Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Karagüzel, AA muhabirine, Kovid-19 salgını döneminde çocuk ve ergenlerde karşılaşılan önemli toplumsal sorunlardan birinin kilo artışı olduğunu söyledi.
Hem salgın öncesinde kilo problemi olmayan çocuklarda belirgin kilo artışları hem de pandemi öncesinde obezite nedeniyle izlenen çocuklarda obezite yönetiminin olumsuz etkilendiğini gözlemlediklerini dile getiren Karagüzel, şu ifadeleri kullandı:
“Kovid-19 pandemisinin ilk günlerinden itibaren bulaş riskini ve hastalığın ortaya çıkışını azaltmak, ağır klinik tablolarla ölüme sebebiyet vermemek açısından başka insanlarla teması asgariye indirip evlerimizde izole bir şekilde yaşamak ne yazık ki zaruri hale gelmiştir. Bu özel süreçte sağlıklı yaşamak ve yeni sağlık sorunlarına meydan vermemek için evde kalmak kadar evde geçirilen zamanı iyi yönetmek de önemlidir.”
Prof. Dr. Karagüzel, salgın gereği çocukların açık havada spor yapma imkanının kısıtlandığına işaret ederek şunları kaydetti:
“Okulların online eğitime geçmesiyle de derslerin bilgisayar başında yapılması günlük fiziksel aktivitelerinin azalmasına zemin oluşturmuştur. Ebeveyn gözetimi yeterli olmayan çocuklar için ders dışındaki zamanın kontrolsüz şekilde bilgisayar başında geçirilmesi de sıradanlaşmıştır. Bilgisayar veya ekran karşısında zaman geçiren çocukların hareketsiz kalmaları yanında, pandemi ile değişen yaşam tarzına adaptasyon stresi, bu stresi azaltmak için yemeye yönelme, uyku düzensizliği, öte yandan ekran karşısında sürekli atıştırmalık yiyeceklerin tıkınırcasına tüketilmesi kilo artışı ve obezitenin ortaya çıkışını hızlandırmaktadır.”
“Salgın döneminde de sağlıklı kalınabilir”
Bu kapsamda düzenli egzersizin önemine dikkati çeken Karagüzel, “Bu nedenle, ebeveynlerin kontrolünde sağlıklı beslenme ile evdeki fiziksel koşullar göz önünde bulundurularak ‘düzenli günlük egzersiz’ programlarının yapılması önemlidir. Evde geçirilen süre içinde şekerli içecek ve rafine gıdaların tüketimini azaltarak, sağlıklı beslenme ilkelerine uygun bir beslenme programı yapıldığında hem öğün atlamaya fırsat verilmez hem de sürekli bir şeyler atıştırmanın önüne geçilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Karagüzel, salgın döneminde de sağlıklı kalınabileceğini vurgulayarak, “Dengeli ve doğal beslenme yanında, düzenli günlük egzersiz programı ile bel çevresinin kalınlaşması ve obezitenin önüne geçebilir, pandemi döneminde de sağlıklı kalabiliriz. Çocuklarda yaşına uygun kitap okuma, evdeki diğer bireylerle eğlenceli oyunlar oynayarak vakit geçirme, evde düzenli spor yapma ile gelişen ‘iyi hissetme’ duygusu stresle başa çıkmayı da kolaylaştıracaktır.” diye konuştu.
“Evde egzersiz için ayrıntılı araç gereçlere de ihtiyaç yoktur”
Çocuklarda özellikle bu dönemde ciddi kilo artışlarının olduğunu aktaran Karagüzel, şöyle devam etti:
“Bu dönemde hastanemize gelen çocukların önemli bir kısmında ne yazık ki ciddi kilo artışları mevcut ve bunun için ebeveynlerin tek açıklaması ‘evde hareketsiz kaldı’ olmaktadır. Oysa sağlıklı yaşam için hiçbir bahanemiz olmamalı ve elimizdeki fırsatları değerlendirmeye çalışmalıyız. Evde programlı egzersiz yapabilmek için öyle ayrıntılı araç gereçlere de ihtiyaç yoktur. Yeter ki sağlıklı yaşam adına bir karar verilip, istikrarlı şekilde bu kararı uygulayalım.”
Karagüzel, obeziteden korunmanın tedavi etmekten çok daha kolay olduğuna değinerek şunları ifade etti:
“Evde yapılabilecek aktiviteler, hareketli müzik eşliğinde dans etmek, olduğun yerde tempolu yürüme ve koşma hareketi gibi egzersizler yanında, yaş gruplarına uygun sanal ortamda dans veya farklı spor dersleri, yoga, pilates veya evde egzersiz programları kullanılabilir. Bunun için mutlaka günlük program içinde vakit ayrılmalı, uyku düzenine özen göstermeli ve kalıcı davranış değişikliği için diğer aile bireyleri ile de iş birliği yapılmalıdır. Ayrıca, obezite yönetiminde endokrinolojik izlem yanında, beslenme uzmanı ve yeme davranış bozukluğuna yönelik çocuk psikiyatrisi ile iş birliği de önemlidir.”