Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Vodafone Business ana sponsorluğunda “Yeni Dünyaya Hazır Mıyız?” ana temasıyla hibrit olarak düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı.
Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Engin Aksoy, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, pandemi gerçeğiyle birlikte, gücünü dijitalleşmeden alan yepyeni bir dünya düzeniyle tanışıldığını söyledi.
Aksoy, “Bireylerin dijital kanalları kullanma alışkanlığında önemli bir artış gördük. 2019’da 1,1 milyar olan e-Devlet Kapısı’na giriş sayısı 2020’de 2,3 milyarı aştı. Halihazırda yaklaşık 54 milyon vatandaşımız, e-Devlet üzerinden sunulan 5 bin 456 hizmetten yararlanıyor. İşletmeler de bu yeni dünya düzenine uyum sağlayabilmek için dijital yatırımlarını 6 yıl öne çekti. Örneğin, e-ticaret ivme kazandı. Türkiye’de 2020’nin tamamında 200 milyar TL’yi aşkın e-ticaret hacmi yakalandı.” dedi.
Geçen yıl Türkiye’de e-ticaret kullanan nüfusun yüzde 36,5 olduğunu aktaran Aksoy, şunları kaydetti:
“Dünya genelinde siber güvenlik harcamalarının 2022’de 133,7 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. IDC’nin tahminlerine göre, 2023’e kadar dijital dönüşüme küresel çapta 6,8 trilyon doların üzerinde yatırım yapılacak. Bugün Kovid-19 karşısında dünyayı ayakta tutan nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka ve bulut gibi teknolojiler yarın dünya ekonomisinin tekrar toparlanmasının mimarları olacak.
Vodafone olarak, pandemide, yaptığımız işin hem toplumun hem bireylerin dönüşümü için ne kadar hayati olduğunu çok daha iyi anladık. Bu yılın başında da 2025 yılı planlarımızı yaptık ve şimdiden bu hedefler için çalışmaya başladık. 2025 yılına kadar ‘Türkiye’nin en hızlı büyüyen dijital servisler şirketi’ olmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için 2 yol izleyeceğiz. Birincisi kendimizi dönüştürmek, ikincisi toplumu dönüştürmek. Vodafone olarak, yeni nesil telekom şirketine dönüşmeyi hedefliyoruz.”
“Toplumsal dönüşümde önemli bir role sahibiz”
Engin Aksoy, yeni iş alanlarının büyümesini desteklemek amacıyla holding yapısına geçtiklerini belirterek, “Bugün, Vodafone Holding AŞ’de 4 ana dikey altında 10 şirket faaliyet gösteriyor. ‘Telekom’ dikeyinin altında Vodafone Telekom (mobil), Vodafone Net, Vodafone Kule Hizmetleri, ‘servisler’ dikeyinin altında Vodafone Dağıtım, Vodafone Bilgi (COPS), Vodafone Teknoloji, ‘finansman ve sigorta’ dikeyinin altında Vodafone E-Para, Vodafone Sigorta, ‘TV ve medya’ dikeyinin altında ise Vodafone Dijital ve Vodafone Medya şirketlerimiz var. Hedefimiz, dijital servisler odağımızı devam ettirerek bu şirketlerimizi daha da büyütmek.” ifadelerini kullandı.
Sundukları ürün ve hizmetlerle toplumun her kesimine dokunan bir şirket olarak, toplumsal dönüşümde önemli bir role sahip olduklarını vurgulayan Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm dünyada 2025 yılına kadar 1 milyar insanın hayatına dokunmayı ve operasyonlarımızdan kaynaklı çevresel etkimizi yarıya indirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için kendimize ‘dijital toplum’, ‘kapsayıcılık’ ve ‘çevre’ başlıklarından oluşan bir yol haritası belirledik. Bu başlıkları örneklendirmem gerekirse, dijital toplum tarafında yaptığımız işlerden biri, dijital okuryazarlığın artırılması. Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü iş birliğiyle geçen yıl başlattığımız ‘Dijital Benim İşim’ projesiyle kadınlara ‘dijital okuryazarlık’ ve ‘dijital pazarlama’ eğitimleri veriyoruz.
