Yeşilay, 1. Dünya Savaşı esnasında ve savaş sonrasında, işgal güçlerinin toplumda alkol ve uyuşturucu maddeleri yaygınlaştırarak halkın mücadele ruhunu yıkmalarını önlemek amacıyla Dr. Mazhar Osman Usman ve arkadaşlarınca 5 Mart 1920’de “Hilal-i Ahdar” adıyla İstanbul’da kuruldu.
Süreç içerisinde ismi “Yeşil Hilal” olarak değiştirilen cemiyet, 1934’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanan kararnameyle “kamu yararına faaliyet gösteren dernek” olarak kabul edildi.
Yeşil Hilal yönetiminin, 22 Ocak 1936’da “hilal” kelimesini Türkçe karşılığı “ay” ile değiştirme kararı üzerine, cemiyet “Yeşilay” ismini aldı.
Yeşilay, 1938’deki 19. kongresinde içki ve uyuşturucunun ardından mücadele alanına sigarayı da ekledi. Bağımlıların tedavisi için cemiyetin faaliyetleri kapsamında 1946’da Yeşilay Dispanseri kuruldu.
Dönemin Yeşilay Genel Başkanı Dr. Şükrü Hazım Tiner, 1958’de, 1-7 Mart’ın tüm Türkiye’de “Yeşilay Haftası” olarak kutlanacağını ilan etti.
“Mükemmeliyette 5 Yıldızlı Yetkinlik” belgeli tek sivil toplum kuruluşu
Kuruluşundan bugüne Yeşilay, bağımlılık türleri arttıkça çalışma alanlarını da çeşitlendirdi. Alkolle mücadele hedefiyle kurulan cemiyet, daha sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve teknoloji bağımlılığını da çalışma tüzüğüne ekledi.
Bugün 120 şubesi, 60 bin gönüllüsü ve 104 Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) bulunan cemiyet, Afganistan, Almanya, ABD, Azerbaycan, Brezilya, Çin, Hindistan, Kanada, Özbekistan, Ukrayna, Yunanistan, Meksika ve Romanya gibi 95 ülkede bağımlılıkla savaşıyor.
Ayrıca cemiyet, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik Sosyal Konsey (ECOSOC) Özel Danışmanlık Statüsü ile Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) “Mükemmeliyette 5 Yıldızlı Yetkinlik” belgesi bulunan tek sivil toplum kuruluşu.
Kurulduğundan bu yana Yeşilay Genel Başkanları arasında Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman, Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay, Av. Celal Feyyaz Gürsel, Dr. Şükrü Hazım Tiner, Safiye Elbi, Aytekin Ozan, Fahreddin Zaim, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan, Av. Yusuf Ziya İnan, Prof. Dr. Ayhan Songar, Av. Kemaleddin Nomer, Selahaddin Kaptanağası, Av. Mustafa Necati Özfatura, Av. Muharrem Balcı ve Prof. Dr. M. İhsan Karaman yer aldı.
YEDAM Türkiye’nin her köşesinde hizmet veriyor
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Yeşilay Cemiyetini, “tüm bağımlılıklarla aynı anda mücadele eden dünyanın en eski sivil toplum kuruluşu” olarak tanımladı.
Prof. Dr. Öztürk, İstanbul 1920’de işgal altındayken bir grup aydının, bağımlılığın gençler açısından çok önemli bir risk taşıdığını fark edip Türkiye Yeşilay Cemiyetini kurduklarını anımsatarak, bunun çok büyük bir öngörü olduğunu ifade etti.
Bugün tüm dünyanın özellikle gençleri ve nesilleri bağımlılıktan korumaya çalıştığına dikkati çeken Öztürk, “Bu konuda projeler üretmeye çalışıyor, toplantılar düzenliyor, eğitimler veriyor. Türkiye Yeşilay Cemiyeti 102 yıllık birikimini şu an sahada, sadece ülkemizde değil 95 ülkede de kullanıyor.” dedi.
Özellikle savunuculuk alanında kurulan bir cemiyet olan Yeşilay’ın, 2013’teki tüzük değişikliğiyle savunuculuk ve farkındalık oluşturmasının dışında tedaviyi de kapsamına aldığını aktaran Öztürk, bu doğrultuda 2015’te YEDAM’ın hizmete açıldığını dile getirdi.
