Ersoy, AA muhabirine vakıfın faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.
Vakıf eserlerinin restorasyonunun yanı sıra vakıf kültürü ve anlayışı ile yardıma muhtaçlara yönelik kuru gıda yardımını bu yılda sürdüreceklerini belirten Ersoy, “Geçen yıl 20 bin 800 adet dağıttığımız kuru gıda koli sayısını, 2021’de 35 bine çıkarttık. Salgın nedeniyle ihtiyaç sahibi insanların sayısında bir artış var. Suriye’ye, Kosova’ya, Kıbrıs’a da gönderdiğimiz kuru gıda paketlerimizi göndermeye devam edeceğiz. 5’er, 10’ar bin koli yardım gönderiyoruz. Bu ülkelere gönderdiğimiz kuru gıdalarda da yine artışa gideceğiz.” dedi.
Dünyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı küresel krizin oluşturduğu taleplerin olduğuna dikkati çeken Ersoy, ihtiyaç sahiplerinin kuruma mektup yazarak yardımları artırmalarını istediklerini anlattı.
Bazı kurumların, özellikle üretim fazlası veren kuruluşların Genel Müdürlükle iş birliği yapmak istediğini kaydeden Ersoy, bu kurumlarla koordinasyonun sürdüğünü ifade etti.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Hayır Hizmetleri Daire Başkanlığının 81 ilde çalışma başlattığını belirten Ersoy, ihtiyaç sahibi ve muhtaçları yerinde tespit etmek ve kurumlara verilen tahsislerdeki son durumu görmek üzere yeni ekiplerin görevlendirildiğini kaydetti.
Ersoy, yerinde tespitin 25 bölgede yapılacağını ifade ederek, “Hayır Hizmetleri Daire Başkanlığımızda görev yapan sosyal hizmet uzmanlarından oluşan yeni bir ekip fakirleri, muhtaçları kendi evlerinde görüp, konumlarını değerlendirecek. Yerinde yapılan bu tespitlerde uzmanlarımız vatandaşlarımızın kuru gıda paketlerinden memnuniyet derecesini ölçecek. Gönderdiğimiz un, şeker, makarna, çay gibi gıdalar yeterli mi, başka talepleri de var mı? Talebe göre paketlerdeki envanterde değişikliğe gideceğiz. 5 yılda bir yapılıyordu bu tespit ama şimdi bunu acilen yapmamız gerektiğini anladık ve harekete geçtik.” dedi.
“451 yazma eseri korumaya devam ediyoruz”
Vakıflar Genel Müdürlüğünün 14 daire başkanlığı, 25 bölge müdürlüğü ile 6 bin civarında personel ile hizmet vermeye devam ettiğini belirten Ersoy, kurumda 250 mimar, mühendis ve teknik personelin de görev yaptığını anlattı.
Ersoy, kurumun mimar ve mühendislerinin dünyada restorasyon alanında en güçlü ülkelerinden İtalya’ya değişim programı ile gittiğini, kendilerini restorasyon tekniği ve uygulaması alanlarında yetiştirdiğini belirtti.
Yetişmiş uzmanların eserlerin korunması noktasında hassasiyet gösterdiğine dikkati çeken Ersoy, cami, medrese, mescitlerdeki “teberrükat eşyası” diye ifade edilen şamdanlar, hat sanatının seçkin örnekleri, halı, kilim ve seccadelerin Genel Müdürlüğünün 8 müzesinde korunduğunu belirterek, şunları ifade etti:
“Müzelerimizden biri Ayasofya’daydı. Orayı Rüstem Paşa Külliyesi’nin altına taşıyoruz. Ayasofya-i Kebir Külliyesi’ni bir bütün olarak değerlendireceğiz. Tarihi eserlerin korunması noktasında Vakıflar Genel Müdürlüğünün Kaçakçılık Organize Suçlar Şubesi takip yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile iş birliği de yapıyoruz. Şimdiye kadar kaçırılan ama geri aldığımız çinilerimiz, seramiklerimiz, halılarımız, müzelerimize konuluyor. Koruma görevini yapan çok güzel bir ekibimiz var. Emniyet ve jandarma ile de iş birliği halindeyiz.”
İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphanesi’nde 451 yazma eserin bulunduğunu, bunların restorasyonu ve konservasyonun devam ettiğini bildiren Ersoy, Bursa’daki konservasyon atölyesi ve Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ndeki müze binasında bulunan konservasyon atölyesinde de tüm çalışmaların titizlikle sürdüğünü söyledi.
Burhan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yazma eserlerimizi mümkün olduğu kadar eski haliyle korumaya çalışıyoruz. 451 eser ve 563 kitabın restorasyonu ile Türk Vakıf Hatları Müzesi envanterinde de 132 yazma eserin konservasyonu yapıldı. Bağış yoluyla gelen kitaplarımız da oluyor. Bu kitapların da onarımları yapılıyor ve muhafaza ediliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak bir Vakıf Arşiv Yönetim Sistemi projemiz var. 10 milyon 200 tarihi vesikayı, bunların içerisinde vakfiye, fermanları dijital ortamda muhafaza ediyoruz. Bunları 2003 yılında başlattık. 18 yıllık bir süre içerisinde bütün eserlerimiz dijital ortama taşındı. Dijital ortamda EVOS diye bir program var. Orada da vakıf emlak değerlerimizi korumaya çalışıyoruz. Genel Müdürlük olarak eserlerimize sahip çıkıyoruz.”