Yeraltı Ağlarını Koruma Derneği (SPUN), bugün yaptığı açıklamada yeraltı mantar ağlarının ilk küresel keşfini yaparak haritalayacağını duyurdu.
Aralarında trüf mantarının da bulunduğu yeraltı mantar ağlarının, yüzeyin altında kritik bir rol oynayarak karbondioksiti 8 kat daha fazla depoladığı ve besinleri ekosistemler arasında taşıdığı ifade edildi.
SPUN, bugün yaptığı açıklamada yüksek miktarda bağış aldıklarını ve bu bağışın yeraltı mantar ağının keşfi ve haritalanmasında kullanacağını duyurdu.
SPUN’un bilimsel projesi kapsamında, trilyonlarca kilometrelik yeraltı ağlarını kurtarma ve karbonun tutulmasına, besin maddelerinin taşınmasına ve ekosistem biyo-çeşitliliğinin korunmasına yardımcı olmak için mantar ağlarının haritalanacağı ifade edildi. Mantar ağlarına sahip ekosistemlerin, bu tür ağları olmayan ekosistemlere göre sekiz kat daha fazla karbon depoladığı belirtildi.
Trüf bir yeraltı mantar çeşidi olarak biliniyor
Bilim insanları proje kapsamında, ağ biyo-çeşitliliğini ve karbon tutma etkin noktalarını keşfetmek için önümüzdeki 18 ay içinde tüm kıtalardaki ekosistemlerden 10.000 örnek toplayacak.
Elde edilen haritalar, daha fazla karbon depolama ve aşırı iklim olaylarından kurtulma potansiyeline sahip yüksek öncelikli bölgeleri belirlemek için kullanılacak. Yüksek fiyatıyla ünlenen trüf mantarı ise bir yeraltı mantarı olarak biliniyor.
Yeraltı mantarları neden küresel ısınma için önemli?
Yeraltı mantarları toprakta bitki köklerine bağlanan ve besin ‘otoyolları’ görevi gören ağlar oluşturmak için karbon dioksiti kullanır ve bitki köklerinden karbonu alarak besinleri serbest bırakır.
Projeyi 3.5 milyon dolar bağış yaparak finanse eden milyarder Jeremy Grantham projeyle ilgili şunları söyledi:
“Ayaklarımızın hemen altında iklim değişikliğini hafifletmede paha biçilmez bir müttefik yatıyor: gizli sonsuz mantar ağları. Bitkilerden mantar ağlarına yılda milyarlarca ton karbondioksit akar. Yine de bu karbon yutakları yeterince anlaşılmamıştır. SPUN, dünyadaki yaşam için bu tehdit altındaki ancak hayati kaynağı haritalamak ve kullanmak için çalışırken, küresel korumada yeni bir bölüme öncülük ediyor.”