Venezuela’da iktidar ile muhalefet temsilcileri arasında bir uzlaşma sağlanamaması üzerine kurulamayan diyalog masası, uluslararası toplumun desteğiyle yeniden oluşturulmaya çalışılıyor.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile muhalefet temsilcileri, ülkede uzun süredir kangren haline gelen ekonomik ve siyasi krizin aşılması için Meksika’nın ev sahipliğinde, Norveç’in ara buluculuğunda bir araya geldi.
ABD dahil birçok Batı ülkesinin desteğini alan muhalefet lideri Juan Guaido’nun bundan önce, 8 Temmuz 2019’da Barbaros Adası’nda iktidar temsilcileri ile yaptığı görüşmelerde hiçbir konuda uzlaşma sağlanamadı.
Maduro’nun uzun süredir yaptığı diyalog çağrılarına sürekli olumsuz cevap veren muhalefet, 6 Aralık 2020’de çoğunluğu elinde bulundurduğu Ulusal Meclisi (AN) kaybedince ülkede temsil olanağı kalmadı.
Guaido, uluslararası gözlemcilerin denetiminde ülkede “özgür ve adil” bir seçim takviminin belirlenmesini şart koşarken, iktidar tarafı ise ABD yaptırımlarının kaldırılmasını ve dondurulan hesaplarının serbest bırakılmasını kırmızı çizgi olarak kabul ediyor.
Karşılıklı olumlu adımlar
Taraflar 14 Ağustos’ta uyulması gereken genel şartları imzaladıktan sonra muhalefet, uzun yıllardır boykot ettiği sandığa geri dönme kararı aldı ve kasım ayında yapılması beklenen bölgesel ve yerel seçimlere katılacağını duyurdu.
Görüşmeler devam ederken muhalif milletvekili Freddy Guevara serbest bırakıldı. 7 Eylül’de ikinci tur görüşmeleri kapsamında iki konuda kısmi anlaşma imzalayan taraflar, 24-27 Eylül’de müzakerelere devam kararı aldı.
AA muhabirine taraflar arasındaki diyalog sürecini değerlendiren uzmanlar, muhtemel bir anlaşmanın zaman alacağını ifade etti.
“Kamplaşmış durumda olan iktidarla muhalefetin birbirine yaklaşmaları olumlu”
Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu, taraflar arasında yeniden bir diyalog ortamının oluşmasını pozitif bulduğunu belirterek “Kamplaşmış durumda olan iktidarla muhalefetin birbirine yaklaşmaları bence olumlu bir gelişme.” dedi.
Muhalif partilerin uzun bir boykotun ardından yeniden seçimlere dönme kararını daha önceki seçimlerde başarılı olmasına bağlayan Kutlu, Guaido’nun bir dönem Ulusal Meclis başkanı olmasının bu başarının bir sonucu olduğunu söyledi.
“Seçimlerin adil olmayacağına dair öngörülerde bulunmak doğru değil”
Kutlu, seçimlerin teminatının tarafların öncelikle seçime katılmasıyla ve seçim sistemine sahip çıkmasıyla yakından ilgili olduğunu belirterek “Henüz yapılmamış ve gerçekleşmemiş seçimlerin adil olmayacağına dair öngörülerde bulunmak çok doğru değil.” şeklinde konuştu.
Norveç’in ara buluculuğunda, Meksika’nın ev sahipliğinde gerçekleşen görüşmelerin başlangıç düzeyinde başarılı olduğunu kaydeden Kutlu, bu diyaloğun muhalefetin gelecek seçimlere katılma kararında etkili olduğunu söyledi.
Kutlu, başarılı başlayan sürecin bundan sonra da olumlu devam edeceği anlamına gelmediğini vurgulayarak “İyimser olabilmemiz için elimizde artık bir miktar veri var.” dedi.
“Özgür seçimlere götürecek bir diyaloğu olumlu buluyorum”
Pontificia Bolivariana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Direktörü Dr. Luis Guillermo da Venezuela hükümetiyle muhalefet arasında başlayan diyaloğun iki taraf içinde bir anlaşma girişimi olduğunu dile getirdi.
Venezuela’daki koşullar nedeniyle 6 milyonu aşkın kişinin göç etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Guillermo, “Prensip olarak, Venezuela’da insan haklarına saygılı, demokratik ve özgür seçimlere götürecek bir diyaloğu olumlu buluyorum.” ifadesini kullandı.
Guillermo, aşırı enflasyon nedeniyle ülkede üretim mekanizmasının felç olduğuna işaret ederek “Geçim araçlarının sona erdiği yerlerde yoksulluk yüzde 80’i aşıyor. Venezuela halkına daha iyi yaşam koşulları sağlamaya yönelik herhangi bir çaba olumlu olacaktır.” dedi.
Maduro hükümetinin amacının temelde ulusal ve uluslararası alanda tanınırlık kazanmak olduğunu savunan Guillermo, iktidarın zaman kazanmaya çalıştığını ve anlaşmalara uyulması konusunda ise şüphelerinin olduğu değerlendirmesinde bulundu.
“Maduro tanınmak ve ekonomik yaptırımların kaldırılmasını istiyor”
Guillermo, iktidarın, varılan anlaşmalara karşı tutumunun somut gerçeklere dayanması gerektiğini vurgulayarak herhangi bir anlaşmanın uluslararası toplumca ölçülebilmesini ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasına dair sürecin izlenmesi gerektiğini söyledi.
Ülkede her türlü seçime uluslararası toplumun liderlik etmesi gerektiğinin altını çizen Guillermo, şöyle devam etti:
“Geçmiş seçimlerde problemler yaşandı. Bundan sonraki süreçte Birleşmiş Milletler (BM), Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) denetlerse seçimler şeffaf ve güvenilir şekilde tamamlanır. Bu müzakereye çok dikkat edilmeli ve ondan sonraki anlaşmaların yerine getirilip getirilmediğini çok iyi bilmeliyiz. Vatandaşların daha iyi koşullarda yaşadığının tespit edilmesi gerekir.”