Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden konuya ilişkin kısa bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Yerleşimciler, Kudüs’ün kuzeydoğusundaki Mihmas beldesi yakınlarındaki vatandaşların topraklarında ‘Sde Yonatan’ isimli yen bir yerleşim yeri kurdu.” ifadesine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı yerleşim yeri inşasını kınadı
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “yerleşimci çetelerin” Filistinlilerin topraklarını gasbederek yasa dışı yerleşim birimi kurmaları kınandı.
Açıklamada, “Yerleşim yerinin kurulması, işgal altındaki Batı Şeria’nın sessizce ilhak edilmesi çerçevesinde İsrail hükümetinin gözetimi ve desteğiyle yapılmaktadır. Yerleşim, uluslararası hukuka göre kelimenin tam anlamıyla suçtur.” denildi.
Bakanlığın yasa dışı yerleşim birimleri meselesini Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıyacağı ve İsrail’den hesap sorulması için çaba göstereceği kaydedildi.
İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now (Şimdi Barış) Hareketinin verilerine göre, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da 145 büyük, 140 da kaçak yerleşim yeri bulunuyor ve buralarda yaklaşık 666 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.
İsrail Ordusu Filistinlilere ait yapıları yıkıyor
Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’nın doğusundaki Eriha’da inşaat halindeki iki ev ile bir barakayı yıktı.
Ayrıca, İsrail güçleri, Beytüllahim’deki Fureydis beldesinde de “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle bir oto yıkama dükkanını tahrip etti.
İsrail güçleri sabah da Batı Şeria’da Filistinlilere ait 66 öğrencilik bir okulu yıkmıştı.
Avrupa Birliğinin Filistin Temsilciliğinden yapılan yazılı açıklamada, “AB tarafından mali destek sağlanan okulun İsrail makamlarınca yıkıldığına ilişkin haberler karşısında şaşkınız. Bu okulda 60 kadar çocuk eğitim alıyordu. Yıkımlar uluslararası hukuka aykırıdır.” ifadeleri kullanılmıştı.
İsrail, 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da Filistinlilere ait ev ve yapıları sık sık “ruhsatsız” olduğu iddiasıyla yıkıyor.
Filistinlilerin ruhsat almak için verdiği çabalar, İsrail makamlarının engelleyici uygulamaları nedeniyle çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanıyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.