Yedioth Ahronot gazetesi, “En pahalı savaş – İsrail hedeflerine henüz ulaşılamadı – 3 ay sonraki durumun çerçevesi” başlığıyla haber yayımladı.
Haberde, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’ne ekim ayında başlattığı kara harekatında taktik açıdan pek çok başarı elde ettiği ancak “Hamas’ın askeri yeteneklerini ortadan kaldırmak ve İsrailli esirleri kurtarmak” gibi hedeflerine ulaşamadığı kaydedildi.
Kassam Tugayları’nın lideri Muhammed ed-Dayf ve yardımcısı Mervan İsa, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar gibi üst düzey yetkililerin halen aktif olduğuna işaret edilen haberde, İsrail ordusunun, Hamas’ın kıdemli yetkililerini ortadan kaldırma hedefinde de başarılı olamadığı aktarıldı.
İsrail ordusunun, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların maliyetinin 217 milyar şekele (59,35 milyar dolar) ulaştığı belirtilen haberde, bu maliyetin hem ordunun bütçesini hem de sektörlere yapılan yardımları kapsadığı kaydedildi.
Haberde, İsrail’in saldırılarının ülkedeki ekonomi ve eğitimin yanı sıra sığınmacılar ve İsraillilerin kişisel güvenliği üzerinde de olumsuz yansımaları olduğu vurgulandı.
Gazze’deki saldırılar İsrail’in ekonomisine zarar veriyor
İsrail’in bu yılın ilk üç ayında iş döngüleri etkilenen şirketlere yaklaşık 10 milyar şekel (2,74 milyar dolar) ödeme yapması beklendiği ifade edilen haberde, Lübnan sınırında bulunan Yahudi yerleşim yerlerindeki mülklere verilen hasarın yaklaşık 5-7 milyar şekel (1,37-1,91 milyar dolar), Gazze Şeridi’nin çevresindeki Yahudi yerleşim yerlerindeki hasarın ise 15-20 milyar şekel (4,10-5,47 milyar dolar) civarında olduğu bildirildi.
Haberde ayrıca, İsrail’in Gazze Şeridi sınırından ve kuzeyden tahliye edilen 125 bin yerleşimcinin masraflarını karşıladığına ve bunun maliyetinin milyarlarca şekel tuttuğuna işaret edildi.
Saldırıların devam ettiği üç ay boyunca İsrail’deki birçok öğrencinin online eğitim aldığı, yavaş yavaş sınıflara döndüğü belirtilen haberde, saldırılar devam ettikçe İsrail’e verilen küresel desteğin her geçen gün azaldığına dikkat çekildi. Haberde, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırının, İsrail halkının kişisel güvenliğini etkilediği, silah ruhsatı başvurularında ciddi artış görüldüğü kaydedildi.