Yemen’de İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun destek verdiği hükümet güçleri arasında 7 yıldır süregelen çatışmalar, 2021’de ülkenin petrol ve doğal gaz zengini Marib vilayetinde yoğunlaştı.
Ülkede 2014’te patlak veren iç savaşın sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası alanda atılan diplomatik adımlara rağmen Yemen’deki sıcak çatışmalar ve askeri tırmanış bu yıl da dinmedi.
İç savaş öncesi Yemen’in birçok kentine elektrik sağlayan önemli bir santral görevi gören Marib, 2021’in başından bu yana hükümet güçleri ile Husiler arasındaki şiddetli çatışmaların en sıcak cephesi haline geldi.
Husiler, başkent Sana’nın 173 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Marib’e saldırılarını Şubat 2021’de yoğunlaştırmaya başladı.
Şubat ayından itibaren kentte şiddeti her geçen gün daha da artarak devam eden çatışmalar ağır kayıplara yol açarken, en ağır yüke yine siviller maruz kaldı.
Hem hükümet güçlerinin hem de Husilerin ağır insani ve maddi kayıplar vermesine neden olan sıcak çatışmaların merkezi Marib’de on binlerce kişi yerinden edildi. Husiler, petrol ve doğal gaz yataklarının bulunduğu Marib’i ele geçirmek için tüm yıl boyunca yoğun saldırılar düzenledi.
Marib’in nüfuz haritası
Şiddetli çatışmalara sahne olan Marib’in nüfuz haritası son dönemde Husiler lehine değişmeye başladı.
Husiler, Marib’e şubat ayında başlattıkları saldırılarını eylül ayında had safhaya taşıdı. Bu saldırılar neticesinde Husiler, Marib’in güneyinde yer alan Harib, Cebel Murad, El-Cube ve Abdiyye gibi birçok bölgeyi ele geçirdi.
Husiler, Marib’in merkez kenti ile petrol ve doğal gaz yataklarının bulunduğu El-Vadi ilçesi hariç diğer tüm ilçelerinde kontrolü sağladıklarına dair açıklamalarda bulundu.
Yemen hükümetine bağlı askeri kaynaklar ise ordu güçlerinin Sarvah, El-Cube ve Rağvan ilçelerindeki varlığını koruduğunu belirterek Husilerin söz konusu açıklamalarını yalanladı.
Yoğun saldırılarına rağmen Husilerin, Marib kırsalında elde ettikleri bazı kazanımlar dışında, stratejik ve hayati öneme sahip noktalarda bir ilerleme katedemediği söyleniyor.
Yemen krizinin en önemli gündem maddesi “Marib”
Gerek stratejik önemi gerekse barındırdığı kalabalık nüfus dolayısıyla Marib dosyası, ülke içinde ve dışında Yemen krizinin en önemli gündem maddesi olmaya devam ediyor.
Artan çatışmalarla eş zamanlı olarak son aylarda ilgili uluslararası kuruluşlar, taraflara özellikle Marib’deki çatışmaların durdurulması için çağrılar yapıyor.
BM, Marib’deki çatışmaların devam etmesi durumunda kentte yaşayan bir milyonu aşkın sığınmacının hayatının tehlikede olduğu uyarısında bulundu.
BMGK da Husilere insani açıdan korkunç sonuçları olacağı uyarısında bulunarak Marib’e yönelik saldırılarını durdurmaya çağırdı.
Bu bağlamda Marib dosyası, ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking ile BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in ülkedeki iç savaşın sona erdirilmesi için gerçekleştirdikleri diplomatik turlarda ele aldıkları en önemli meselelerden biri oldu.
Marib’deki çatışmaların neden olduğu insani kayıplar
Marib’de aralıksız olarak devam eden çatışmalar, ülkede daha önce görülmemiş şekilde büyük kayıplara neden oluyor.
Yerel basında çıkan haberlere göre son aylarda hükümet güçlerinden ve Husi milislerden aralarında üst düzey komutanların da yer aldığı binlerce kişi öldü.
Son olarak 13 Aralık’ta Marib’deki çatışmalarda Husilerle etkin mücadele yürüten Savunma Bakanlığı Askeri Operasyonlar Dairesi Başkanı Tümgeneral Nasır ez-Zeybani’nin yaşamını yitirdiği bildirildi.
Tümgeneral Zeybani’nin hayatını kaybettiği haberinden sadece birkaç gün önce, Marib’deki çatışmalara liderlik eden Husilerin üst düzey “komutanı” Ali Alvan’ın öldüğü kaydedilmişti.
Husiler, yaptıkları açıklamalarla Marib’deki çatışmaları vilayetin ve hatta Yemen’in tamamını ele geçirinceye kadar sürdürme niyetinde olduklarını ortaya koydu.
Yemen’deki iç göçmen nüfusun yarısı Marib’de
Marib’deki çatışmaların bir diğer boyutu da yaşam şartlarını derinden etkilemesi oldu. Çatışmalar nedeniyle Marib’de yerinden olanların sayısının artmasıyla dünyanın en kötü insani krizlerinden biri yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) raporuna göre, Marib’de 1 milyondan fazla iç göçmen bulunuyor.
Yemen hükümeti ise Marib’deki iç göçmen sayısının 2 milyonu aştığını ve ülkede iç göçmen durumuna düşen kişilerin (4 milyonun üzerinde) yarısının bu kentte bulunduğunu tahmin ediyor.
Yemen hükümetine bağlı Mülteci Kampları İdaresi Yürütme Birimine göre, Husilerin, Marib’in güney bölgelerinde tırmandırdığı askeri gerginlik nedeniyle eylül ayından bu yana kentte 100 binden fazla kişi yerinden edildi.
Marib’de gelir seviyesi zaten çok düşük olan iç göçmenler, çatışmaların şiddetlenmesiyle şartların daha da zorlaşması nedeniyle büyük bir insani dram yaşıyor.
Marib Vali Yardımcısı Abdurabbu Miftah, kasım ayı ortalarında yaptığı bir açıklamada, “Marib’in güneyindeki ilçelerde yakın zamanda Husiler tarafından yerinden edilen binlerce aile bulunuyor. Bu aileler hala bir çatı olmadan; açık alanda, onurlu bir yaşamın en temel gereksinimlerinden yoksun şekilde yaşıyor.” ifadelerini kullandı.
BM Uluslararası Göç Örgütünün, 24 Aralık’taki açıklamasında, “Marib’deki 137 iç göçmen merkezinde Eylül 2021’den bu yana önemli bir artışa tanık olunduğu” bildirildi.
Yemen’deki iç savaş
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen’de, İran destekli Husiler Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
BM, Yemen’de 7 yıldır süren iç savaşın doğrudan veya dolaylı etkileriyle hayatını kaybedenlerin sayısının 2021 yılı sonuna kadar 377 bine ulaşmasından endişe ediyor.
BM’ye göre, dünyanın en kötü insani ve ekonomik krizlerinden birinin yaşandığı Yemen’deki iç savaş, ülke ekonomisinde şimdiye kadar 126 milyar dolarlık zarara yol açtı.