Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin 2 sanığa verilen hapis cezalarının bozulmasını istedi.
- Şule Çet davasında karar açıklandı
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada, sanıklardan Çağatay Aksu’ya “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis, ayrıca “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 10 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.
Sanık Berk Akand’ın ise Aksu’nun işlediği suçlara yardım ettiği kanaatine varan mahkeme, Akand’ı “kasten öldürme suçuna yardım”dan 12 yıl 6 ay, “nitelikli cinsel saldırı suçuna yardım”dan 5 yıl, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yardım”dan da 1 yıl 3 ay hapse mahkum etmişti.
Yerel mahkeme kararının itiraz üzerine taşındığı istinaf mahkemesi, sanıklara verilen hapis cezalarını uygun bulmuştu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi karar verecek
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtaya geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan tebliğname, dosyayla ilgili kararı verecek, Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderildi.
Tebliğnamede, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkındaki kararda “eksik cezaya hükmedilmesi”nin bozma nedeni sayılması istendi.
Şule Çet’in otopsi raporu, Çet ile sanıkların DNA eşleştirmelerinin irdelendiği tebliğnamede, “Çet’in düştüğü yerde en fazla 59 santimetre kadar açılabilen pistonlu pencerenin 108 santimetre yükseklikte oluşu, pencere ve çevresinde parmak, avuç ve vücut izinin bulunmaması ve sanıkların yanlarındaki bir kişinin intihar etmesi halinde süratle polis ve sağlık ekibine haber vermelerinin beklenmesine rağmen olay yerini topladıkları” gibi tespit ve eylemlere yer verildi.
Tebliğnamede ayrıca, “sanıkların plaza çıkışında güvenlik görevlilerine agresif tavırlar sergilemesi, Çet’in ayakkabılarının kendisiyle eş zamanlı yere düşmediğinin belirlenmesi, olay sonrasında sanıkların güvenlik kameralarıyla tespit edilen telaşlı ve panik halindeki görüntüleri”nin bir bütün olarak değerlendirildiği vurgulandı.
Sanıkların olay sonrasındaki adli muayenede tespit edilen alkol miktarları ile dosya kapsamındaki maddi, bilimsel ve vicdani deliller karşısında, sarhoşluğun verdiği dengesizliğin de etkisiyle sanık Aksu’nun Şule Çet’e cinsel saldırıda bulunduğu ifade edilen tebliğnamede, şunlar kaydedildi:
“Çet’in şiddetli tepki göstermesi üzerine cinsel saldırı suçunun ortaya çıkmasının engellenmesi amacıyla Şule’nin, yere düşme sırasında herhangi bir çığlığının duyulmaması karşısında ofis içerisinde iken öldürülerek veya baygın ya da kendinden geçmiş olduğu halde pencereden atılmak suretiyle hayatına son verildiği, ofiste üç saati geçen bir süre bir arada olan sanıklardan Berk Akand’ın, yakın arkadaşı Çağatay Aksu’nun zamana yayılan cinsel saldırı ve sonrasındaki kasten öldürme eyleminden habersiz olamayacağı gibi ortaya çıkan sonuca katkısının sadece Çağatay Aksu ile aynı ortamda bulunmaktan ibaret olamayacağı dikkate alınmalıdır.”
“Eylem üzerinde birlikte hakimiyet sağladıklarının kabulünde zorunluluk bulunuyor”
Bunlar dikkate alınarak, sanıkların, “Şule Çet’in direncini manevi olarak ve fiilen birlikte kırdıklarının, karar ve irade birliğiyle dayanışmalı hareket ederek eylem üzerinde birlikte hakimiyet sağladıklarının kabulünde zorunluluk bulunduğu” vurgulanan tebliğnamede, şöyle devam edildi:
“Bunlar karşısında, sanık Berk Akand’ın diğer sanık Çağatay Aksu ile birlikte işlediği ‘cinsel saldırı suçunu gizlemek ve delillerini ortadan kaldırmak amacıyla kasten öldürme’ suçundan TCK’nin 82/1-h ve 37. maddeleri uyarınca fail olarak cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, Çağatay Aksu’nun işlediği suça yardım ettiğinin kabulüyle yazılı şekilde uygulama yapılması yasa ve hukuka aykırı olduğundan hükümlerin bozulması talep edilmiştir.”
Sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 62. maddesinin 2. fıkrasına göre cezada takdiri indirim uygulandığı, indirim yapılma nedenlerinin yasada sayılanlarla sınırlı olmadığı, indirim gerekçelerinin hak, adalet ve nesafet kuralları ile dosya içeriğine uygun olmasının gerekeceği vurgulandı.
Başsavcılığın tebliğnamesinde, şu tespitler yapıldı:
“Somut olayda, suçun işlenme biçimindeki özellikler, üniversite eğitimini ve hayatını sürdürebilmek için iş arayan genç bir kadının içine düştüğü zor durumun istismarı ile başlayan olayın tümü itibarıyla gösterdiği vahamet, kamu vicdanında yarattığı ağır rahatsızlık, sanıkların fiilden sonra soruşturma ve yargılama aşamasında tamamen delilleri ve olayı karartmaya yönelik çabaları ile herhangi bir pişmanlık göstermediklerinin anlaşılması karşısında, hak etmedikleri halde takdiri indirim uygulanmasına karar verilmek suretiyle sanıklara eksik cezaya hükmedilmesi hususları yasa ve hukuka aykırı olduğundan hükümlerin bozulması talep edilmiştir.”
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de, Ankara’daki bir plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında dava açılmıştı.