Sürdürülebilirlik, günümüzde birçok kurumda bir konu olmaktan çıkıp, bir iş modeli haline gelmeye başladı. Pek çok gelişmede öncü olan bankalar sürdürülebilirlikte de yol açıcı olacak. Türkiye’de sürdürülebilir finans piyasasının büyüklüğü 4 milyar doların üzerinde iken, dünyada sürdürülebilirlik kaynaklı borçlanma piyasası 3 trilyon dolara yaklaştı
Birçok alanla ilklerin bankası konumundaki VakıfBank da sürdürülebilirlik alanında atağa kalktı. Uzun yıllardır sürdürülebilirliği kurumsal stratejisinin temeline yerleştiren VakıfBank, bu kapsamdaki çalışmalarını tek çatı altında topladı. VakıfBank, 81 ildeki şubelerine “Sürdürülebilir Bankacılık” logosunu ulaştırarak, bu konudaki taahhüdünü daha da görünür kıldı.
VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, sürdürülebilirlik kavramının bankacılık sektörü açısından önemi ve gelecek dönemde sürdürülebilirliğin iş yapış biçimine etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Sürdürülebilirliğin bugün birçok kurumda bir konu olmaktan çıkıp, bir iş modeli haline gelmeye başladığını belirten Üstünsalih, özellikle gelecekte var olmak isteyen tüm kurumların sürdürülebilirliği kurumsal stratejilerinin odağı haline getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Üstünsalih, ilk olarak 1987’de Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nda resmi olarak dile getirilen ve ilk etapta kalkınma ile özdeşleştirilen bu kavramın, zaman içinde kapsamını ve önemini giderek artırdığını ifade etti.
Bugün çevresel, ekonomik, sosyal boyutlarıyla dünya için güzel bir gelecek hayal eden herkesin yaşamını sürdürülebilirlik ilkeleriyle düzenlemesinin, adeta bir zorunluluk ve bu zorunluluğu hisseden bireylerin kurumlardan ve sektörlerden beklentisinin de bu yönde olduğunu dile getiren Üstünsalih, şöyle devam etti:
“Bankacılık, kaynakların kullanımına aracı olması nedeniyle bu süreçte en büyük sorumluluğa sahip sektörlerin başında geliyor. O yüzden nasıl ki dijitalleşmede hem Türkiye’deki diğer sektörlere hem de dünyadaki pek çok ülkeye model olacak işler yapıyorsak, sürdürülebilirlik alanında da böyle bir rol üstlenmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu konuda devletimizin, düzenleyici kuruluşların ve sektör oyuncularının da iyi uygulamalar geliştirdiğini görüyor ve takip ediyoruz. Tüm alınan kararlar ve yapılan çalışmalar sürdürülebilirliğin ülkemizde çok boyutlu ve kapsayıcı bir şekilde ele alındığının göstergesidir.
Sürdürülebilirlik ile bağımızı kuruluş ilkelerimize kadar götürmemiz mümkün. Sürdürülebilirliğin temel ilkeleri; 67 yıllık bankamızın kuruluş ilkeleriyle son derece örtüşüyor. İşimizi hiçbir zaman sadece ticari bir döngüde tanımlamamış, faaliyetlerimizin ekonomik, çevresel, sosyal etkilerini de her zaman hesaba katmış bir bankayız. Sürdürülebilirliğin tüm dünyada kurumsal düzeyde öne çıkmasıyla birlikte, bankacılık faaliyetlerimizi gerçekleştirirken uluslararası sürdürülebilirlik standartlarını temel almaya başladık ve daha yaşanabilir bir gelecek için sürdürülebilirliği kurumsal stratejimizin bir parçası haline getirdik.”
Üstünsalih, 2014’ten bu yana yer aldıkları BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde güçlü bir konuma sahip olduklarını, 2017’den bu yana da küresel olarak tanınan kurumsal sorumluluk standartlarını karşılayan şirketleri seçen “FTSE4Good Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi”nde yer aldıklarını söyledi.
