AA’nın hazırladığı “işgal altındaki Batı Şeria’da artan Yahudi yerleşimci şiddeti” konulu dosya haberin son bölümünde uzmanlar, İsrail siyasetinin yerleşimcilere yaklaşımını ve yerleşimci saldırılarının yargıda cezasız kalmasını değerlendirdi.
- İsrail askerleri işgal altındaki Batı Şeria’da bir Filistinliyi öldürdü
- Yahudi yerleşimci şiddeti ve toprak gaspı 2022-2023’te yaklaşık 500 Filistinliyi yerinden etti
- Nur Şems Mülteci Kampı’ndaki Filistinliler İsrail’in kapsamlı saldırılarından endişe ediyor
- İşgal altındaki Batı Şeria’da Filistinli grupların ellerindeki silahlar gündemde
- Yahudi yerleşimcilerden Batı Şeria’da Filistin köyüne baskın
- Batı Şeria kırsalındaki Yahudi yerleşimleri, Filistinli çiftçilere hayatı çekilmez kılıyor
İsrail’de insan haklarıyla ilgilenen sivil toplum kuruluşu Yesh Din’in (Kanun Var) 2005 ve 2022 arasında takip ettiği 1500 kadar dosyaya göre, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere ve mülklerine zarar verdiği soruşturmaların yüzde 81,5’inde takipsizlik kararı çıktı.
“Kanun Var” Direktörü Ziv Stahl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin İsrail ceza kanunuyla, Filistinlilerin ise İsrail askeri kanunlarıyla yargılandığına işaret ederek “Bu tek başına olağanüstü eşitsiz bir durum.” dedi.
Yahudi yerleşimcilerin, duvara ırkçı slogan yazmak gibi eylemlerinin iddianamelerinin adi suç gibi hazırlandığına dikkati çeken Stahl, Filistinlilerin ise benzer durumlarda ağır cezalara çarptırıldığını vurguladı.
Stahl, İsrail’de aşırı sağın iktidara gelmesiyle yerleşimci saldırılarının sadece sıklığının değil şiddetinin de arttığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Yerleşimciler bugün daha cesur, çünkü siyasilerin ve yasaların kendilerini koruyacaklarının farkındalar. Yerleşimciler, saldırı yaparken sahadaki askerler de onları koruyor. Filistinliler ise kendilerini savunmaya çalıştıklarında askerlerin göz yaşartıcı gaz, ses bombası, kauçuk kaplı mermi ve bazen de gerçek mermilerle müdahalesine maruz kalıyor.”
Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria’daki Huvvara, Turmusaya, Umm Safa ve El-Luben eş-Şarkiye gibi Filistin beldelerine toplu saldırılarından bahseden Stahl, bu saldırılarla ilgili sadece iki iddianame hazırlandığını ve 8 kişi hakkında idari tutukluluk kararı verildiğini ancak henüz kimsenin hüküm giymediğini aktardı.
Stahl, Yahudi yerleşimcilerin saldırı düzenlediği atmosferin Batı Şeria’yı ilhak etme arzusundaki ırkçı hükümetin gölgesinde yaşandığına vurgu yaparak, “Yerleşimciler paramiliter güç gibi hareket ediyor. İsrail devleti de yerleşimcilerin suçlarını cezasız bırakarak onları ödüllendiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yerleşimciler daha fazla toprak ele geçirmek istiyor”
İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem Sözcüsü Dror Shadot da Yahudi yerleşimci şiddetinin İsrail’deki son hükümetle ortaya çıkmadığını, bunun devlet politikası olduğunu savundu.
Yerleşimcilerin, kendilerini temsil eden kişiler iktidarda olduğu için daha da “korunmuş hissettiklerini” aktaran Shadot, bu dönemde Yahudi yerleşimci saldırılarının şiddeti ve boyutunun arttığını belirtti.
Shadot, Batı Şeria’da İsrail nezdinde de yasa dışı kabul edilen 150 kadar kaçak Yahudi yerleşim yeri bulunduğunu kaydederek, İsrail yönetimi kaçak yerleşim yerlerini boşaltsa bile Filistinlilerin bu alanlara gidemediğini ve İsrail ordusunun koruduğu yerleşimcilerin buraya tekrar döndüğünü söyledi.
Son yıllarda tarımsal “kaçak yerleşim yerlerinin” arttığını belirten Shadot, sözlerini şöyle tamamladı:
“Genelde birkaç aile olan yerleşimciler, yanlarındaki çiftlik hayvanlarıyla Filistinlilere ait bir tarım arazisine derme, çatma yapılarla yerleşiyor ve çok geniş bir alanı Filistinlilerin elinden almaya çalışıyor. Yerleşimcilerin amacı daha fazla toprak ele geçirmek.
Burada şunu belirtmek gerekiyor: Yerleşimcilerin ve İsrail’in Filistinlilerin topraklarını ele geçirme amaçları örtüşüyor. Bence devletin uyguladığı şiddetle, yerleşimci şiddetini de ayırmamak gerekiyor. Yerleşimci şiddeti devlet şiddetinin sadece bir kolu.”
Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına ilişkin yargılama yapılmıyor
Kanun Var’ın araştırmasına göre, 2005-2022 arasında Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına ilişkin açılan soruşturmaların yüzde 93’ü iddianame hazırlanmadan kapatıldı. Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırılarındaki davaların sadece yüzde 3’ünde mahkumiyet kararı çıktı.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinliler yerine İsrail güvenlik güçleri ya da başka bir İsrailliye saldırması halinde hakim karşısına çıkma olasılığı yüzde 250 daha yüksek.
Uluslararası raporlara göre, işgal altındaki Batı Şeria’da yılın ilk 6 ayında can ve mal kaybıyla sonuçlanan 592 Yahudi yerleşimci saldırısı kaydedildi ve ayda ortalama 99 Yahudi yerleşimci saldırısı yaşandı.
Yahudi yerleşimci şiddeti karşısında 2022’den bu yana Batı Şeria’nın “C bölgesi”nde 263’ü çocuk olmak üzere en az 488 Filistinli zorla yerinden edildi.