TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50’de tuttu.
TCMB’nin PPK duyurusunda, “Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte yavaşladığını teyit etmektedir. Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır” ifadelerine yer verildi.
AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, “Karar metninde kullanılan, ‘Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.’ cümlesi ile gerekmesi durumunda politika faizinde ilave artışlar olabileceği sinyali verilmeye devam ediliyor.” dedi.
Ancak, TCMB’nin kısa vadede finansal koşullardaki sıkılaşmanın yansımalarını ve parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini gözlemeyi tercih etmesi nedeniyle likidite fazlasını açıklanan tedbirlerle sterilize ederek fonlama maliyetini ve gecelik repo faizini yüksek tutmaya çalışacağı öngörüsünde bulunan Bürümcekçi, finansal koşullardaki sıkılaşmanın ve para politikasındaki ilave sıkılaşmanın dezenflasyon patikasına dönüş açısından katkılarının gözlenmesini beklediklerini aktardı.
Bürümcekçi, bankanın enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediğini dile getirerek, “Politika faizinde temmuz ayında da değişim beklemezken, uzun süre yüzde 50 seviyesinde korunacağı düşüncesindeyiz. Bu sürenin uzunluğu ise enflasyon eğilimi ve enflasyon beklentilerinin TCMB senaryosuna uyumu gelişmelerine bağlı olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
“Banka, temel makro gelişmeler ve tüketici talebindeki yavaşlama konusunda biraz daha iyimser”
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal de “Toplantı sonucu, faiz oranlarında değişiklik yapılmaması yönündeki oybirliğiyle varılan görüş ve TCMB’nin temkinli tavrını koruyacağı ve diğer hususların yanı sıra makro ihtiyati tedbirlere ve likiditeye odaklanacağı yönündeki görüşümüz ile uyumlu olarak gerçekleşti.” diye konuştu.
TCMB’nin mayıs ayı enflasyonunun hayal kırıklığı yarattığını kabul ettiğini belirten Drimal, bankanın temel makro gelişmeler ve tüketici talebindeki yavaşlama konusunda biraz daha iyimser olduğunu ifade etti.
TCMB’nin bu yıl politika faizinde değişikliğe gitmesini beklemediğini dile getiren Drimal, Şubat 2025’te faiz indirimi olabileceği öngörüsünde bulundu.
Drimal, “TL’nin dolar karşısında değer kazanacağını ve önümüzdeki 3 ayda da yabancı yatırımcılar için cazip olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.