Gözaltılar, Parlamento Başkanı Trevor Mallard’ın protestocuların bölgeye izinsiz girdiğini söylemesinin ardından geldi.
Ülkenin diğer bölgelerinden 100’den fazla polis memurunun başkente çağrıldığı bildirilirken öğle saatlerinde 50’den fazla kişi gözaltına alındı.
Wellington bölge komutanı Corrie Parnell, polisin protesto hakkını kabul ettiğini ancak bunun kamuoyunu etkilemeyecek şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek protestoculara defalarca alanı terk etmeleri için çağrıda bulunduklarını ve onları bölgeden tahliye etmeye başladıklarını kaydetti.
“Araçlı protestolar” salı günü ülkenin dört bir yanından geldiği belirtilen çoğu maskesiz yaklaşık 1000 protestocunun araçlarıyla 8 Şubat’ta başkent sokaklarını saatlerce tıkaması ve ardından parlamentonun önünde toplanmasıyla başlamıştı.
Parlamento çevresindeki sokakların ortasına park edilen araçlar sokakları trafiğe kapatmıştı. Bölgedeki birçok iş yeri protestolar nedeniyle kapılarını kapatmıştı.
Protestoları, öncekilerin aksine, milletvekillerinin büyük ölçüde görmezden geldiği aktarılırken, Başbakan Jacinda Ardern de protestocuları azınlık olarak nitelendirerek “Yeni Zelandalıların çoğu birbirlerini güvende tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.” demişti.
Protestocuların şikayetleri arasında öğretmenler, doktorlar, hemşireler, polis ve askeri personel dahil çalışanların Kovid-19’a karşı aşılanması zorunluluğu yer alıyor. Protestocular, mağaza ve sınıf gibi yerlerde maske zorunluluğuna da karşı çıkıyor.
5 milyon nüfuslu ülkede, Kovid-19 salgını boyunca virüs kaynaklı 53 kişi öldü.
“Our World in Data”nın verilerine göre, Yeni Zelandalıların yaklaşık yüzde 77’si aşılandı.