Mücahit Öztürk, ücretsiz hizmet verdikleri YEDAM’lardaki öncelikli hedeflerinin bağımlılıklarla alakalı danışılacak konularda insanların kendilerine başvurmaları olduğunu belirterek, “İkincisi, tıbbi tedavisi tamamlanmış ama tekrar bağımlı olma riski olan bireylere de psikososyal destek vermek. Orada çalışan klinik psikologlarımız, sosyal hizmet uzmanlarımızla şu anda Türkiye’nin her köşesinde hizmet veriyoruz.” diye konuştu.
“115” numaralı danışma hattından destek alınabiliyor
Bağımlılıkla ilgili sorunu olan, bu konuda cevap arayan, kendisi, çocuğu ya da yakınıyla ilgili danışmak isteyen herkesin, “115” numaralı danışma hattından kendilerine ulaşabileceklerini aktaran Öztürk, “115 numaralı telefonu aradıklarında karşılarında bir klinik psikolog görecekler. Psikolog arkadaşımız onlara gerekli yönlendirmeyi yapacak.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Öztürk, 2-3 merkez ile başladıkları danışmanlık hizmeti sürecini duyulan ihtiyaç doğrultusunda artırdıklarını, son 1 yılda 81 ilde 104 merkeze ulaştıklarını ve 140 binin üzerinde telefon aldıklarını dile getirdi.
Bağımlılık konusunda YEDAM’da dinledikleri hayat hikayelerini “Renklerini Yeniden Kazananlar” adlı kitapta topladıklarını anlatan Öztürk, bağımlılık alanında sorun yaşayan bireylere uzattıkları her eli kıymetli gördüklerini, onlardan gelen geri bildirimleri de çok önemsediklerini bildirdi.
İstanbul ve Ankara’da YEDAM sayısı artırılacak
Prof. Dr. Mücahit Öztürk, YEDAM’ın 81 ilde bulunsa da bazı illerde tek merkezin yeterli gelmediğine işaret ederek, “İstanbul’da 15’e yakın YEDAM’ımız var. O sayı artacak. Ankara’da da sayı artacak. Talebe ve isteğe göre, bize gelen geri bildirimlere göre sayıyı artırma imkanımız var. Çünkü bütün bu bağımlılıkla ilgili süreçte en önemli durum bir sistem oluşturmaktır. Biz YEDAM’da bir sistem oluşturduk. Bu sistem sadece Türkiye’de değil, dünyada da aslında kullanılabilecek bir sistem ve bu sistemi muhtemelen ihraç etmeye de başlayacağız.” diye konuştu.
“Bırakabilirsin” mobil uygulaması 30 bin indirme sayısına ulaştı
Sağlık Bakanlığı ile geliştirdikleri ve şubat ayında tanıttıkları “Bırakabilirsin” mobil uygulamasından da bahseden Prof. Dr. Mücahit Öztürk, şöyle devam etti:
“‘Bırakabilirsin’ bizim daha önce de var olan bir internet sitemizden, uygulama şeklinde cep telefonlarına aktarılabilecek bir şey. Hedefimiz şuydu aslında; birçok insanımızın sigarayı, tütün ürünlerini bırakmakla ilgili istekleri var ama karar almalarında, onlara yol göstermede bazı sıkıntılar olabiliyor. Kişinin adım adım ne yapacağını kişiye yol gösterici bir uygulama bu. Diğer uygulamalardan farkı çok net ve çok önemli. Bizim psikologlarımıza yazılı ya da telefonla ulaşıp, hatta isterlerse randevu alıp yüz yüze ulaşarak destek alabiliyorlar. Şu an 30 binin üzerinde indirme sayısı var.”
Bağımlılıkla mücadelede kişinin kararlılığının ve motivasyonunun önem taşıdığını anlatan Öztürk, bunu teşvik edecek her türlü uygulamaya da hazır olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Yeşilay’ın 102 yıl önce İstanbul işgal altındayken kurulan bir cemiyet olduğunun altını çizerek, “Bu çok kolay bir şey değil. Ülkeniz işgal altındayken bağımlılıklarla ilgili bir dernek kuruyorsunuz. Aydınları etrafınıza topluyorsunuz. Bunu yapan bizim Mazhar Osman Hocamız, Türkiye’de modern psikiyatrinin kurucusu. Ben de bir çocuk ve ergen psikiyatristi olarak, böyle bir kurumun başkanı olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu alanın içerisinde olmak, bu alanda çalışmak da beni çok mutlu ve gururlu kılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.