Esnafın ürettiği kusurlu pabuçların “ibret olsun” diye dama atılmasıyla “pabucu dama atıldı” deyiminin ortaya çıktığı rivayet edilen Yemeniciler Arastası’nda, 361 yıl önce kurulan 48 dükkandan sadece biri ayakta kaldı.
Osmanlı döneminde ordunun ayakkabı ihtiyacını karşılayan tarihi çarşıda 1980’de çırak olarak işe başlayan 55 yaşındaki Erhan Başkaya, unutulmaya yüz tutan mesleğini tek başına sürdürüyor.
Tarih boyunca Türklerle birlikte Asya ve Avrupa’ya yayılan, terleme ve koku yapmayan yemenilerin üstünde, altında ve astarında deri kullanan Başkaya, dikişlerini de elde tek tek işliyor.
“Kurtuluş Savaşı’nda orduya ayakkabılar buradan gitmiş”
Erhan Başkaya, AA muhabirine, 1978-1979’da büyüklerinin tavsiyesiyle yemeni işine başladığını belirterek, bugün Türkiye’de sayılı, Safranbolu’da ise tek yemeni ustası olduğunu söyledi.
Tarihi bir çarşıda 42 yıldır çalıştığını, buradaki 48 yemeni dükkanından sadece kendisininkinin ayakta kaldığını anlatan Başkaya, “İşimi severek yapıyorum. Bundan sonra da gücüm yettiği kadar devam ettireceğim. Tarihi çarşıdaki 48 dükkandan 47’si uzun yıllar yemeni işi yapmış. Ortada bir loncası var. Kurtuluş Savaşı’nda orduya ayakkabılar buradan gitmiş.” diye konuştu.
“Pabucu dama atıldı” deyimine değinen Başkaya, şunları kaydetti:
“Ben bir yemeni yapınca usta olamıyorum. Bütün ustalar toplanıyor, yaptığın yemeni beğenilirse sen usta oluyorsun. Beğenilmezse ve hatalı ürün çıkarsa önce uyarılıyorsun, üçüncü uyarıdan sonra yaptığın pabucu dama atıyorlar. ‘Pabucu dama atıldı’ deyimi Safranbolu’dan çıkmıştır. Dışlanıyorsun, loncaya yani kahveye bile giremiyorsun. İşini düzeltip tekrar girebiliyorsun.”
“Bu mesleği öldürmeyeceğiz”
Başkaya, yaptığı yemenilerin özelliklerinden bahsederek, “Yemeninin tabanı manda derisi, üstü büyükbaş hayvan ve astarı keçi derisi. Dikişleri elde yapılıyor. Suyu emme özelliği nedeniyle asla koku ve terleme yapmaz. Kışın sıcak, yazın serin tutar. Hastalıklardan korur.” ifadelerini kullandı.
Mesleğini geleceğe taşımak istediğini dile getiren Başkaya, “Bu mesleği öldürmeyeceğiz. Kardeşim var, yeğenim var, bu yaz başlayacaklar. Kuşaktan kuşağa devam ettireceğiz, bitirmeyeceğiz bu işi.” dedi.