Gazetenin ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) verileri ve uzman görüşüne dayandırdığı haberinde, Türkiye ve Suriye’de çok sayıda kişinin ölümüne yol açan depremlerin bölge ülkeleri ve dünya genelinde hissedildiğine dikkat çekildi.
USGS’nin depremin ardından yayımladığı analizde, Doğu Anadolu Fayı boyunca Anadolu ve Arap levhalarının kayarak birbirine sürtündüğü, bunun da feci kaymaların tetiklediği sürekli artan basınca neden olduğu kaydedildi.
Analizde, USGS’nin büyüklüğünü 7,8 olarak açıkladığı ilk depremin, yanal olarak birbirine karşı hareket eden ya da doğrultu atımlı fay hareketleri tarafından tetiklendiği, depremlerin “yüzlerce yıllık birikmiş basıncın açığa çıkması” sonucu meydana geldi belirtildi.
Haberde görüşlerine yer verilen sismolog ve araştırmacı Judith Hubbard, depreme yol açan basınç birikiminin 300 yıl kadar sürmüş olabileceği tahmininde bulundu.
USGS’ye göre, bu depremin ardından Anadolu ve Arap levhaları 3 ila 3,5 metre kadar hareket etti.
USGS artçı sarsıntıların, ana depremin ardından haftalar veya aylar boyunca art arda meydana gelmesinin normal olduğuna, bunların zamanla şiddet, süre ve sıklıklarının azalma eğilimine girdiğine işaret etti.