WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, WMO’nun “2023 Küresel İklim Durumu” başlıklı raporunu düzenlenen basın toplantısında paylaştı.
- Son 53 yılın en sıcak ocak ayı yaşandı
- 2023 kayıtlardaki en sıcak yıl olabilir
- Dünya 2023’te en sıcak yılı yaşadı, ortalama sıcaklık artışı 1,5 dereceye yaklaştı
- Geçen ay şimdiye kadar yaşanan “en sıcak şubat” olarak kayıtlara geçti
Raporda, 2023’te iklim durumunun alışılmışın dışında olduğu belirtilirken, sera gazı seviyeleri, yüzey sıcaklıkları, okyanus ısısı, deniz seviyesinin yükselmesi ve buzulların geri çekilmesinde yeni rekorların kırıldığı bildirildi.
Sıcak hava dalgaları, seller, kuraklıklar, kontrol edilemeyen yangınlar ile hızla yoğunlaşan tropikal kasırgalar gibi aşırı iklim olaylarının sefalet ve kargaşaya yol açtığı, bunun milyonlarca insanın günlük hayatını etkilediği ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba neden olduğu bildirildi.
“2023 kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu” ifadelerinin yer aldığı raporda, küresel ortalama yüzeye yakın sıcaklığın sanayi öncesi taban çizgisinin 1,45 santigrat derece üzerinde ölçüldüğü hatırlatıldı.
2014-2023 arasının tarihteki “en sıcak on yıllık dönem” olduğu bildirilen raporda, bu süreçteki on yıllık ortalama küresel sıcaklığın 1850–1900 yıllarındaki ortalamanın yaklaşık 1,20 santigrat derece üzerinde olduğu vurgulandı.
Raporda, 2023’te küresel olarak hazirandan aralığa kadar her ayda rekor düzeyde sıcaklık görüldüğü kaydedilirken, en büyük sıcaklık artışının 0,46-0,54 santigrat derece civarında yükselişle Eylül 2023’te yaşandığı ifade edildi.
“Küresel sıcaklıktaki uzun vadeli artış, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarının artmasından kaynaklanıyor.” bilgisi verilen raporda, 2023’ün ortasında La Nina’dan El Nino hava olayları koşullarına geçişin, 2023’te sıcaklığın hızlı yükselişine katkıda bulunduğu bildirildi.
2023’te küresel ortalama deniz seviyesinin, 1993’ten bu yana tutulan uydu kayıtlarına göre rekor seviyeye ulaştığı, bu durumun, devam eden okyanus ısınmasının yanı sıra buzulların ve buz tabakalarının erimesini de yansıttığı vurgulandı.
Raporda, 2014-2023 küresel ortalama deniz seviyesi artış oranının, uydu kayıtlarının ilk on yılındaki (1993-2002) deniz seviyesi artış oranının iki katından fazla olduğu belirtildi.
Öncü verilere göre, küresel referans buzul setinin, hem Kuzey Amerika’nın batısı hem de Avrupa’daki aşırı erimenin etkisiyle (1950’den bu yana) kayıtlardaki en büyük buz kaybının yaşandığı kaydedilen raporda, İsviçre’deki buzulların son iki yılda mevcut hacimlerinin yaklaşık yüzde 10’unu kaybettiği aktarıldı.
Kuzey Amerika’nın batısında 2023’te, 2000-2019 dönemi için ölçülen oranlardan beş kat daha yüksek oranda buzul kaybının yaşandığı ve buradaki buzulların, 2020-2023 döneminde, 2020’ye kıyasla tahmini olarak hacimlerinin yüzde 9’unu kaybettiğine işaret edildi.
Hava koşullarından kaynaklanan tehlikeler 2023’te yerinden edilmeleri tetiklediği belirtilen raporda, “Bu durum, iklim şoklarının dayanıklılığı nasıl zayıflattığını ve en savunmasız nüfuslar arasında yeni koruma riskleri oluşturduğunu gösterdi.” ifadeleri kullanıldı.
Aşırı iklim olaylarının sosyoekonomik etkileri oldu
Aşırı hava ve iklim olaylarının tüm kıtalarda önemli sosyoekonomik etkilerinin olduğu, bunlar arasında büyük seller, tropikal kasırgalar, aşırı sıcaklık ve kuraklık ile bunlara bağlı kontrol edilemeyen yangınlar olduğu kaydedildi.
Raporda, “Akdeniz Daniel Kasırgası’ndan kaynaklanan aşırı yağışlarla bağlantılı sel felaketi eylülde özellikle Libya’da ağır can kayıplarına neden oldu, Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye’yi de etkiledi.” ifadelerine yer verildi.
Aşırı sıcakların dünyanın birçok yerini etkilediği belirtilen raporda, özellikle temmuzun ikinci yarısında Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’nın çok etkilendiği hatırlatıldı.
İtalya’da sıcaklıkların 48,2 santigrat dereceye ulaştığı, Fas’ta ise termometrelerin 50,4 santigrat dereceyi gösterdiği bildirildi.
Raporda, iklim değişikliğinden dolayı dünya çapında akut gıda güvensizliği yaşayan insanların sayısı Covid-19 salgını öncesi 149 milyonken bu sayının 2023’te 333 milyon kişiye yükseldiği belirtildi.
Guterres’ten iklim değişikliğine karşı “radikal adımlar” atılması çağrısı
Basın toplantısına video mesaj yollayan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklimle ilgili yaşanan olaylar karşısında “Dünya imdat çağrısında bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Fosil yakıt tüketiminden kaynaklanan kirliliğin iklim dengesini “kaosa” sürüklediğini kaydeden Guterres, alarm zillerinin her alanda çaldığını bildirdi.
Guterres, sıcaklığın rekor seviyeye ulaştığını, deniz seviyelerinin yükseldiğini ve deniz suyu ısısının arttığını, buzulların çok daha hızlı eridiğini anımsatarak, “Tüm bunların etkisi çok şiddetli, acımasız ve ölümcül bir hızla artıyor.” uyarısını yaptı.
Acilen harekete geçilmesi gerektiğine işaret eden Guterres, iklim değişikliğindeki hıza oranla radikal adımlar atılması ve sürdürülebilir kalkınmaya uygun hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
WMO’dan iklim konusunda eyleme geçme çağrısı
WMO Genel Sekreteri Saulo, bu raporun, insanlığın iklim kriziyle ilgili karşı karşıya olduğu zorlukları gösterdiğine işaret etti.
Artan gıda güvensizliği, insanların yer değiştirmeleri ve biyolojik çeşitlilik kaybının savunmasız nüfuslar için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Saulo, şunları kaydetti:
“Aşırı iklim koşulları, sıcak hava dalgaları, seller, kuraklıklar, kontrol edilemeyen yangınlar ve yoğun tropikal kasırgalar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin tamamını baltalıyor, her yıl milyarlarca dolarlık ekonomik kayıplara neden oluyor. İklim eyleminin maliyeti yüksek görünebilir ancak bu konudaki eylemsizliğin maliyeti çok daha yüksek.”