Kampta kalan ve yarım asırdan fazla bir süre önce göç eden Filistinlilerden, 73 yaşındaki Abdurrezzak Ebu Huveymil, tehcire zorlanan her Filistinli gibi vatanına döneceği umuduyla babasından aldığı Gazze’deki mülklerine ait anahtar ve tapuyu özenle muhafaza ediyor.
- İsrail, Gazze’de 2 mülteci kampına düzenlediği saldırıda 47 Filistinliyi öldürdü
- İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda 92 gazeteci öldürüldü
- İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’da 5 Filistinliyi öldürdü
- İsrail güçleri, Meşru Beyt Lahya’dan ardında enkaz bırakarak çekildi
- İsrail’in Gazze’de Advan Hastanesinden çekilmesiyle bıraktığı “insani felaket” ortaya çıktı
- İsrail ordusu, Gazze’deki Kemal Advan Hastanesi’nden 90 kişiyi alıkoyarak çekildiğini açıkladı
Filistin’de 1950’de Biru’s Seba kentinde dünyaya gelen ancak sonrasında ailesi İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’ye göç etmek zorunda kalan Ebu Huveymil’in ailesinin sıkıntıları bulunla sınırlı kalmıyor. Aile 1967 Arap-İsrail Savaşı nedeniyle bu sefer de Gazze’den Ürdün’e göç etmek durumunda bırakılıyor.
Topraklarına dönme umudunu her zaman diri tutan kamptaki Filistinlilerden Ebu Huveymil, vatanlarından tehcir edilen Filistinlilerin yaşadığı acıları, AA muhabirine anlattı.
Ebu Huveymil, İsrail’in vatanlarından göçe zorladığı tüm Filistinlilerin geri dönme umudu her zaman taşıdığını vurgulayarak, “Diaspora, geri dönüş hayalinin gerçekleşmesine engel olamayacak.” dedi.
Babasından aldığı Filistin topraklarındaki mülklerinin anahtar ve tapusunun 1920’li yıllara ait olduğunu ifade eden Ebu Huveymil, anahtar ve tapuların “vatanlarına dönüşün kaçınılmazlığını gösterdiğini” söyledi.
Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına ilişkin konuşan Ebu Huveymil, “(İsrail’in) hedefi Gazze Şeridi’ni boşaltmak. Filistin davasını canlandırmayı amaçlayan tek yer Gazze’dir ve bu da onların hedefleriyle çelişiyor.” diye konuştu.
“Çocuklarımıza küçüklükten Filistin sevgisini aşılıyoruz”
Babasının 1994 yılında 85 yaşında vefatından önce Gazze’deki mülklerinin anahtar ve tapusunu kendisine verdiğini aktaran Ebu Huveymil, büyük bir ihtiramla sakladığı tapunun 1928 yılına ait olduğunu kaydetti.
Babasından miras kalan tapunun İngiliz Manda yönetiminden alınan 6 Filistin lirası değerindeki mısır tarlasına ait, sakladığı anahtarın ise buğday ve arpa deposunun anahtarı olduğunu belirten Ebu Huveymil, şöyle devam etti:
“Zamanında Yahudilerin yürüttüğü askeri eğitime dikkat etmedik ama onların kanında ihanet vardı. Bu yüzden onların gerçekleştirdiği cinayetlere, tacize ve saldırılara şaşırdık. Bize ve evlerimize saldırılar oldu, bu yüzden ailelerimiz, bir an önce geri dönme umuduyla burayı terk etti.”
Yahudi saldırılarından sonra babasının altınlarını getirmeye fırsat bulamadığını Gazze’de bir ağacın altında gömdüğünü söyleyen Ebu Huveymil, “1994’te anahtar ve tapuyu babamdan aldım, onları çocuklarıma vereceğim ve onlar da çocuklarına aktaracak. Çocuklarımıza küçüklükten Filistin sevgisini aşılıyoruz.” dedi.
“Filistinliler geri dönmeyi umuyor
Kamp sakinlerinin “geleneklerine ve eşyalarına bağlı olduğunu, hatta yanlarında getirdikleri elbiseleri bile halen sakladıklarını” dile getiren Ebu Huveymil, “Bu eşyaları geri dönüş umuduyla saklıyoruz, umarım yakın bir zamanda gerçekleşir.” diye konuştu.
Ürdün’ün kuzeyinde, “Gazze Kampı” olarak anılan ve 1967 Arap-İsrail Savaşı sonucunda Gazze Şeridi’ni terk eden Filistinli mültecilerin kaldığı “Ceraş Kampı”nda 1 kilometrekarelik alanda zor şartlarda yaşayan yaklaşık 35 bin Filistinli yaşıyor.
Ürdün’de farklı zamanlarda inşa edilen, yaklaşık 2 milyon insanı barındıran 13 Filistin mülteci kampı bulunuyor.