Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) tarafından, turnuvanın gerçekleştirildiği kortlar bölgesindeki Merkez Kort önünde düzenlenen eylemde, Filistin destekçileri, “Soykırımı durdur” yazılı pankart açtı.
Eylemde, PSC’nin araştırmalarına göre, İsrail’e silah satan şirketlerde 2 milyar sterlinin (yaklaşık 82 milyar lira) üzerinde yatırımı bulunan ve bu şirketlere 6,1 milyar sterlinlik (yaklaşık 252 milyar lira) finansman sağlayan bankayla ilişkilerin kesilmesi çağrısı yapıldı.
Eyleme katılan Filistin destekçileri de “Barclays’ı boykot et”, “Soykırıma sponsor olma”, “Barclays İsrail apartheidine hizmet ediyor” pankartları taşıdı.
Eylemciler, turnuvaya katılan sporseverlere “kana bulanmış” görüntüsü verilen ünlü Wimbledon çileklerinden de ikram etti.
Çileklerin yer aldığı tepsilerin üzerinde “Wimbledon çileklerine, Barclays sayesinde Filistinlilerin kanı bulaştı.” ifadesi yer aldı.
“Barclays, kendi imajını temize çıkarmaya çalışıyor”
AA muhabirine konuşan Judy isimli eylemci, Barclays’ın Wimbledon Tenis Turnuvası’na sponsor olmasını protesto ettiklerini belirterek, “Çilekler, Wimbledon’ın simgelerinden. Buraya gelip kremayla çileğin tadını çıkaranlar, Barclays’ın silahlara yatırım yaptığını ve İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle elinde kan olduğunu bilmiyor.” dedi.
Turnuvaya katılanların dikkatini çekebilmek için böyle bir eylem yöntemi geliştirdiklerini anlatan Judy, şunları kaydetti:
“Barclays, kendi imajını temize çıkarmaya çalışıyor. Fosil yakıtlara yatırım yaptıklarını, iklim krizine neden olduklarını, dünyanın her yerinde insanların canını alan silahlara yatırım yaptıklarını biliyoruz. Bu güzel turnuvanın arkasına saklanıyorlar. Onları burada istemiyoruz. Wimbledon’ın tenise hizmet etmesini istiyoruz ama bu Filistinlilerin hayatı pahasına olmamalı.”
Anna isimli eylemci ise Barclays’ın, Gazze’deki katliamlardan kar elde ettiğini söyledi.
İsrail ordusunun halihazırda kullandığı silahları üreten firmalarda Barclays’ın yatırımı bulunduğuna dikkati çeken Anna, İngiltere’de 4 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerden sonra hükümetin Gazze konusundaki duruşunda değişim beklediğini dile getirdi.