Başbakanlığın resmi internet sayfasından yazılı mesaj yayımlayan Ardern, “15 Mart’taki terör saldırısı sonucu şehit olan 51 şehidimizi her zaman hatırlayacak ve minnetle anacağız.” dedi.
Saldırıdan 10 gün sonra Yeni Zelanda’nın daha güvenli ve kapsayıcı bir ülke olmasını sağlamaya yönelik Kraliyet Soruşturma Komisyonu kurulduğunu dile getiren Ardern, “(Şehitlerin) Anılarını onurlandırmanın çaresi, burada yaşayan herkese ülkemizi daha iyi bir yuva haline getirmek için yapılan çalışmalardır.” ifadesini kullandı.
Ardern, Kraliyet Soruşturma Komisyonunun raporundaki tavsiyelere uygun olarak, Etnik Topluluklar Bakanlığının kurulmasının, İnsan Hakları Komisyonunun kapasitesinin artırılmasının, silah ruhsatı reformunun yapılmasının yanı sıra şiddet içeren aşırılık ve terörle mücadele konusunda çalışmalara devam edildiğini aktardı.
“Müslüman topluluğumuz her zaman diyaloğa açık olmuştur”
Yeni Zelanda’daki Müslüman toplulukların, esneklikleri ve cömertlikleri ile ülkeye ilham vermeye devam ettiklerini belirten Ardern, “Müslüman topluluğumuz her zaman diyaloğa açık olmuştur. Daha güvenli ve daha kapsayıcı bir Yeni Zelanda inşa edebilmemiz, bu dehşetten ders çıkarmak için birlikte çalışırken çoğu zaman öncülük etmiştir.” görüşünü paylaştı.
Herkesin İslamofobi ile mücadele çabalarını desteklemek için üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Ardern, “Bu yükü tek başlarına omuzlamalarına izin vermemeliyiz. Her Yeni Zelandalının oynayacak bir rolü vardır ve onları 15 Mart’ı takip eden günlerde daha önce verdikleri desteği vermeye devam etmeye çağırıyorum.” sözlerini sarf etti.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019’da cuma namazı esnasında Avustralyalı terörist Brenton Tarrant tarafından düzenlenen terör saldırısında, Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan ile birlikte 51 kişi hayatını kaybetmiş, Temel Ataçocuğu ve Mustafa Boztaş’ın da aralarında bulunduğu 49 kişi yaralanmıştı.