ABD’den yayın yapan Washington Post gazetesi, İsrail’in Gazze’deki en büyük sağlık merkezi olarak bilinen Şifa Hastanesi’ne saldırıları ve hastanenin altında “Hamas’ın komuta merkezi olduğuna ve tünellere bağlandığına” dair iddialarını inceledi.
- İsrail, sistematik saldırılarla Gazze’deki hastaneleri çökertti
- BM: Gazze’de 570 binden fazla kişi felaket düzeyindeki açlıkla karşı karşıya
- İsrail Gazze kentinde hükümete ait kurumların ve onlarca binanın olduğu bölgeyi yıktı
- BMGK’de Gazze’de insani yardımlara ilişkin karar tasarısının oylanması dördüncü kez ertelendi
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, 27 Ekim’de düzenlediği basın toplantısında, Şifa Hastanesi’nin altında “Hamas’ın komuta merkezi olduğunu” iddia ederek, hastanelerin “terör amaçlı kullanıldığında uluslararası hukuka göre korunma statüsünü kaybedeceği” tehdidinde bulunmuştu.
Bunun ardından İsrail güçleri hastaneyi bombalamış, daha sonra da işgal etmişti. Hagari, bu iddialarını “somut kanıtlarla” desteklediğini öne sürmüştü.
Washington Post’un haberinde, İsrail’in aksine bu iddiaların geçerli kanıtlara dayanmadığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“Washington Post’un açık kaynaklı görseller, uydu görüntüleri ve ordunun kamuoyuna açıkladığı tüm materyaller üzerinde yaptığı analize göre, İsrail hükümetinin sunduğu kanıtlar Hamas’ın hastaneyi bir komuta ve kontrol merkezi olarak kullandığını göstermekte yetersiz kalıyor.”
“İsrail ordu birlikleri tarafından keşfedilen tünel ağına bağlı odalarda Hamas’ın askeri kullanımına ilişkin herhangi bir kanıt görülmedi.” ifadeleri kullanılan haber, şöyle devam etti:
“Hagari’nin tespit ettiği 5 hastane binasından hiçbirinin tünel ağına bağlı olmadığı görüldü. Tünellere hastane koğuşlarının içinden erişilebileceğine dair hiçbir kanıt bulunmuyor.”
Gazete, delilleri titizlikle inceledikten sonra Şifa Hastanesi’nde bir komuta ve kontrol merkezi olduğu yönündeki iddiaların yetersiz kaldığını dolayısıyla uluslararası insancıl hukuka göre öncelikli korunması gereken hastaneye yönelik askeri saldırılar hakkında hukuki ve insani açıdan kritik soruların ortaya çıktığını belirtti.
Bu doğrultuda kanıtların yetersizliğini göz önüne alan uluslararası hukuk ve insan hakları uzmanlarının, İsrail’in hastaneye saldırıları ve kuşatması ve daha sonra da baskınlarının neden olduğu sivil zayiatın değerlendirilen tehditle orantılı olup olmadığı sorularını gündeme getirdiği vurgulandı.
İsrail’in iddialarının doğru olduğunu savunan ABD de kanıtlarını paylaşamadı
İsrail güçlerinin hastaneyi işgal etmesinden saatler önce ABD yönetiminden, İsrail’in iddialarını doğrulayan istihbarata sahip olduklarına dair açıklamalar geldiğini hatırlatan Washington Post, buna karşılık bu değerlendirmelerin dayandığı istihbaratın paylaşılmadığına dikkati çekti.
İsrail’in Şifa Hastanesi ile ilgili iddiaları
Önceki yıllarda da Gazze’de hastane, okul, medya ve Birleşmiş Milletlere bağlı ofisleri hedef alan İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye saldırıları sırasında da Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık merkezlerinden Şifa Hastanesi dahil sivillerin sığındığı her noktayı hedef aldı.
İsrail ordusu, “Hamas’ın ana karargahı olduğu için uluslararası korunma statüsünün kalmadığını” savunarak Şifa Hastanesi yerleşkesini defalarca bombalamış ve işgal etmiş, yüzlerce can kaybına neden olmuştu.
İsrail’in hastaneye saldırıları Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından da savaş suçu olarak nitelendirilmişti.
Ordunun, “Hamas’ın ana askeri karargahı” olduğunu iddia ettiği Şifa Hastanesi’yle ilgili 22 Kasım’da yayımladığı görüntüler ve Ordu Sözcüsü Daniel Hagari’nin anlatımları tartışma konusu olmuştu.
Hagari’nin anlatımlarındaki çelişkiler, görüntülerin eksik verilmesi, silah veya askeri ekipmanın bulunmaması ve daha önce hiç kullanılmadığı izlenimi veren sığınaklar nedeniyle İsrail’in yeni tünel iddiaları, eski Başbakan Ehud Barak’ın “Şifa Hastanesi’nin altında sığınaklar inşa ettik” itirafıyla ilişkilendirilmişti.
İsrail güçleri, hastaneyi işgal etmesine rağmen hala hastanenin altındaki yapının “askeri amaçlı” kullanıldığına dair geçerli kanıt sunamadı.
Anadolu Ajansı (AA) da açık kaynaklı görseller ve İsrail ordusunun iddialarına dayanak amacıyla paylaştığı görüntüler ve çizimleri inceleyerek 3 Kasım ve 23 Kasım’da abonelerine sunduğu haberlerinde, ordunun hastaneyle ilgili iddialarının geçerli kanıtlara dayanmadığını yazmıştı.