Dünya borsaları enflasyon ve resesyon riskleri arasında bocalamaya devam ederken, Powell’ın ABD Kongresi’nde iki gün sürecek yarıyıllık Para Politikası Raporu’na ilişkin sunumu ve sonrasında vereceği mesajlar yatırımcıların odağında bulunuyor.
Dün, ABD Senato’sunda para politikası raporunu paylaşan Powell, bankanın temmuz sonrası için politikalarının gelecek makroekonomik verilere göre toplantıdan toplantıya kararlaştırılacağını söyledi.
Powell, gelecek aylarda enflasyonun düştüğüne dair ikna edici kanıtlar arayacaklarını belirterek, devam eden faiz artışlarının uygun olacağını öngördüklerini ifade etti.
Fiyat istikrarını yeniden sağlamak için gereken kararlılığa sahip olduklarını vurgulayan Powell, herkese fayda sağlayan güçlü bir iş gücü piyasası koşullarının sürdürülebilirliği için enflasyonun düşürülmesinin çok önemli olduğunu kaydetti.
Powell, yükselen enflasyona karşı 100 baz puanlık faiz artışının masada olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine ise “Hiçbir amaç için masadan bir şeyi kaldırmayacağım.” yanıtını verdi.
Tahvil piyasalarında Powell’ın açıklamaları sonrası tahvil faizleri gerilerken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 15 baz puan azalışla yüzde 3,15’e indi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise gelecek toplantıda Fed’in politika faizini 75 baz puan artıracağına neredeyse kesin gözüyle bakılırken, eylül toplantısında da 75 baz puanlık artış ihtimali yüzde 36 seviyesinde bulunuyor.
Dün, Fed yetkilileri de açıklamalarına devam ederken, Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, Fed’in enflasyonu düşürmek için neler yapılabileceğini, politika faizini yüzde 3’e çıkardıktan sonra düşünmesi gerektiğini belirtirken, Chicago Fed Başkanı Charles Evans enflasyonda iyileşme olmaması halinde temmuzda 75 baz puanlık faiz artışının uygun olacağını dile getirdi.
Öte yandan, ABD Başkanı Joe Biden, ülkede artan benzin fiyatlarıyla mücadele amacıyla federal benzin vergisinin eylül ayına kadar 3 ay süreyle askıya alınması için Kongre’ye çağrıda bulundu.
Söz konusu gelişmelerle düşüş eğilimini sürdüren Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 4,7’lik düşüşün ardından bugün yatay seyirle 107,2 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Dün New York borsasında dalgalı bir seyir izlenirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,13, Nasdaq endeksi ve Dow Jones endeksi yüzde 0,15 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yatay bir seyirle başladı.
Avrupa’da, yükselen enflasyonla birlikte enerji arz problemlerinin bölge ekonomilerinin büyümesini engelleyebileceği endişesi gittikçe güçleniyor.
Dün, İngiltere’de Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 9,1 artarak ülkenin son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla karşı karşıya kaldığına işaret ederken, bölgede Rus gazının potansiyelin yüzde 40’ına gerilemesi bölge ekonomileri için resesyon riskini güçlendiriyor.
Para piyasalarında ise Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yıl sonuna kadar 150 baz puan faiz artıracağı fiyatlanmaya başlarken, bölgede artan enerji maliyetleri söz konusu yükselişte etkili oluyor.
Dün, Avrupa borsaları negatif bir seyir izlerken, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,11, İngiltere’de FTSE 100 yüzde 0,88, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,81 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,36 değer kaybetti. Avrupa’da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de düşüşle başladı.
Asya borsaları, artan resesyon endişeleriyle birlikte yön bulmakta zorlanırken, Çin’in teknoloji şirketlerindeki regülasyon adımlarında sona yaklaşıldığına ilişkin haber akışı Çin borsasını destekliyor.
Çin’in teknoloji devi ANT Grup’un ay sonuna kadar önemli bir finansal lisans için başvuru yapacağına yönelik haberler, 2020’den bu yana devam eden regülasyon adımlarında sona gelindiği şeklinde yorumlanırken, ülke yönetiminin ekonomiyi destekleyici adımlarını hızlandırabileceği beklentisi de artıyor.
Öte yandan, BRICS Liderler Zirvesi öncesinde düzenlenen iş forumunda konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Batı’nın Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlarını, ülkelerin adını anmadan eleştirdi. Zirveden gelecek haber akışının piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre ise Japonya’da imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 52,7’ye gerilerken, hizmet sektörü PMI 54,2’ye çıktı.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,6 gerilerken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,3 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2 değer kazandı.
Yurt içinde, gözler bugün TCMB’nin gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrilirken, AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB’nin politika faizini yüzde 14’te sabit bırakacağını öngörüyor.
Dün küresel pay piyasalarındaki belirsizliklere paralel dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,06 azalışla 2.574,30 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yatay bir seyirle 17,3420’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,3510 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün TCMB’nin faiz kararının yanı sıra Fed ve ECB yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de takip edileceğini belirterek, veri gündeminde ise dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve ödemeler dengesinin öne çıktığını kaydetti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.555 ve 2.530 seviyelerinin destek konumunda olduğunu dile getiren analistler, 2.600 puanın önemli direnç konumuna geldiğini söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, haziran ayı finansal hizmetler güven endeksi
10.30 Almanya, haziran ayı imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI
11.00 Avro Bölgesi, haziran ayı imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI
11.30 İngiltere, haziran ayı imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI
14.00 Türkiye, TCMB’nin faiz kararı
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
15.30 ABD, 1. çeyrek ödemeler dengesi
15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları
16.45 ABD, haziran ayı imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI
17.00 ABD, Fed Başkanı Powell’ın konuşması