak bildiri imzalandı.
ABD’nin, Rusya ve İran rahatsızlığı Niamey ile askeri ilişkileri kopardı
Nijer’deki yeni yönetim, Fransa ile ilişkileri koparsa da ABD tarafıyla diyaloğu sürdürdü ve ABD’nin o dönem yeni atanan Niamey Büyükelçisi Kathleen FitzGibbon’un darbeden kısa süre sonra ülkeye girişine müsaade etti.
ABD, Fransa’nın aksine, Nijer’e yapılan yardımların kesilmemesi için de yaşanan yönetim değişikliğini uzun süre “darbe” olarak nitelemekten kaçındı.
Darbe sonrası Fransa ve Avrupalı askeri birlikleri ülkeden gönderen Niamey yönetimi, Mali ve Burkina Faso gibi Rusya ile yakınlaşma sürecine girdi.
Bu süreçte, İran’ın Nijer’den uranyum satın alması konusunda uzlaşıldığı, hatta 2 ülke arasında bu minvalde bir ön anlaşma imzalandığı iddiaları ABD basınında geniş yer aldı.
İddiaların ardından ABD Afrika Komutanlığından (AFRICOM) bir heyetin 12-13 Mart’ta Niamey’e yaptığı ziyarette, Nijer’in İran ve Rusya ile yakınlaşmasından duyulan rahatsızlıktan bahsetmesi ise askeri yönetimi kızdırdı.
Niamey yönetimi, 17 Mart’ta, 2012’de ABD ile imzalanan askeri işbirliği anlaşmasını feshetti ve ABD askerlerinin en kısa sürede ülkeden ayrılması talebinde bulundu.
ABD milyon dolarlık İHA üssünden çekiliyor
Nijer’de yaklaşık 1000 askeri ve insansız hava aracı (İHA) üssü bulunan ABD, işbirliğinin sonlanması üzerine haziranda başlattığı çekilme sürecini büyük ölçüde tamamladı.
İlk etapta başkent Niamey’de Avrupa ülkeleriyle ortak kullandıkları 101. hava üssünden çekilen ABD, Sahra çölünün kuzey ucunda yer alan Agadez’deki İHA üssü Niger 201’den de 15 Eylül’e kadar çıkmış olacak.
Niger 201, ABD’nin Cibuti’deki daimi üssünden sonra İHA operasyonlarını da yürüttüğü Afrika’daki en büyük ikinci üssü konumunda bulunuyor.
İnşaatı ve finansmanı ABD’ye, mülkiyeti ise Nijer ordusuna ait üs, yüksek teknolojili uydu iletişim sistemleriyle 2019’dan bu yana hizmet veriyor.
Nijer devletinden 10 yıllığına kiralanan Niger 201, ABD’nin en büyük ve en pahalı İHA üssü olarak kabul ediliyor.
İnşası için 110 milyon, yıllık bakımı için ise 30 milyon dolar harcayan ABD, söz konusu üssü, Sahel’deki ana istihbarat ve gözetleme merkezi olarak kullanıyor.
Rus askeri eğitmenler Nijer’de
ABD ve Fransa ile askeri işbirliklerini fesheden Nijer, bu süreçte Rusya ile yakınlaşmaya devam etti.
Nijer ve Rusya arasında ocakta imzalanan askeri işbirliği kapsamında Rus askeri eğitmenler nisanda Nijer’e geldi.
Rus eğitmenler, Moskova’dan tedarik edilen hava savunma sistemlerinin kullanımına ilişkin Nijer güçlerini eğitecek.
Fransız şirketin uranyum ruhsatı iptal edildi
Dünyanın en büyük uranyum tedarikçileri listesinde 7’nci sırada yer alan Nijer, 2022 verilerine göre, dünyadaki uranyum arzının yüzde 5’ini karşıladı.
Nijer, 311 bin 110 metrik tonluk uranyum rezerviyle Fransa’nın 3. AB’nin de 2. en büyük uranyum tedarikçisi konumunda bulunuyor.
Fransa, devlete ait nükleer enerji şirketi Orano, eski ismiyle “Areva” üzerinden eski sömürgesi Nijer’den yaklaşık 50 yıldır uranyum temin ediyor.
Askeri yönetimin Fransa ile diplomatik ve askeri ilişkileri sonlandırmasının ardından uranyum tedariki konusunda da Fransa zor bir dönemece girdi.
Niamey yönetimi, Orano’nun ülkenin kuzeyindeki Imouraren uranyum yatağındaki işletme ruhsatını 20 Haziran itibarıyla sonlandırdı.
Niamey buna gerekçe olarak, söz konusu yatağı 2015’te faaliyete sokmayı planlayan Orano’nun uyarılara rağmen sahada madencilik çalışmalarına başlamamasını gösterdi.
Orano, 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketinin ardından uranyum piyasasının düşmesiyle söz konusu sahadaki çalışmalarını askıya almıştı.
Askeri hükümet ise mart ayından başlayarak 3 ay içinde söz konusu sahada madencilik çalışmalarına başlanmazsa şirketin işletme ruhsatının geri çekileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Imouraren, yaklaşık 200 bin ton rezerviyle dünyanın en önemli uranyum yataklarından biri kabul ediliyor.
Türkiye’den Nijer’e üst düzey ziyaret
Türkiye ile Nijer arasında ekonomik, siyasi ve askeri ilişkiler, yeni yönetimin iş başına gelmesinin ardından da devam etti.
Başbakan ve Ekonomi ve Finans Bakanı Ali Mahamane Lamine Zeine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak 1 Şubat’ta Türkiye’ye gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilen Zeine, savunma sanayii şirketlerini ziyaret etti, heyetler arası görüşmelerde bulundu.
Bu ziyaretten sonra Türkiye’den de üst düzey bir heyet, bugün Niamey’de temaslarda bulunacak.
Heyette Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar yer alıyor.