Yediot Ahronot gazetesi, İsrailli siyasi ve askeri yetkililere dayandırdığı haberinde, Gazze’ye kara harekatı yaklaşırken Hamas’ın elindeki İsrailli esirlere ilişkin bir çıkmazla karşı karşıya kalındığını ve “hükümetin temel konularda mutabakata varmakta zorluk yaşadığını” yazdı.
Haberde, “Netanyahu’nun, olup biten her şeyin (Hamas’ın İsrail’e karşı 7 Ekim’de başlayan saldırıları) sorumluluğunun üst düzey İsrail ordusu yetkililerinde olduğuna inandığı ve onlara kızgın olduğu söyleniyor.” ifadelerine yer verildi.
Hamas’ın 20 Ekim’de 2 ABD’li esiri serbest bırakmasının ardından, ABD’nin, diğer esirler konusunda da ilerleme kaydedilebilmesini istediği belirtilen haberde, bu nedenle Gazze’ye yönelik kara harekatının ertelenmesi için ABD yönetiminin İsrail’e baskı yaptığı ifade edildi.
Gazetenin haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden, “rehine meselesiyle ilgilenmenin, kara harekatı dahil olmak üzere diğer tüm eylemlerden öncelikli olduğuna” inanıyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari’nin dün yaptığı açıklamasındaki, “Siyasi iradenin kararı doğrultusunda bir sonraki aşamaya (kara harekatı) geçeceğiz.” ifadelerine işaret edilen haberde, “Bu, İsrail ordusundaki üst düzey yetkililerin, karar verme sorumluluğunu hükümete, özellikle de Başbakan’a devretme yoludur.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Haberde ayrıca, “kara harekatının zamanlaması konusundaki tartışma bir yana, Netanyahu ile İsrail ordusu arasında güven krizinin ortaya çıktığına” dikkat çekilerek, bu krizin, “7 Ekim’de İsrail’e verilen büyük zarara ek başka bir zarar oluşturduğu” ifade edildi.
“Toplumda birlik var, ancak hükümet ve ordunun tepesinde durum farklı”
İsrail’in “etkili bir yönetime sahip olmadığı” kaydedilen haberde, şu tespitler paylaşıldı:
“Bu (kriz), savaşa odaklanmayı ve karar almayı zorlaştırıyor. İsrail’in artık, misyonuna odaklanmış etkili bir liderliğe ihtiyacı var. Siyasi ve askeri yetkililerin ifadelerine göre, hükümet, gündemdeki temel konulara ilişkin mutabakata varılacak kararlar almakta zorluk yaşıyor.
Geçen hafta Netanyahu, İsrail ordusu ve Savunma Bakanı (Yoav) Gallant’ın tavsiyesine rağmen, kuzeyde (Lübnan sınırı) caydırıcı bir harekat yapılması kararını engelledi. Ancak Netanyahu bu iddiayı yalanladı. Tartışmanın merkezinde, ABD’nin İsrail’den, Lübnan’a yönelik caydırıcı bir saldırıdan kaçınmasını talep etmesi yer alıyordu. Amerikalılar talebe cömert bir askeri yardım paketi eklediler; Lübnan açıklarına iki uçak gemisi yerleştirildi ve Hizbullah’ın savaşı başlatması halinde İsrail ordusunu destekleme taahhüdünü verildi.”
Haberde ayrıca, “Gazze’deki savaş İsrail toplumunda geniş bir fikir birliği oluşturdu ancak hükümet ve ordunun tepesinde durum farklı. yorumu yer aldı.
Öte yandan, Haaretz gazetesi de dünkü haberinde, “Netanyahu, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısını tahmin edememenin sorumluluğundan kaçmaya ve bu sorumluluğu orduya yüklemeye çalışıyor.” eleştirisine yer verilmişti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023’ü kadın olmak üzere 4 bin 700 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90’ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 24 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.