Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde görevli hemşireler, yaşamla ölüm arasındaki hastaları hayata bağlamak için mücadele ediyor.
Kalp açısından ciddi hayati risk altındaki hastaları yakından takip eden koroner yoğun bakım hemşireleri, tedavilerinin yanı sıra hastalara psikolojik destekte de bulunuyor.
Hemşireler, çoğu zaman yoğun bakımda yatan hastaların hayati bulgularında oluşacak en ufak değişikliklere anında müdahalede bulunuyor.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi koroner yoğun bakım ünitesi sorumlu hemşiresi Nurgül Atalay (52), AA muhabirine, 35 yıldan bu yana görev yaptığını söyledi.
Kentte farklı hastanelerde çalıştığını ve 2004’den bu yana da koroner yoğun bakım hemşireliğini sürdürdüğünü anlatan Atalay, bu işin büyük fedakarlık gerektirdiğini aktardı.
Atalay, hastalara şifa olabilmek ve destekte bulunabilmek için çoğu zaman ailesini ihmal ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerçekten ağır şartlarda çalıştık. Zorlanarak çalıştığımız günler oldu ama yine de bu mesleği severek ve zevkle yapıyorum. Bu iş yüzünden çocuklarımızın birçok şeyine yetişemedik çünkü daha önceden şartlarımız daha da ağırdı. Ben 40 günlük bebeğimi bırakarak işe gelmiştim. Daha sonra şartlar daha iyi oldu, çalışma şartları, doğum ve süt izinleri düzeltildi. Daha da fazlasının yapılmasını istiyoruz.”
Mesleklerinin manevi hazzının olduğunu dile getiren Atalay, şöyle devam etti:
“Annesinin babasının, çocuklarının dayanamadığı hastalara sabırla şefkatle yaklaşıyoruz. Onları sürekli kendi annemiz, babamız ve sevdiklerimiz yerine koyarak müdahale ediyoruz. Zor şartlarda çalışıyoruz ama mesleğimizin ayrı bir güzelliği var. Manevi çok şey kazandırıyor insana. Hakkıyla güzellikleriyle yaparsan insanı manevi yönden doyurucu bir meslek. Hastanın bir teşekkürü, duası bize yetiyor.”
“Yoğun bakım hastalarına psikolojik destek çok önemli”
8 aylık hamile 27 yaşındaki hemşire Ayşe Gölükçü de 7 yıldan bu yana çalıştığını, 4 senedir de yoğun bakım hemşiresi olarak görev yaptığını söyledi.
Yoğun bakımda çalışmayı zor olmasına rağmen çok sevdiğini belirten Gölükçü, “Bakım yaptığım hastadan geri dönüş aldığımda beni mutlu ediyor. Yoğun bakım hastalarına psikolojik destek çok önemli. Sabah bir girdiğinde ‘Günaydın’, nasılsın?’ demek ilaçtan daha çok tedavi edici bir yöntem bence. Hani yaşlılar da bebek gibi ilgi, şefkat istiyorlar, tedavisini verirken biraz güler yüz, nasıl olduğunu sormak, ‘Biraz daha iyisin’ demek bile iyileşmelerini sağlıyor. Hastaların duasını almak psikolojik olarak beni de çok rahatlatıyor.” diye konuştu.
Gölükçü, özellikle Kovid-19 sürecinde hastaları hayata bağlayabilmek adına yoğun mesaiyle çalıştıklarına işaret etti.
Hamileliğinin 4. ayında kendisinin de Kovid-19’a yakalandığını ifade eden Gölükçü, büyük sıkıntı yaşadığını ancak evdeki izolasyon sürecinin ardından tekrar hastalarına şifa olabilmek adına görevine döndüğünü anlattı.
Sorumlu hemşire Ayşe Cin de 18 yıldır görev yaptığını ve iki çocuğunun olduğunu aktardı.
Eşinin şehir dışında çalışması nedeniyle ev ile hastane arasında yoğun bir mesaisinin olduğunu anlatan Cin, “Hem bu mesleği yapıp hem anne olmak çok zor ama işimi seviyorum. Allah’tan seviyoruz ki bu işi yapabiliyoruz, yoksa zor olurdu. Psikolojik olarak her türlü yoğunluğu, zorluğu var. Burada bütün enerjimi, sabrımı tüketiyorum eve gidip çocuklarımla istediğim kadar ilgilenemiyorum.” dedi.
Cin, yoğun bakımda hastalara tedavinin yanı sıra psikolojik destek de sağladıklarını, onlara moral olmaya çalıştıklarını söyledi.
Yoğun bakımdaki hastaların uzun süre kapalı ortamda kalmaları nedeniyle ruh hallerinin kötüleşebildiğine dikkati çeken Cin, şunları kaydetti:
“Burada hastalarla kendi annesi, kız kardeşi gibi destek olarak konuşmamız, sohbet etmemiz gerekiyor. Diyelim evde büyük sorunlar yaşıyorsunuz ama onları dışarda bırakıyorsunuz. Buraya geldiğinizde her şey bitiyor, işinizi yapıyorsunuz. Yüzünüzün gülmesi, mutlu olmanız ve pozitif enerji yaymak zorundasınız.”
Merve Velioğlu, 4 yıldan bu yana yoğun bakım hemşiresi olarak çalıştığını ve işini severek yaptığını söyledi.