Lübnanlı uzmanlar, hükümeti kurmakla görevlendirilen Saad el-Hariri’nin yaklaşık 9 ay süren çabalarının sonuçsuz kaldığını belirterek dün görevi iade ettiğini duyurmasının ardından “ülkenin bir belirsizliğe doğru sürüklediğini” ifade ediyor.
Lübnan’da uzun yıllardır yönetimi paylaşan Müslüman ve Hristiyan dinlerine mensup siyasi güçler, Ağustos 2020’de Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamanın ardından gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos’ta istifa eden Hassan Diyab hükümetinin yerine yenisini kurma konusunda yine anlaşamadı.
Geçen yıl eylül ayında yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Lübnan’ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib’in sunduğu kabine üzerinde anlaşamayan siyasi gruplar, 22 Ekim 2020’de hükümeti kurmakla görevlendirilen Hariri’nin yaklaşık 9 ay süren çabaları neticesinde teknokratlardan oluşacak yeni bir hükümetin kurulmasına da imkan tanımadı.
Dün başkent Beyrut’taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayında Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile bir araya gelen Hariri, görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Cumhurbaşkanı ile anlaşamadığı için hükümeti kurma görevini iade ettiğini” duyurdu.
Kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada ise, “Hariri, mezhep eksenli dağılımda, bakanlıklarda ve getirilecek isimler üzerinde herhangi bir değişik yapılmasını reddetti.” ifadeleri kullanıldı.
Hariri’nin hükümet kurma sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasına piyasalar sert tepki gösterdi. Hariri’nin görevi iade ettiğini açıklamasının ardından karaborsada ilk kez 20 bin Lübnan lirasına yükselen ABD doları, bu sabah 23 bin 300 Lübnan lirasından işlem gördü.
Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’nin kurucusu Avn, Hariri’nin teknokratlardan oluşturduğu kabinedeki bazı Hristiyan isimlerin kendileri tarafından belirlenmesini istiyordu. Hariri ise tüm partilerin kendi bakanlarını seçmesi halinde halkın talep ettiği ve Fransızların girişiminin de öngördüğü teknokratlar hükümetinden uzaklaşılacağı gerekçesiyle bunu kabul etmiyordu.
Lübnanlı uzmanlar, yaklaşık bir yıldır hükümetin kurulamadığı ve ekonomik krizin giderek derinleştiği ülkedeki durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Halihazırda Hariri’nin alternatifi yok
Lübnanlı siyasi analist Munir er-Rabih, “Halihazırda Hariri’nin yerine siyasi güçlerin üzerinde mutabık kalacağı bir isim yok. Bu da yönetimdeki boşluğun süreceği anlamına geliyor. Dolayısıyla bu durumun Lübnan’da siyasi ve ekonomik alana olumsuz yansımaları olacak.” dedi.
Eski başbakanlar Fuad Sinyora, Temam Selam ve Necib Mikati gibi Sünni blokun önde gelen isimlerinin mevcut şartlarda Hariri dışında başbakanlık makamına oturacak Sünni bir ismi kabul etmeyeceği için Hariri’nin bir alternatifinin olmadığının altını çizen Rabih, Sünni blokun bu aşamada Şii Hizbullah ile siyasi müttefiki Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi’nin hükümet kurma konusunda yeni girişimlerde bulunmasını tercih ettiğini ancak söz konusu ikili müttefikin ise bundan kaçınacağını söyledi.
Bundan sonrası için siyasi güçler arasında gergin bir sürecin beklendiğine işaret eden Rabih, “Bu da ekonomik duruma yansıyacak. Aslında bugünden sonra herkesin gözü birkaç ay sonra gerçekleşmesi beklenen genel seçimlerde olacak.” diye konuştu
“Ülke belirsizlik sürecine girdi”
Lübnanlı yazar Tevfik Şuman da Hariri’nin hükümeti kurma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına ilişkin, “Ülke belirsizlik sürecine girdi ve keskin siyasi bir krizle karşı karşıya kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Mevcut şartlarda siyasi güçlerin Hariri dışında yeni bir isim üzerinde anlaşmalarının oldukça zor olacağını kaydeden Şuman, yaklaşık 9 aydır hükümet kurma sürecinin yaşandığı Lübnan’da yeniden hükümeti kurma görevini üstlenecek bir isim arayışına girileceğini söyledi.
Hariri’nin hükümeti kurma görevini iade etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Avn’ın Meclisteki siyasi gruplarla yeni başbakan adayını belirleme istişarelerine başlaması gerektiğini dile getiren Şuman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak bu da çok zor görünüyor ve yakın zamanda mümkün değil. Çünkü tüm çaba ve girişimlere rağmen Cumhurbaşkanı Avn ile Hariri arasındaki anlaşmazlığın görevi iade etme aşamasına kadar gelmesi, Lübnanlıların büyük bir kesimi için sürpriz oldu.”
“Ülkede düzenlenecek protestolar siyasi olarak kullanılabilir”
Lübnanlıların önümüzdeki günlerde, Hariri’nin yeni hükümeti kurma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının etkilerini hissetmeye başlayacağını savunan Şuman, bu durumun ekonomik ve sosyal boyutlar başta olmak üzere tüm alanlara yansımaları olabileceğini ifade etti.
Hariri’nin, görevi iade ettiğini duyurduğu basın toplantısında kullandığı “Allah ülkenin yardımcısı olsun.” şeklindeki ifadesine dikkati çeken Şuman, “Çünkü Hariri, kendisinden sonra tüm siyasi grupların mutabakatıyla yeni hükümeti kurma görevini alacak bir ismin olmayacağını biliyor. Bu nedenle de ülkede her alanda durumun daha da kötüleşebileceği uyarısı söz konusu.” diye konuştu.
Şuman, Hariri’nin görevi iade ettiğini duyurmasından sonra sadece dakikalar içinde doların karaborsada yükselmeye başladığını ve bir ABD dolarının ülkede ilk kez 20 bin Lübnan lirasının üzerinde çıktığını hatırlattı.
Doların sonraki saatlerde 22 bin liraya kadar yükseldiğine ve ülkenin birçok bölgesinde protestolar düzenlendiğine dikkati çeken Şuman, “Ülkenin farklı bölgelerinde düzenlenecek protestolar siyasi olarak kullanılabilir. Bu da Lübnan’ın belirsizliğe ve kaosa sürüklenmesine yol açabilir.” dedi.