Filistinli gruplar, Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, 10 Temmuz’da yaptığı çağrının ardından Filistin meselesinin maruz kaldığı tehlikeleri ve İsrail işgaliyle mücadele mekanizmalarını görüşmek üzere Kahire’de bir araya gelecek.
Filistinli liderler tarafından “önemli” olarak tanımlanan bu toplantının başarılı olması ve herkesin kabul ettiği bir uzlaşı formülü bulunması için karşılıklı görüşmeler yapılıyor.
Bunlardan sonuncusu Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye arasında Ankara’da düzenlenen görüşme oldu.
İki lider Ankara’da iki kez bir araya geldi. Bunlardan ilki, 25 Temmuz’da ikili olarak, ikincisi 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşti.
Erdoğan görüşmede, Filistinli gruplar arasındaki bölünmüşlüğün barış sürecini baltalamaya çalışan tarafların çıkarlarına hizmet ettiğini söyledi.
Bu görüşmelerin öncesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abbas ve Hamas yöneticilerinden bir heyetle ayrı ayrı bir araya geldi.
Filistin’de yaşanan son gelişmelerin ele alındığı görüşmelerde, Kahire Toplantısı’nda ele alınacak konularla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.
Görüşme trafiği devam etse de uzmanlar, grupların siyasi programlarının ve düşüncelerinin farklı olması sebebiyle Kahire’deki toplantının başarılı olamayacağı görüşünü savunuyor.
Gruplar arasındaki görüş ayrılıkları
Abbas, Ankara’da Heniyye ile gerçekleştirdiği ikili görüşmede 3 madde üzerinde durdu.
Bunlardan ilki, şartlar ne olursa olsun silahlı mücadeleye başvurulmaması, ikincisi Filistin halkının meşru temsilcisi olarak Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) programına bağlı kalınması ve üçüncü olarak da genel sekreterler düzeyindeki toplantılara katılım için (İslami Cihad Hareketi’nin Filistin yönetimi tarafından tutuklanan üyelerinin serbest bırakılmasını talep etmesine atıfta bulunarak) herhangi bir şart öne sürülmemesiydi.
Hamas da İsrail hükümeti ve onun ırkçı politikalarıyla mücadelede kapsamlı ulusal bir vizyon ortaya koydu. Hamas’ın vizyonu, daha önce imzalanan uzlaşı anlaşmalarının aktifleştirilmesi yoluyla Filistin birliğinin sağlanması, FKÖ’nün, tüm Filistinli grupların ve ulusal şahsiyetlerin katılacağı bir toplantıyla yeniden etkinleştirilmesini içeriyor.
Vizyon ayrıca, Filistin devletinin kurulması umudunu suya düşüren İsrail hükümetinin politikaları karşısında her türlü direniş yolunun benimsenmesi, ortak bir direniş metodu üzerinde varılacak uzlaşıyla Filistin saflarının birleştirilmesi, işgal yönetimiyle güvenlik koordinasyonundan vazgeçilmesi, Batı Şeria’daki direnişçilere dokunulmaması ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyor.
Toplantı teoride başarılı pratikte başarısız olacak
Kudüs Üniversitesi’ne bağlı Kudüs Araştırma Merkezi Müdürü Ahmed Refik Avad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistinli gruplar arasında yapılan son görüşmelerin, Kahire Toplantısı’na hazırlık ve grupların görüş ayrılıklarını giderme girişimi olduğunu ifade etti.
Avad, toplantıya katılan grupların tedirginliği, güvensizlik hali, öne sürülen şartlar ve görüş ayrılıkları gibi toplantıyı başarısız kılacak bazı faktörlerin varlığından söz ederek, “Farklı eylem programları ve gelecek döneme ilişkin görüş ayrılıkları Kahire Toplantısı’na yönelik beklentilerin çıtasını düşürüyor.” dedi.
Filistinli siyasi analist Mustafa İbrahim de “Filistinli gruplardan Kahire Toplantısı’nın başarılı olacağını ya da hedefe ulaşılacağını düşündürtecek herhangi bir iyimser emare gelmediğini” savundu.
İbrahim, toplantının, kapanış bildirisinin yayımlanmasıyla teoride başarıya ulaşmış olacağını ancak Fetih ve Hamas arasında siyasi programlar ve vizyonlarla alakalı anlaşmazlık noktalarının gün yüzüne çıkmasıyla pratikte başarının söz konusu olmayacağı yorumunu yaptı.
Analist İbrahim, “Toplantının doğası, süresinin bir günle sınırlı olması ve bir gündeminin olmaması nedeniyle Filistinli grupların, ulusal durum ve direniş mekanizmaları hakkında uzlaşma imkanı bulmaları söz konusu değil.” diye konuştu.