Fikrin ortaya çıktığı İngiltere ve ABD dahil dahil dünyanın dört bir yanında ülkeler, sürekli olarak yaz saati uygulamasını tartışmış, benimsemiş, uygulamış veya kaldırmış. Yaz saati uygulamasının tarihine bakıldığında hep savaş zamanı, kaynakların kısıtlı olduğu dönemlerde yürürlüğe girdiği görülmüş.
ABD’li diplomat ve bilim insanı Benjamin Franklin, 1784’te aydınlatmanın mumla yapıldığı bir dönemde yaz saati fikrini ortaya atıyor. Gün ışığından daha fazla yararlanılması amacıyla mum tasarrufunu sağlanacağını belirten bir makale yazan Franklin’in fikri, o yıllarda makaleyle sınır kalmış ve hayata geçmemiş.
1901’de İngiltere Kralı 7. Edward, daha uzun süre avlanabilmek için Sandringham’da saatleri 30 dakika geri almış ancak bu uygulama daha çok Kral ile sınırlı kalmış. İngiltere’de yaşayan ve inşaat sektöründe çalışan William Willett, 1907 yılında ‘Gün Işığı İsrafı’ adlı bir broşür yayınlayarak her Nisan ayında saatlerin 20’şer dakikalık dört kademeyle ileri alınmasını ve Eylül ayında da aynı şekilde geri alınmasını savunmuş. Ancak fikri kabul görmemiş.
İlk resmi uygulama kömür tasarrufu için 1916’da başladı
Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı sırasında kömür tasarrufu sağlamak amacıyla 1916 yılında saatleri ileri alarak bu uygulamayı başladı ve İngiltere ile diğer Avrupa ülkeleri de bu uygulamayı benimsedi.
ABD, yine 1. Dünya Savaşı sırasında 1918’de benzer bir uygulamaya geçti, ancak savaş bittikten sonra uygulamayı iptal etti. ABD’de yaz saati uygulaması, 2. Dünya Savaşı sırasında tekrar başlayarak savaşın en yoğun yılları olan, 1942-1945 yılları arasında sürekli olarak kullanıldı. Savaş sebebiyle kısıtlı enerji kaynakları, birçok ülkeyi savaş boyunca yaz saati uygulamasını benimsemeye itti.
1970’lerdeki petrol kriziyle yaz saati tekrar popüler oldu
Tarihe bakıldığında savaş gibi enerji kaynaklarının kısıtlı olduğu dönemde popüler olan yaz saati uygulaması, 1973’te yaşanan petrol kriziyle tekrar kullanılmaya başlandı. Kısıtlı enerji kaynakları nedeniyle enerji tüketimini azaltmak ve elektrik tasarrufu sağlamak için yaz saati uygulaması daha çok ülke tarafından kullanıldı.
Avrupa Birliği ülkeleri 1980’lerden bu yana yaz saati uygulamasını standart olarak kullanıyor ve ABD ise 1966 yılında “Uniform Time Act” adlı yasa ile yaz saati uygulamasını ülke genelinde standart hale getirdi. 2007 yılında ise yaz saati uygulamasının süresi genişletildi.
11 farklı zaman dilimi bulunan Rusya’da kalıcı kış saatine geçildi
Asya ve Afrika kıtasındaki bazı ülkeler, ülke genişliği, ekvatora yakınlığı ve birden fazla zaman diliminin ülkede kullanılması gibi coğrafik nedenlerle enerji tasarrufu sağlamaya çalışırken karmaşa yarattığı için yaz saati uygulamasını kullanmıyor. Afrika kıtasında yaz saati uygulaması yaygın olarak kullanılmaz çünkü ekvatora yakın olan ülkelerde gün uzunluğu yıl boyunca sabit kalır.
Geniş yüzölçümlü ülkelerde ise yılda iki defa saatlerin değişmesi ülkenin her yerinde yaşayanlar için aynı faydayı sağlamıyor. Ülke genelinde 11 farklı zaman dilimi bulunan Rusya, 2011 yılında yaz ve kış saati uygulamalarını kalıcı olarak kaldırdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 26 Ekim 2014 kalıcı olarak kış saatine geçeceğini duyurdu.
Yaz saati uygulaması 1970’lerdeki petrol kriziyle Türkiye’ye giriş yaptı
70’lerin petrol krizi, Türkiye’de yaz saati uygulaması başlatılmış ve yıllarca belirli tarihlerde saatlerin ileri ve geri alınması şeklinde uygulanmıştır. 2016 yılında Türkiye, kış saati uygulamasını terk ederek yıl boyunca yaz saatinde kalmaya karar verdi. Böylece Türkiye sürekli olarak GMT+3 zaman diliminde kalmaktadır.
Yaz saati uygulamasının bilimsel altyapısı var mı?
Yaz saati uygulaması, insanların gün ışığından yararlanma süresini uzatmayı amaçlar ve teorik olarak daha az elektrik kullanmasını sağlamayı hedefler. Uygulamanın enerji tasarrufu sağladığı veriler, aydınlatma maliyetlerinin düşürülmesi üzerine kuruludur ve modern enerji kullanım alışkanlıkları değiştiği için bu gerekçeler artık aynı şekilde geçerli olmayabilir.
Günümüzde enerji aydınlatma dışında ısıtma, soğutma ve elektronik cihazlarda kullanıldığı için aydınlatma maliyeti tek başına tasarruf sağlamada yeterli olmayabiliyor. LED ve enerji tasarruflu ampuller de aydınlatma masraflarını büyük ölçüde azalttığından, yaz saati uygulamasının bu konudaki etkisi artık daha sınırlı.
Yaz saatinin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Öte yandan sıcak bölgelerde, gün ışığından daha fazla faydalanılması, insanların klimayı daha uzun süre çalıştırmasına ve soğuk bölgelerde ise, sabah saatlerinin karanlık kalması daha fazla ısıtma ihtiyacına yol açarak enerji kaynaklarını ve dolayısıyla enerji maliyetlerini yükseltebilir.
Indiana eyaletinde yaz saati araştırması, uygulamasının enerji tasarrufu sağlamadığı ve tam aksine elektrik tüketimini yüzde 1 oranında artırdığı görülmüş. Avrupa’da yapılan bir çalışmada ise yaz saatiyle yapılan tasarrufun yüzde 0.5’in altında kaldığı görülmüş.
Saat değişimi, uyku düzeninde bozulmalara ve biyolojik saatle ilgili sorunlara yol açarken tam tersi yaz saati uygulamasıyla insanların akşam vakitlerinde gün ışından daha fazla yararlanmasıyla sosyalleşmenin arttığı görülmüş.