Kapsayıcılık tarafındaki en yeni projelerimizden biri, geçen yıl dünya genelinde başlattığımız ‘Ben Varım’ hareketi. Bu hareketle genellikle erkeklerle özdeşleştirilen, erkek egemenliğinde olduğu düşünülen alanlarda kadınların da var olduğunu göstermeyi ve cinsiyetçi algıyı kırmayı hedefliyoruz. Tüm dünyada birey ve kurumları operasyonlarını daha kapsayıcı hale getirme konusunda düşünmeye ve pozitif değişim yönünde taahhütte bulunmaya davet ediyoruz. Çevre tarafında da pek çok çalışmamız var. Grubumuz, toplam küresel karbon emisyonlarını 2040 yılına kadar ‘net sıfıra’ düşüreceğini taahhüt etti. Bu kapsamda Vodafone Türkiye olarak biz de bu yılın sonuna kadar elektriğimizin tamamını yenilenebilir kaynaklardan temin etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, 2025’e kadar sera gazı emisyonlarımızı yüzde 50 azaltmayı, şebeke atıklarının yüzde 100’ünü yeniden kullanmayı, yeniden satmayı veya geri dönüştürmeyi taahhüt ediyoruz.”
“Yeni toplumsal düzenin odağında dijitalleşme olacak”
Vodafone Türkiye CEO’su Aksoy, pandemi sonrası oluşacak yeni toplumsal düzenin odağında dijitalleşmenin olacağına dikkati çekerek, “Toplumsal dönüşümü gerçekleştirebilmek için tüm ülkeyi kapsayan yaygın bir fiber ağına ihtiyacımız var. Elektrik, su, doğal gaz nasıl öncelikli temel hizmet olarak görülüyorsa fiber yatırımı konusunun da eş değerde önceliklendirilmesi ve bir kamu politikası haline getirilmesi gerekiyor.” dedi.
Fiber altyapı uzunluğundaki yüzde 10’luk artışın, GSYH’de yüzde 1’lik artışı tetiklediğini belirten Aksoy, şunları kaydetti:
“Ülkedeki fiber uzunluğu artış oranı yüzde 50 olsa bu yatırım kaynaklı GSYH büyümesinin 2023 yılında 44 milyar dolar olacağını hesaplıyoruz. Sektör olarak, bir an evvel fiber yayılımını sağlamalıyız. Bunun için 2 şeye ihtiyaç var; herkesin mevcut yatırımlarını maliyet bazlı bir fiyatlandırma modeliyle paylaşabilmesi ve 2023 fiber hedeflerine ulaşmak için nasıl bir yatırım modeli oluşturulması gerektiğine karar verilmesi.
Fiber hane kapsamasının 20 milyon hanenin üzerine çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün ilave 15 milyon hanenin kapsanması için 5 milyar dolar yatırım gerekiyor. Bu noktada, mevcut fiber altyapıya erişimin düzenlenmesi ve yeni yatırımların ortak altyapı üzerinden gerçekleştirilmesi önem taşıyor. Böylece daha büyük kapsamlı yatırımlara imkan sağlayan maliyet tasarrufları sağlayabiliriz ve ülkemizin dijital dönüşümünü hızlandırabiliriz. Ekonominin normalleşme ve toparlanma sürecinde sektörümüzün öncü bir rol oynayabileceğine inanıyoruz. Vodafone olarak teknolojideki gücümüzle ve dijital servislerimizle bu yeni düzene uyum sağlamak isteyen herkesin yanında olacağız.”
Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük de Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin 50 konuşmacı 600 katılımcıyla 2012’de başlayan yolculuğunun, yıllar içinde Türkiye’den ve dünyadan 110 konuşmacı ve 2 bin katılımcıya ulaştığını aktararak, “Uludağ Ekonomi Zirvesi, Türkiye’nin ve bölgenin her yıl heyecanla beklenen, yakından takip edilen, içeriğiyle ses getiren, büyük bir buluşmaya dönüştü. Bu yıl zirvemizi pandemi koşullarına uygun bir biçimde tasarladık ve hibrit olarak gerçekleştiriyoruz.” dedi.