2016’da ilk “Sürdürülebilirlik Raporu”nu yayımladıklarımı hatırlatan Üstünsalih, “2020’de yayımladığımız Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi (IIRC) ile uyumlu ilk Entegre Faaliyet Raporumuz ile Türkiye ve dünyadaki birkaç kamu bankasından biri olduk. Performansımızı yükseltmeye yönelik aksiyon adımlarına ve geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz.” dedi.
“Bankacılık faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik kriterlerimize uygun yürütmeye devam edeceğiz”
Abdi Serdar Üstünsalih, sürdürülebilir bankacılık konusunda daha da aktif olacaklarını ve bunun kendileri üzerine düşen bir sorumluluk olarak gördüklerini söyledi.
“Bankacılık faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik kriterlerimize uygun yürütmeye devam edeceğiz” sözünün altına imza atıp, 81 ilde 934 şubede bunu açık bir şekilde ifade ettiklerini anlatan Üstünsalih, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şubelerimizden mobil uygulamalarımıza, finansal hizmetlerimizden insan kaynağımıza kadar pek çok alanda katma değer yaratmaya ve bu değeri her geçen gün artırmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Çevre dostu projelere, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerji projelerine öncelik tanıyoruz”
VakıfBank Genel Müdürü Üstünsalih, yabancı yatırımcıların finansman sağlarken artık sadece alacakları getiriye değil, kaynakların nereye harcandığına da önem verdiğine dikkati çekti.
Sürdürülebilirliğin yalnızca uzun vadede dünyanın geleceğini değil, kurumların kısa vadeli performansını da olumlu etkileyen bir unsur olduğunun artık çok daha geniş bir kesim tarafından kabul edildiğini söyleyen Üstünsalih, VakıfBank olarak bu konuda önemli ilklere imza attıklarını belirtti. Mevduat bankalarınca ihraç edilen ilk Sürdürülebilir Eurobond işlemini Aralık 2020’de tamamladıklarını hatırlatan Üstünsalih, buradaki başarıyı, daha bir yıl geçmeden Eylül 2021’deki ikinci Sürdürülebilir Eurobond işlemiyle perçinlediklerini ifade etti.
Üstüsalih, Nisan 2021’deki sendikasyon yenilemesini de sürdürülebilir sendikasyon olarak gerçekleştirdiklerini, şu anda fonlama yapısında en fazla sürdürülebilir temalı kaynağa sahip banka konumunda bulunduklarını dile getirdi.
Eylül sonu itibarıyla sürdürülebilir tahvil ihraçları için uygun olan yeşil ve sosyal nitelikli kredilerden oluşan kredi portföyünün 1,5 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu bildiren Üstünsalih, şunları kaydetti:
“Bu süreçte bir diğer önemli kaynağı da Fransız Kalkınma Ajansından aldığımız, Türk bankacılık sektörünün en büyük tutarlı ‘Yeşil Konut Projesi’ özelliği taşıyan 200 milyon avro tutarındaki anlaşma ile sağladık. Salgından etkilenen firmalara yönelik Dünya Bankasından aldığımız 250 milyon dolar tutarındaki Acil Durum Firma Destek Projesi kredi anlaşması da bankamız ve sektörümüz adına sağlanan önemli kaynaklar arasında yer alıyor.
Sağladığımız kaynakların yanı sıra finanse ettiğimiz projelerde de sorumlu ve yeşil finansman yaklaşımını benimsiyoruz. Çevre dostu projelere, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerji projelerine öncelik tanıyoruz. Yatırımcılara sürdürülebilir bankacılık, çevresel, sosyal, kurumsal yönetişim araştırmaları ve derecelendirme hizmeti sunma konusunda önde gelen bağımsız küresel firmalardan biri olan Sustainalytics’in değerlendirme metodolojisinde bankamızın Çevresel Sosyal ve Yönetimsel risk derecelendirme puanı 2020 yılında 23,1 ile orta risk seviyesinde iken 2021’de 19,8 ile düşük risk seviyesine düşürdük.”
“2021’de şirket araçlarından kaynaklanan emisyonlarımızın yaklaşık yüzde 15 azalmasını bekliyoruz”
Abdi Serdar Üstünsalih, 2019 yılında Bilim Temelli Hedef Girişimine (Science Based Targets Initiative) katılarak karbon emisyonu azaltım taahhüdünü açıklayan ilk Türk kamu kuruluşu olduklarını belirtti.
