Uşak İl Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Zafer Bozdemir, üzerine yaptığı işlemeler ve figürlerle yumurta kabuklarını birer sanat eseri haline getiriyor.
Koruma Şube Müdürlüğünde görev yapan iki çocuk babası Zafer Bozdemir (48), 2017 yılında yumurta oyma sanatıyla ilgili izlediği bir videodan etkilenerek bu sanatı denemeye karar verdi.
Kendisine oyma işlemi yapacağı mikromotor adı verilen cihazı alan Bozdemir, deneme yanılma yöntemiyle atık yumurta kabuklarının üzerine çeşitli figürler ve motifler işlemeye başladı.
Bu alanda kendisini geliştiren Bozdemir, kent merkezinde kiraladığı 10 metrekarelik atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Mesai saatlerinin ardından atölyesine geçen Bozdemir, çeşitli boyutlardaki içi boşaltılmış yumurta kabuklarının üzerine Türk bayrağı, Türkiye haritası, çeşitli yazılar, desenler ve figürler işliyor.
Bozdemir, atölyesinde yaptığı işlemeleri çoğaltıp, ilerleyen zamanlarda bir sergi açarak yumurta oyma sanatının Türkiye’de bilinirliğinin artmasına katkı sağlamak istiyor.
Hint bülbülünden deve kuşu yumurtasına
Zafer Bozdemir, AA muhabirine yaklaşık 5 yıldır yaptığı yumurta oyma sanatının kendisine çok iyi geldiğini söyledi.
Boyutu en küçük olan Hint bülbülünden en büyük deve kuşu yumurtalarına kadar çeşitli boyutlarda çalışma yapabildiğini, altına küçük bir delik açarak içini boşalttığı yumurtaları, zar temizliğinin ardından kuruttuğunu anlattı.
Kuruyan yumurtanın üzerine hayal ettiği resim ya da figürlerin eskizini çizdiğini, daha sonra oyma ve delme işlemine geçtiğini aktaran Bozdemir, rengarenk boyadığı yumurtaların bazılarını led ışıklarla farklı bir görünüme kavuşturduğunu dile getirdi.
“Bu iş bana sabrı öğretti”
Bu sanatın sabır ve hassasiyet gerektirdiğini, öğrenme aşamasında çok zorluk çektiğini anlatan Bozdemir, “Bu iş bana sabır kattı. Bunu herkes yapabilir diye düşünüyorum ama herkes aynı sabrı gösterebilir mi? Çünkü çalıştığımız materyal yumurta. En hassas, en kırılgan madde. Günlerce uğraşıp son aşamada kırıldığı oluyor. Çizim yaparken, temizlik yaparken kırılabiliyor. Milimetrik bir materyal. Eğer bıkarsanız, geri çekilirseniz soğumanıza sebep olur. Burada da sabır giriyor.” ifadelerini kullandı.
Bu sanatın dünyada yaygın olduğunu, Türkiye’de çok fazla uğraşan kişinin olmadığını söyleyen Bozdemir, çalışmalarını gören kişilerin şaşırdığını belirtti.
Bozdemir, eserlerini bu sanatla ilgilenen kişilerin oluşturduğu sosyal medya platformları üzerinde sergilediğini aktararak, sergi açmayı ve bu hobiyle uğraşmak isteyenlere eğitim vermeyi istediğini kaydetti.
“Mesleğime çok olumlu yansıdı”
Boş zamanlarının çoğunu atölyesinde geçirdiğini anlatan Bozdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tamamen hobi, stres amaçlı yaptığım bir iş. Ben atölyeme geldiğim zaman burayı bir atölye olarak değil, terapi merkezi olarak görüyorum. Yumurtayı elime aldığım zaman hangi şekli yapayım, nasıl bir çizim yapayım, kesim mi yapayım, boyama mı yapayım derken zaten bir süre geçiyor. Ondan sonra her kesimde, delimde üzerimdeki stresin büyük bir kısmının kalktığını hissedebiliyorum.
Sanat insanı stresten uzaklaştırdığı için karşındakini daha iyi anlayabiliyorsun. Ben bunun örneğini gördüm, yaşadım. Bir olaya gittiğim zaman, herhangi bir şeye müdahale ettiğim zaman daha önceden yapamadığım şeyleri, şimdi daha rahat yapabiliyorum. Karşımdakini çok daha rahat anlayabilme özelliği verdi bana. Bu da çok güzel bir olay. Mesleğime çok olumlu şekilde yansıdığını hissediyorum.”