Son 12 aylık cari dengede Ağustos 2019’dan bu yana ilk kez iyileşme kaydedilirken, ekonomistler yıllık cari dengede aylar itibarıyla bazı dalgalanmalar görülse de 2021 sonu için daha ılımlı rakamların görüleceğini ve 24-28 milyar dolar düzeyinde bir açıkla yılın kapatılabileceğini belirtiyor.
- Ödemeler dengesi verileri açıklandı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, ocakta cari işlemler açığı 1 milyar 867 milyon dolara gerilerken, bunun sonucunda 12 aylık cari açık bir önceki aya göre 166 milyon dolar azalarak 36 milyar 599 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Son 12 aylık cari denge, en son geçen yılın şubat ayında fazla vermiş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinin arttığı mart ayından itibaren eksiye geçmişti. O dönemden itibaren cari dengede kötüleşme yaşanırken, söz konusu veri setinde bu yılın ocak ayı itibarıyla ilk iyileşme gözlendi.
Bu da 12 aylık cari açığın, Ağustos 2019’dan bu yana ilk kez sınırlı da olsa iyileşme kaydettiğini ortaya koydu. Söz konusu veri geçen yılın aralık ayında 36 milyar 765 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti.
Öte yandan AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ocakta 1,7 milyar dolar açık vermesini bekliyordu.
“Yıllık cari açıkta tekrar yükseliş görülebilir”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, geçen yılın ocak ayında 2 milyar dolar açık oluşan cari dengede, bu yılın aynı döneminde 1,87 milyar dolarlık açık verildiğini ifade etti.
Ocak gerçekleşmesinin Ağustos 2019’dan beri yıllık dengede görülen ilk iyileşme olduğuna dikkati çeken Bürümcekçi, şubat ayında öncü verilerin geçen yılın üzerinde dış açığa işaret etmesi ve turizm ile taşımacılık gelirlerinde süren zayıflığın, yıllık cari açıkta tekrar yükseliş görüleceğini düşündürdüğünü söyledi.
Bürümcekçi, cari açıkta ocak ayında gözlenen iyileşmede, dış ticaret dengesinin daralmasının ana etken olduğunu aktararak, finansman tarafında ise yüklü net hata-noksan girişi ve başta portföy yatırımları olmak üzere finansman fazlası sağlanmasıyla resmi rezervlerde 3,6 milyar dolarlık artış gözlendiğini kaydetti.
Geçen yıl cari dengenin, iç talep kaynaklı büyüme, altın ithalatı, turizm ve taşımacılık gelirlerinin sert düşüşü gibi birçok olumsuz faktörün bir araya gelmesiyle belirgin kötüleştiğini anımsatan Bürümcekçi, “Bu yılın seyri açısından bu faktörlerin gelişimi yine çok kritik olacaktır. Petrol fiyatları geçen yıl 2019 ortalamasının altında kalarak cari açığı azaltıcı etkide bulunmuştu, ancak bu faktör 2021’de fiyatların 70 dolara dayanmasıyla aleyhimize dönecektir.” dedi.
“Emtia fiyatlarındaki artışın cari dengeye olumsuz yansımaları gözlenecek”
Haluk Bürümcekçi, emtia fiyatlarındaki genele yayılan artışın da cari denge üzerinde olumsuz yansımalarının gözleneceğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Altın ticaretinde geçen yıl verilen açık 22,4 milyar dolarla önceki yıla göre 13,1 milyar dolar artmıştı. Yerleşiklerin portföy tercihi ve TCMB rezervlerinde artan payı nedeniyle gözlenen bu yükseliş, 2021’de yerini geçmiş dönem ortalamalarına doğru düşüşe bırakabilir. Buna ek olarak, turizm net gelirleri 2020’yi 9,2 milyar dolarla önceki yıla göre 16,5 milyar düşüşle kapatmıştı. Salgın kısıtlamalarıyla gözlenen bu düşüş aşılama çalışmalarına bağlı olarak yerini kısmi toparlanmaya bırakabilir. Bu bağlamda, enerji ve diğer emtialar ithalatında fiyat etkisi kaynaklı artışa karşılık, altın ithalatındaki azalış ve turizm net gelirlerinde toparlanma bu durumu telafi edebilir.”
Bunların yanı sıra yurt içinde kredi artış ivmesinin azalmasıyla iç talepteki yükselişin hız kesecek olmasının da cari dengeye olumlu yansıyabileceğine değinen Bürümcekçi, ancak bu etkinin, yavaşlamanın şimdilik ılımlı boyutta olmasıyla henüz sınırlı boyutta kaldığını vurguladı.
Bürümcekçi, bu doğrultuda, 2021’de 24 milyar dolar cari açık öngördüklerini, bu tahmin üzerindeki risklerin hafif yukarı yöne döndüğünü düşündüklerini aktardı.
“Yıllık cari açığın 2021’de geçen yıla göre yavaşlamasını bekliyoruz”
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan da, geçen yıl cari açık açısından kredi büyümesi ve altın ithalatının belirleyici olduğunu, bu kalemler içinde altın ithalatında yavaşlamanın başladığını söyledi.
Turizm gelirlerindeki azalma etkisinin, bu yıl daha normal geçmesi beklenen bir sezonla beraber belli ölçüde toparlanma gösterebileceğini anlatan Erkan, bu bakımdan, özellikle bahar aylarından sonraki dönemde hizmetler dengesinin olumlu etkilenmesini beklediğini bildirdi.
Erkan, yurt içinde daha sıkı finansal koşullara rağmen iç talep tarafında ithalatın yüksek devam etmesi nedeniyle belirleyici bir yavaşlama görülmediğini vurguladı.
Ortodoks para politikasının etkisiyle 2021’de cari açık finansmanında rezerv kullanımı ihtiyacının azalmasını beklediklerini aktaran Erkan, “Yılın ilk 2 ayına dair dış ticaret verileri altın ithalatı tarafında yavaşlamaya işaret etmektedir. Söz konusu kalem, en yüksek ithalat yapılan fasılların arasından çıkmıştır. Buna karşılık, iç talep devam etmekte ve ithalatın belli oranda yüksek kalmasına yol açmaktadır. Buna, özellikle enerji faturamızda en önemli etken olan petrol fiyatını dahil ettiğimizde fiyat bazında cari açığı artırıcı etkisi bulunmaktadır. Yıllık cari açığın 2021’de geçen yıla göre yavaşlamasını ve 28 milyar dolar civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.” diye konuştu.