Ayrıca doğal gaz, su, kağıt tüketimi ve toplam karbon ve sera gazı emisyonunda her yıl yüzde 2 azaltım hedefi belirlediklerini ifade eden Üstünsalih, bu hedefleri tutturmak için yoğun çaba harcadıklarını ve başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi.
Üstünsalih, 2019 ve 2020 yıllarında hesaplanmış tüm sera gazı emisyonlarını temiz enerji kaynaklarından üretilen doğrulanmış karbon birimleri ile dengeleyerek karbon negatif kuruluş olduklarını, buna uygun olarak sera gazi emisyonlarını azaltma yönünde önemli mesafe kaydettiklerini ve 2020’de yüzde 25 azaltım sağladıklarını dile getirdi.
Çalışanların da desteğiyle her yıl yeni VakıfBank ormanları oluşturduklarını anlatan Üstünsalih, yıl başından bugüne kadar dikilen fidanlar büyüdüğünde yaklaşık 40 bin kg karbondioksit emerek doğaya katkıda bulunacağı bilgisini verdi.
Üstünsalih, kasım ayında 30 bin yeni fidan ile ilave 100 bin kg karbondioksit emilimi sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Araç filosunda hibrit araç oranını düzenli olarak artırdıklarını belirten Üstünsalih, “2020’de filomuza eklediğimiz 450 hibrit araca 2021’de 50 adet daha ekledik. Böylece 2021’de şirket araçlarından kaynaklanan emisyonlarımızın yaklaşık yüzde 15 azalmasını bekliyoruz.” dedi.
Üstünsalih, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikalarına ek olarak geçen yıl ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikasını da aldıklarını ve Entegre Yönetim Sistemini kuran Türkiye’deki ilk banka olduklarını vurguladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında çalışmalar yürüttüklerini anlatan Üstünsalih, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kurum içinde yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projeleri de bu çalışmaları destekliyor. Elektronik atıklar için başlattığımız proje kapsamında çalışanlarımızın getireceği e-atıklar TÜBİSAD’a ulaştırılacak ve buradan gelecek gelir Darüşşafaka’ya bağış olarak iletilecek. Ayrıca TOFD için plastik kapak toplama kampanyamız şimdiden 7 adet tekerlekli sandalyeye dönüştü.
Karbon Saydamlık Projesi’ne 2015 yılından bu yana iklim değişikliği stratejimizi, risklerimizi ve performansımızı düzenli olarak raporluyoruz. 2022 yılında CDP Su Programı’na katılım sağlamayı planlıyoruz. Bu kapsamda su ayak izimizi azaltarak su güvenliği konusunda da elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz. Ayrıca 2021’de İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü’nün (Task Force on Climate-related Financial Disclosures-TCFD) destekçileri arasında yer aldık.”
“3 binden fazla kız çocuğuna eğitim vererek yetenekli gençleri spor dünyamıza kazandırdık”
VakıfBank Genel Müdürü Üstünsalih, kadınların sosyal ve ekonomik hayatın her alanında aktif şekilde ve eşit haklarla yer almasını desteklediklerini belirterek, “Çalışanlarımızın yüzde 51’i kadınlardan oluşuyor ve bu oranı koruma gayretindeyiz. Bunun için hem işe alımda hem kariyer gelişiminde tüm çalışanlarımıza eşit olanaklar sağlamaya özen gösteriyoruz.” dedi.
2020 yılında ebeveynlik iznine ayrılan 637 kadın çalışanın tamamının işe dönmüş olmasının kadın çalışanlarına bu konuda verdikleri desteği ortaya koyduğunu ifade eden Üstünsalih, “2019 yılında Türkiye’de BM Kadının Güçlenmesi Prensiplerini (BM WEPs) imzalayan ilk kamu kurumu olduk. İki yıldır Uluslararası Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (Bloomberg GEI) yer alıyoruz. İş’te Eşitlik Bildirgesi’nin imzacıları arasındayız. Böylece kadınların iş gücüne katılımına verdiğimiz önemin ve toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiğimiz desteğin altını uygulama ve faaliyetlerimizle dolduruyoruz.” diye konuştu.
