İngiliz beslenme uzmanı ve nörolog Amy Reichelt’e göre, kakao tozunun saf formunda kullanılması, bileşimin flavonoidleri sayesinde vücudun yaşlanmasını yavaşlatabilir. Serbest radikaller olarak bilinen maddelerin iltihaplanmasını nötralize ederler.
Kakao’nun gençliği ve sağlığı korumanın bir yolu olarak kullanılması, uzun zamandır sosyal ağlarda bir trend yayın olmuştur. Beslenme uzmanı Reichelt’e göre, kullanılan ürünün formatı çok önemlidir. Maksimum fayda elde etmek için, doğal kakao tozunu (saf formunda) veya yüksek kaliteli acı çikolataya tercih etmeye değer. Aynı zamanda, çeşitli tatlı mezeler ve içeceklerden kaçınılmalıdır.
Gerçek şu ki, bitter çikolata artan bir konsantrasyonda kakao içeriyor. Ek olarak, içinde flavonoidlerin yararlı etkisini “reddedebilen” çok az şeker vardır. Bunlar, yaşlanmayı yavaşlatabilen ve serbest radikalleri nötralize ederek kalp hastalığı, beyin ve kanseri önleyebilen bitki maddeleridir.
Serbest radikaller, bir kişide veya çevresel maruziyetin bir sonucu olarak hayati olduğu için vücudun hücrelerinde biriken parçacıklardır. Oksidatif stres adı verilen hücre hasarına neden olurlar. Çeşitli hastalıkların ve erken yaşlanmanın bir provokeuru olarak işlev gören oksidatif stresdir.
Doktor, kakao’nun Triptophan, Foeniletilamin, Tirozin, Triptamin ve Tiramin gibi az sayıda bileşik içerdiğini belirtti. Merkezi sinir sisteminin uyarıcıları veya kullanırken ruh halini iyileştiren bazı nörotransmitterlerin yapı taşları olarak hareket edebilirler.
daha önce gözün “hücresel gençliğinin” korunmasının sırrını ortaya çıkarmıştı.