Kürt-Amerikan Araştırma Enstitüsü Başkanı Karoh Hoşnav, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak’taki sorunların artması nedeniyle bu durumun ortaya çıktığını ve seçim sonuçlarına saygı duyulmamasının da siyasi sürecin çöküşüne yol açtığını söyledi.
Anayasaya bağlı kalınmadığını ve sorunların bu yüzden patlama noktasına geldiğini kaydeden Hoşnav, siyasi tarafların mevcut durumda sorumlu davranmaması halinde kaosun bir kere daha baş gösterebileceği uyarısında bulundu.
“Şartlar böyle devam ederse Irak daha karanlık bir tünele girer”
Hoşnav, “Seçimi kazananlar hükümeti kuramadı. Federal Mahkeme aracılığıyla engeller çıkarıldı. Tüm tarafların Irak’ı mevcut durumdan kurtarmak için inisiyatif alması gerekiyor. Şartlar böyle devam ederse Irak daha karanlık bir tünele girer.” diye konuştu.
Irak’taki istikrarın bölge ülkeleri üzerinde de etkisi olduğunu belirten Hoşnav, “Sadr’ın hayallerinden biri Sistani’den sonra Şiilerin en büyük mercisi haline gelmektir.” dedi.
Yaşanan durumun Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) yönelik göç dalgası başlatabileceği değerlendirmesinde bulunan Hoşnav, Irak’ın yükselen gelirine karşılık halkın refah seviyesinin düştüğünü vurguladı.
Hoşnav, “DEAŞ Irak ve Suriye’de ortaya çıkınca Avrupa’yı ve ABD’yi bile etkiledi. Şimdi de uluslararası kamuoyu devreye girmeli. Iraklı taraflar ve komşu ülkeler sorumluluk bilinci içinde meseleye yaklaşmalı ve çözümün bir parçası olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Yaşananlar yeni bir krizin başlangıcı”
Erbil merkezli seçimleri gözetleme çalışmaları yürüten Şems Gözlem Kurumu Başkanı Hogır Çeto da Irak’ta tüm ülkeyi kapsayacak yeni bir sisteme gidilebileceğini belirterek, “Yaşananlar yeni bir krizin başlangıcı.” dedi.
Çeto, “Irak’ta halk ya sürekli karışıklık ve kaos hali ya da diktatörlük rejimi seçenekleriyle karşı karşıya bırakılıyor.” şeklinde konuştu.
Halkın huzurlu bir sistem arayışında olduğuna işaret eden Çeto, bazılarının 2003 öncesine dönmek istediğini ancak bunu doğru bulmadığını dile getirdi.
Çeto, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sadr Hareketi, ABD işgali ve İran’ın Irak’taki mevcudiyetine karşı bir siyasi çizgiye sahip. Bu konudaki duruşu nettir. ‘Ne Doğu ne Batı’ sloganı boşuna değildir.
Mukteda es-Sadr’a göre kendisi, babası ve dedesi çok bedel ödedi ve bu nedenle Necef, Kerbela ve dünya Şiilerinin yüksek mercisi olmalıdırlar. Sistani varken bu etkinin az olacağını düşünüyorum.”
Irak’taki olaylar
Şii lider Sadr’ın 29 Ağustos’ta siyaseti tamamen bıraktığını duyurmasının ardından destekçileri, Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hükümet Sarayı’nı basmıştı.
Güvenlik güçleri, Yeşil Bölge’nin farklı noktalarında havaya ateş açarak eylemcileri dağıtmıştı.
Irak’ın güneyinde de sokakları dolduran Sadr yanlıları eyleme başlarken, ülke genelinde süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Şii lider, yaşananların ardından 30 Ağustos’ta öğle saatlerinde destekçilerine “eve dönün” çağrısı yapmış, bunun üzerine Sadr yanlılarının alanlardan çekilmesiyle iki gün süren hareketlilik sona ermişti
Sadr’ın çağrısının ardından ülke genelindeki sokağa çıkma yasağı da kaldırılmıştı.