Geçen hafta Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, ABD’nin bazı petrol şirketlerine Venezuela’da yeniden faaliyetlerine başlaması için lisans verdiğini söyledi.
ABD’nin küçük ama önemli adımlar attığını belirten Maduro, “ABD’nin, Chevron, Eni ve Repsol’a Venezuela’da gaz ve petrol üretimini başlatmaları için lisans vermesi, küçük ama önemli adımlardır.” ifadesini kullandı.
Eni ve Repsol şirketlerinin kısa sürede Venezuela petrolünü Avrupa’ya ihraç edebileceği haberlerinin yayılmasının ardından, Venezuela’nın AB’nin petrol talebini karşılama konusunda yeterli olup olamayacağı sorusu gündeme geldi.
Venezuela’da petrol üretimi, zayıf altyapı, siyasi yolsuzluk, petrol sektöründeki yetersiz yatırımlar, sektöre uygulanan yaptırımlar ve kalifiye eleman eksikliği sebepleriyle büyük oranda düştü. Uzmanlar, ülkede sektörün tekrar toparlanabilmesi ve üretimin artırılabilmesi için büyük yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu kaydediyor.
İngiliz enerji şirketi bp’nin raporuna göre, Venezuela 304 milyar varil petrolle dünyanın en büyük rezervine sahip. OPEC raporuna göre ise, on yıl önce günlük 2,3 milyon varil petrol üretimi yapılan Venezuela’da üretim 2018’de günlük 1,1 milyon varile geriledi.
ABD’nin sert ambargoları sebebiyle 2019’dan beri Avrupa’ya petrol sevkiyatı yapılamayan Venezuela’da petrol üretimi geçen ay günlük 700 bin varilin altına kadar indi.
Petrol ihracını kapsayan izinler kısıtlayıcı yapıda
Washington merkezli danışmanlık şirketi Rapidan Energy Group Jeopolitik Risk Birimi Direktörü Fernando Ferreira, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin Venezuela’nın petrol ihracatına ilişkin kararının kısıtlayıcı olduğunu ve sadece seçilen iki AB’li şirkete olan borçların geri ödenmesi için petrol sevkiyatına izin verildiğini söyledi.
Ferreira, mevcut koşullarda Avrupa’ya yapılacak ihracatın günlük 50 ila 100 bin varil olacağını öngördüğünü belirterek, “İlgili şirketler için harika bir haber. Ancak Venezuela’dan gelecek miktar Rusya-Ukrayna savaşından önce Avrupa’ya gönderilen ortalama günlük 3 milyon varillik Rus petrolünün yerini doldurmak için yeterli değil.” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden ve Maduro arasında anlaşmaya varılsa bile Venezuela’ya yönelik enerji ve mali yaptırımların tamamen kaldırılmasının yakın zamanda mümkün görülmediğine dikkati çeken Ferreira, Venezuela’nın üretimini en iyi ihtimalle bir yıla kadar günlük 200 bin ila 400 bin varil artırabileceğini anlattı.
Ferreira, anlaşmanın sonucuna bağlı olarak, en iyi senaryoda ABD ve AB şirketlerinin Venezuela’daki ortak girişimlerde çalışmaya devam etmelerine ve üretim karşılığı petrol varlığının ticarileştirilmesine izin verilebileceğinin altını çizdi.
“Venezuela petrolünü işleyecek altyapıya sahip rafineriler Avrupa’da sınırlı”
Energy Intelligence Group Petrol Piyasaları Ekonomisti Julien Mathonniere ise Venezuela’dan Avrupa’ya gidecek petrolün ihtiyaçları karşılamak için yeterli olmayacağını belirtti.
Mathonniere, bazı OPEC üyesi ülkelerin bile günlük üretim kotalarını karşılamakta zorlandığına işaret ederek, yıllarca yetersiz yatırıma maruz kalmış Venezuela devlet petrol ve doğal gaz şirketi PDVSA’nın üretimini AB’nin ihtiyacını karşılayacak oranda artırmasının mümkün olmadığını aktardı.
Venezuela petrolünün yüksek kükürt seviyesine sahip ağır ham petrol olduğu bilgisini paylaşan Mathonniere, Avrupa’da bu tür petrolü işleyebilecek rafineri sayısının sınırlı olduğunu vurguladı.
Mathonniere, söz konusu rafineri sıkıntısının Venezuela’nın, petrol piyasasında yaşanan mevcut üretim azlığını rahatlatmadaki rolünü kısıtladığının altını çizerek, “Rusya, mart ve nisan aylarında petrol ihracatını artırmıştı. Bu, küresel petrol fiyatlarını etkilemedi çünkü Rusya’nın piyasaya sunduğu ihracat miktarı çok yüksek değildi. Benzer şekilde, Venezuela’nın ihraç edeceği miktarın petrol fiyatlarını etkileme olasılığı da düşüktür.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’ya petrol ambargosu
Rusya-Ukrayna savaşının başından beri uygulanan en büyük yaptırımlardan biri geçen hafta AB Komisyonunun 6’ncı yaptırım paketini onaylamasıyla hayata geçti.
Geçen ayın başından beri gündemde olan pakette, Rusya’dan ham petrol tedarikinin 6 ayda, rafine ürün tedarikinin de yıl sonuna kadar aşamalı olarak kaldırılması yer alıyor.
Başını Macaristan’ın çektiği Çekya, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkelerin özellikle petrol ithalatının yasaklanması konusuna itiraz etmesiyle AB üyesi ülkeler arasında uzun tartışmalar yaşandı.
Yoğun müzakereler sonunda sağlanan uzlaşı sonucunda Rusya’dan Avrupa’ya petrol taşıyan Druzhba boru hattı yoluyla petrol alımı yaptırım dışında tutularak sadece tankerlerle petrol alımına yasak getirildi.
Deniz yoluyla petrol ithalatına yönelik yasağın ise yıl sonu itibarıyla devreye girmesi kararlaştırıldı.