Türkiye’nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Çankırı’nın Kızılırmak ilçesinde, sivrisinek ve tarım zararlısı böceklere karşı yarasalarla biyolojik mücadele verilebilmesi için çalışma başlatıldı.
Çeltik üretiminden dolayı bölgede yoğun olarak görülen sivrisinek ve tarım zararlısı böceklerle mücadele için Kızılırmak Kaymakamlığı ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çankırı Karatekin Üniversitesiyle (ÇAKÜ) iletişime geçti.
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Serhat Kantar, ÇAKÜ Yapraklı Meslek Yüksekokulu Müdürü Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Cem Karakoç ile ÇAKÜ Yaban Hayatı Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Tarkan Yorulmaz tarafından bölgede sivrisinek ve zararlı böceklerin baskılanmasında yarasaların kullanılabilmesi için çalışma hazırlandı.
Bu kapsamda ilçe genelinde yarasa popülasyonunun artırılması amacıyla çeltik alanlarının yakınları ve belirlenen bölgelere deneme amaçlı yuvalar yerleştirilmeye başlandı.
İlk etapta 100 yuva yerleştiriliyor
Doç. Dr. Tarkan Yorulmaz, AA muhabirine, Çankırı ve Türkiye genelinde yarasaların ekolojik rolleri ve biyolojik bilgilerini ortaya çıkarmakla ilgili çalışmalar yaptığını söyledi.
Yarasaların ekolojik hizmetlerinin önemine işaret eden Yorulmaz, dünyada, özellikle Avrupa’da yarasaların mısır koçan kurdu ya da domates zararlısı gibi tarım ürününe zarar veren böcekler üzerinden beslendiğini ortaya koyan pek çok çalışma yapıldığını ancak Türkiye’de yarasaların biyolojik kontrol ajanı olarak kullanılmasıyla ilgili yeterince çalışma olmadığını belirtti.
Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak yarasaların biyolojik mücadelede kullanılabilmesiyle ilgili çalışmalara öncülük ettiklerini anlatan Yorulmaz, bölgeye ilk etapta 100 yarasa yuvası yerleştirmeye başladıklarını kaydetti.
Yarasa yuvalarının belirli periyotlarda inceleneceğini dile getiren Yorulmaz, “Bu yarasa yuvalarına bakarak hangi türlerin burayı tercih edeceğini ve diyetlerine bakarak bölgede hangi böcekler üzerinden beslendiğini araştıracağız.” dedi.
Yuvaların, Kızılırmak ve çevresinde sivrisinek ve zararlı böceklerle mücadelede ağırlıklı olarak hedef alınan “cüce yarasa” türü için tercih edildiğini aktaran Yorulmaz, bölgenin iklimine uygun malzemeden yapılan yuvalara aynı anda yaklaşık 200 yarasanın tüneyebileceğini dile getirdi.
Yarasaları doğru tanıtmak istiyorlar
Önemli ekolojik rolleri olan yarasalar hakkında insanların pek çok yanlış bilgiye sahip olduklarını söyleyen Yorulmaz, bu çalışmayla yarasaları doğru tanıtmak istediklerini de vurguladı.
Doç. Dr. Yorulmaz, yaptıkları çalışmanın amaçları hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Bunlardan bir tanesi yaban hayatının gizemli türleri olan, hakkında pek çok yanlış bilgiye sahip olunan yarasaları tanıtmak, onların önemli ekolojik rolleri olduğunu göstermek. İkincisi, Kızılırmak bölgesinde sivrisineklerle ilgili baskın bir şikayet var. Literatürde biliyoruz biz bu türün sivrisinekle beslendiğini. Dolayısıyla sivrisinekle mücadelede yapılacak pek çok farklı mücadelenin bir ayağını oluşturmak. Doğada yarasaların önemli görevlerinden bir tanesi böcek popülasyonunu dengelemektir. Bu görevini burada daha etkin yürütmesini sağlamaktır. Bu çalışmanın diğer bir ayağı da bölgede yapılan tarım faaliyetlerinde zararlı böcekleri de baskılayarak buradaki üretime, üretim kalitesine ya da üretim miktarını artırmaya yönelik bir katkı sunmak.”
“Bunlar uzun soluklu çalışmalardır”
Çalışmalara yuvaları yerleştirmekle başladıklarını ancak önlerinde uzun bir süreç olduğunu belirten Yorulmaz, “Bunlar uzun soluklu çalışmalardır. Yani yarasalar gerçekte bu bölgedeki tarım zararlıları ile besleniyor mu, besleniyorsa hangi türler üzerinden besleniyor, ne kadar oranda besleniyor? Çünkü bir yarasa bir gece boyunca kendi ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ına yakın böcekle beslenebiliyor. Bu oran zararlı böcekler üzerinden mi oluyor? Bunu görmeye çalışacağız. Ülkemizde ilk kez uygulanan bir çalışma olacak.” diye konuştu.
“İnsanlar belki ilaç kullanmak zorunda kalmayacaklar”
ÇAKÜ Yapraklı Meslek Yüksekokulu Müdürü, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Cem Karakoç da sivrisinek ve zararlı böceklere karşı ilaçlamadan ziyade biyolojik mücadele üzerinde durduklarına vurgu yaptı.
Yapılan çalışmanın etkinliğinin kimyasal ilaçlar gibi anlık görülemeyeceğine, daha uzun soluklu bir süreç olduğuna dikkati çeken Karakoç, “Biyolojik mücadelede yarasaları kullanacağımız için eğer yuvalara yarasaların taşınmasını, burada çoğalıp böceklerle beslenmelerini sağlayabilirsek herhangi bir maliyet gerektirmeden mücadeleyi gerçekleştirmiş olacağız.” ifadesini kullandı.
Tarım zararlıları ve sivrisineklerle mücadelede çevreci yaklaşım
Kızılırmak Tarım ve Orman Müdürü Serhat Kantar ise ilçede sivrisineklerle kimyasal mücadelenin yapıldığını ancak mücadelede daha farklı, çevreci yollar aradıklarını anlattı.
Çankırı Karatekin Üniversitesi ile iş birliği halinde yapılan çalışmalar sonucunda yarasalar üzerine yoğunlaştıklarını söyleyen Kantar, şunları kaydetti:
“Türkiye’de hiçbir çeltik sahasında çeltik zararlılarıyla ve sivrisinekle ilgili bu mücadele yapılmamış. Biz hem buradaki çeltik zararlılarıyla mücadele edelim aynı zamanda kavun sineğiyle, domates güvesi (Tuta) dediğimiz ciddi verim düşüren bir güvemiz var, onunla mücadele edelim istedik. Aynı zamanda diğer tarım ürünlerinin de zararlılarının yarasalar tarafından yenilip yenilmediğini tespit etmek için üniversitemizle rutin kontroller yapacağız. Çalışmanın hem sivrisinek popülasyonunun hem de tarım zararlılarının azalmasında etkili olacağını ve örnek olacağını düşünüyoruz.”