Üniversitenin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından Acil Tıp Uzmanları Derneğinin (ATUDER) işbirliğiyle hastane öncesi, afet, deprem, salgın, nükleer saldırılar gibi can ve mal kaybının olduğu dönemlerde aktif rol oynayan acil tıp alanına dikkati çekmek amacıyla düzenlenen “2. Hastane Öncesi Acil Tıp Sempozyumu” başladı.
Vatan Yerleşkesindeki Erich Frank Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyuma acil tıp doktorları, arama ve kurtarma görevlileri gibi bu alanda çalışan uzmanlar katılıyor.
“İstanbul’da deprem”, “Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) nedir?”, “Arama Kurtarma Operasyonları Yönetimi”, “İtfaiye Birimlerinin Afet Anındaki Yeri ve Önemi”, “Askeri Alanda Paramedik Olmak”, “Depremde Paramediklerin Yeri ve Önemi”, “112 Acil Çağrı Merkezi’nde Paramedik Olmak”, “Sağlık Çalışanlarında Tükenmişlik Sendromu ile Başa Çıkma Yöntemleri” gibi konuların ele alındığı etkinlik yarın sona erecek.
Sağlıkta yapay zekanın kullanılacağı alanlar
Sempozyumun katılımcılarından ATUDER Başkanlığı da yapan Prof. Dr. Başar Cander, yapay zeka ve hastane öncesi acil sağlık ilişkisi konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Yapay zekanın sadece sağlık alanında değil her yerde çok hızlı şekilde kullanılmaya başlandığına işaret eden Cander, şöyle devam etti:
“Özellikle geçen yıldan bu yana bakıldığında yapay zekayla ilgili gelişmeler çok daha fazla. Sağlık sistemlerinde de yapay zeka çok önemli rol oynamaya başladı. Bu birkaç başlık altında toplanabilir; tanı, hasta yönetimi veya hastaların transferinin nereye olacağı şeklinde. Örneğin 112, hastayı nereye götürecek, triyaj uygulamalarında hasta hangi bölüme gidecek veya tetkik değerlendirme aşamasında özellikle radyolojik tetkikler nasıl değerlendirilecek? Mesela çekilen bir tomografinin, ekografinin sonuçları yapay zeka tarafından verilecek. EKG için çok önemli kalp grafileri yapay zeka tarafından değerlendirilip sonuçlar belki bize verilecek.”
Tanı ve tedavi aşaması için bunların çok önemli gelişmeler olduğunun altını çizen Cander, “Geçen yıldan bu yıla geçen sürede beyin tomografisinin yapay zeka tarafından değerlendirilmesi konusundaki çalışmalar artık hastanelerde kullanılıyor. Birçoğuna girdi. Akciğer grafisinin değerlendirilmesiyle ilgili yerli programlar da yapıldı. Tabii yurt dışında yapılan yapay zeka programları var. Ülkemizde de bununla ilgili programlar başladı.” bilgisini verdi.
Yapay zeka eğitimde de ön planda
Yapay zeka konusunda geri kalan ülkelerin bir daha toparlanamayacağını ifade eden Cander, bunun eğitimde de ön plana çıktığını, sağlık sisteminde öğrenci eğitimlerinde, ders anlatımlarında, araştırmalarda ve akademik kariyer yükseltmede önem taşıdığını dile getirdi.
Prof. Dr. Başar Cander, yapay zekanın sağlık sektöründe çalışanlar için sağlayabileceği avantajlara değinerek şunları kaydetti:
“Tıp ilmi çok genişlediği için bütün verileri analiz etme konusunda bize destek olacak. Bu çok önemli bir şey. Ama tabii hata oranlarının minimize edilmesi konusunda çalışmalar devam ediyor. Yani belki malpraktis davaları azalacak. Eğitim çalışmalarında bize daha iyi sonuçlar verecek. Bazen yorgunluktan vesaire tam konsantre olamadığınız anlarda size yapay zekanın büyük katkısı olacak. Tetkik ve tanı aşamasında doğruluk oranlarının yükselip yükselmeyeceğini göreceğiz zaman içerisinde.”
Yapay zekanın hastaların takibi gibi aşamalarda da faydası olacağını belirten Cander, kişinin hastaneye gitmesi ya da hangi bölüme başvurması gerektiği gibi konularda da destek alınacağını, bunun randevu sisteminde de kullanılabileceğini anlattı.
Cander, sağlık alanındaki her aşamada yapay zeka konusunda çok ciddi gelişmeler olacağını, bununla çok ciddi şekilde, bir plan ve proje dahilinde milli politika gibi ilgilenilmesi gerektiğini vurguladı.