Nevşehir’de, ahşap yakma sanatıyla resim çizen işçi emeklisi 66 yaşındaki Mustafa Öncül, birbirinden güzel eserler ortaya çıkarıyor.
Ortaokul çağlarında kereste atölyesinde çalışmaya başlayan Öncül, resme olan tutkusunu boş zamanlarında atölyedeki ahşap parçalarının üzerine yansıtmaya başladı.
Isıttığı tellerle ağaç parçalarını sanata dönüştüren Öncül, zamanla kendini geliştirerek yüzlerce esere imza attı.
Yıllarca kereste atölyesinde çalışan Öncül, 2014’te emekli olduktan sonra yalnız yaşadığı evinde sanatını icra etmeyi sürdürüyor.
Öncül, AA muhabirine, çocuğu olmadığını, 5 yıl önce eşinin vefat etmesiyle kendini sanatına verdiğini söyledi.
Yalnız yaşadığı evinin mutfağını atölyeye, odalarını ise eserlerini sergilediğini adeta sanat galerisine dönüştüren Öncül, ahşabı yakarak resim yapmasının kendisine terapi olduğunu anlattı.
Bugüne kadar Kapadokya temalı resimlerin yanı sıra “Kaplumbağa Terbiyecisi”, “Halı Taciri” gibi ünlü tabloların benzerini de ahşaba aktardığını belirten Öncül, sanatıyla uğraşırken zamanını verimli geçirmekten keyif aldığını vurguladı.
Ahşap yakma sanatı alanında eğitim almadığını ancak resim öğretmeni olan arkadaşının bazı teknikler konusundaki tavsiyelerini eserlerine yansıttığını kaydeden Öncül, şöyle konuştu:
“1970’de keresteciliğe başladım. Kış aylarında iş az olduğunda piknik tüpü ateşinde teli ısıtıp ağaçların üzerine resim yapıyordum. 1980’li yıllarda bir komşum ahşap yakma makinesi verdi. Bu sayede resimlerimi yapmam daha kolay oldu. Kendimi zamanla geliştirdim. Boş durmayı sevmem. Bu iş beni tedavi ediyor, terapi gibi geliyor. Resme başladığımda adeta içinde gezerim, dünya ile bağlantıyı keserim. Vaktin nasıl geçtiğini fark etmem bile. Bu, sabır işi, yaptığın işi sevmezsen başarılı olamazsın. Yaptığım resimleri satmaya kıyamıyorum.”
Bugüne kadar çok arzuladığı halde sergi açamadığını ifade eden Öncül, bir etkinlikte eserlerini sanatseverlerin beğenisine sunmak istediğini de sözlerine ekledi.