Üstünsalih, VakıfBank’ın kendi bankacılık yazılımını kendi kaynakları ile kodlayıp geliştiren bir banka olduğuna dikkati çekti. 2019 yılında kendi Ar-Ge merkezini kurduklarını ve burada inovasyon odaklı bir yaklaşımla çalışmalar yürüttüklerini aktaran Üstünsalih, şöyle devam etti:
“İki yıldır düzenlediğimiz Hack to the Future hackathon etkinlikleriyle gençlere, farklı bakış açıları ve yenilikçi fikirlerle geleceğe yön verme çağrısında bulunuyoruz. Bu hem bankamıza farklı bakış açıları kazandırma hem de genç yazılımcıların gelişimine katkıda bulunma anlamında önem verdiğimiz bir etkinlik. Topluma finansal katkımızın yanına finansal olmayan alanlarda da değer katmayı önemsiyoruz. Bu yıl 35. sezonunu geçiren VakıfBank Spor Kulübümüz, kazandığı kupa ve şampiyonluklarla Türk kadınını ve voleybolunu uluslararası alanda başarıyla temsil ediyor.
Altyapıya yaptığımız yatırım ile bugüne kadar 3 binden fazla kız çocuğuna eğitim vererek yetenekli gençleri spor dünyamıza kazandırdık. Kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktarma bakış açısıyla üç yıl önce kurduğumuz VakıfBank Kültür Yayınları ise edebiyattan tarihe, felsefeden iktisada son derece nitelikli eserleri kültür dünyamıza armağan ediyor. VakıfBank çalışanlarının önderliğinde yürütülen kurum için sosyal sorumluluk çalışmalarımızla toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarına çözüm bulmak projeler hayata geçiriyoruz.”
“Sürdürülebilir temalı kredileri her yıl artırmayı amaçlıyoruz”
Abdi Serdar Üstünsalih, sürdürülebilirlik kavramının sürekli gelişen bir içeriğe sahip olduğunu belirtti. Hem bireysel hem de ticari alanda sürdürülebilir ürün yelpazesini artırarak çeşitlendirmeyi hedeflediklerini ifade eden Üstünsalih, “Böylece bilançomuzun pasifinde olduğu gibi aktifinde de sürdürülebilir temalı kredileri her yıl artırmayı amaçlıyoruz. Kredi tahsis süreçlerinde ise çevresel ve sosyal risklerin ölçülmesi için kurduğumuz özel birimimizle çalışmalarımızı yürütüyoruz.” dedi.
Elektrikli ve hibrit araçlar ile enerji verimliliği yüksek konutlar için müşterilere avantajlı krediler sunduklarının altını çizen Üstünsalih, ticari işletmeler için Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliği Kredisi ürününü yakın geçmişte kullandırmaya başladıklarını hatırlattı.
Üstünsalih, işletmelerin enerji verimliliği, su verimliliği ve atık suyun geri kazanımı ile ham madde verimliliği sağlamak amacıyla gerçekleştirecekleri harcamaları yüzde 100’üne kadar finanse ettiklerini söyledi.
Özellikle sürdürülebilir kalkınma, enerji verimliliği ve iklim, finansal kapsayıcılık, üretimin ve istihdamın desteklenmesi konularında sektörde öncü rollerini güçlendirmek istediklerini ifade eden Üstünsalih, Cinsiyet Eşitliği Programı sertifikasını 2022 yılında almayı hedeflediklerini dile getirdi.
Üstünsalih, dijitalleşmenin sürdürülebilirliğe olan etkisinin güçlü olduğuna inandıklarını belirterek, “Dijital dönüşümün sürdürülebilir değer yaratımımızda bir kaldıraç görevi gördüğünü düşünüyor, bu dönüşümün sadece bankamızı değil aynı zamanda paydaşlarımızı da güçlendirdiğine inanıyoruz. Bu konudaki birikimimiz ile yatırımlarımıza önümüzdeki dönemde de hız kesmeden devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.