Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Fed’in eylül ve aralık aylarında faiz indirimlerine gidebileceğini ancak indirimlerin ileriki aylarda ve daha az gerçekleşebilme riskinin de bulunduğunu söyledi.
“ABD ekonomisi kalıcı enflasyon ve bu yılın ilerleyen dönemlerinde hafif bir durgunlukla sonuçlanması muhtemel ekonomik yavaşlamayla stagflasyonist ortama giriyor.” değerlendirmesinde bulunan Marey, Mart ve Haziran 2025’te yapılacak iki faiz indiriminin ardından başkan olarak seçilmesi durumunda Donald Trump’ın uygulayabileceği tarifelerin enflasyonist etkisinin bankanın faiz indirimi döngüsünü durdurabileceğini anlattı.
Marey, “Mayıs ayına ait tarım dışı istihdam verisi, ekonominin hala canlı ve hareketli, ortalama saatlik kazançlardaki artışın yeniden hızlanması da enflasyonun kalıcı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla ABD’de açıklanan istihdam raporu, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye başlaması için eylül ayının bile çok erken olabileceği riskini vurguluyor.” diye konuştu.
Eylül ayına kadar gidilecek çok yol olduğunu vurgulayan Marey, Powell’ın ABD’deki başkanlık seçimleri öncesinde faiz indirimi için neden arayabileceğini söyledi.
Marey, bankanın ekonomiye ilişkin projeksiyonları ve politika faizine ilişkin üyelerin beklentilerinin yer aldığı “dot plot” grafiğine dair yeni bir güncelleme olmayacağı öngörüsünde bulundu.
“Faiz indiriminin bir ya da iki olma ihtimali yarı yarıya”
FWD Bonds Başekonomisti Chris Rupkey de Fed’in iki faiz indirimine mi yoksa sadece bir faiz indirimine mi yeşil ışık yakacağının yarı yarıya ihtimal içerdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani tam anlamıyla ‘yazı-tura.’ Ne yazık ki, Fed’in faiz indirimi kararını olumlu veya olumsuz etkileyebilecek kritik veriler, Fed’in karar duyurusundan sadece birkaç saat önce, mayıs ayına ait enflasyon raporuyla birlikte geliyor. Enflasyon raporu yayınlanmadan önce Fed yetkilikeri enflasyonun daha fazla düşüp düşmeyeceğine bağlı olarak tamamen farklı bir görüşe varabilir. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Kanada Merkez Bankasının geçen hafta bu döngüde ilk kez faiz oranlarını düşürmesinin ardından Fed yetkililerinin aklında faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutmanın akıllıca olup olmadığı konusunda oluşan şüpheler şu anda kapalı kutu olarak duruyor.”
“Fed, aralık ayından önce faiz indirimlerine başlamayabilir”
Berenberg Kıdemli Ekonomisti Dr Felix Schmidt ise ABD ekonomisinin çok güçlü bir dönemin ardından bir miktar sakinleşmeye başladığını ancak bir düşüş belirtisi göstermediğini söyledi.
Ülke ekonomisinin Fed’in kısıtlayıcı para politikasına rağmen yavaş yavaş ivme kaybetmesinin esas olarak genişleyici maliye politikasından kaynaklandığını vurgulayan Schmidt, iş gücü piyasasının oldukça istikrarlı kalmaya devam ettiğini bildirdi.
Schmidt, Fed’in faiz oranlarını düşürmesi için şu anda bir neden olmadığını kaydederek, bu nedenle Fed’in haziranda faizleri sabit bırakacağı ve bundan sonra da veriye dayalı yaklaşımını sürdüreceği öngörüsünde bulundu. Schmidt, orta vadede Fed’in ekonomik büyüme oranını yüzde 2’lik trendde sabitlemeye çalışacağını söyledi.
Fed’in aralık ayından önce faiz indirimlerine başlamayabileceğinin altını çizen Schmidt,” 2025 sonbaharına kadar her biri 25 baz puanlık toplam 4 faiz indirimi öngörüyoruz; bu sayede politika faizi yüzde 4,25-4,50’ye düşebilir.” ifadelerini kullandı.
ING Group Uluslararası Başekonomisti James Knightley de enflasyonun inatçı seyrini sürdürmesi ve son istihdam verilerinin tüm beklentileri aşmasıyla, Fed’in faiz indirimi projeksiyonlarını geriye çekebileceğini, böylece bankanın 2024’te iki, 2025’te ise 4 indirim yapabileceğini bildirdi.