Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, cumhurbaşkanlığı seçiminin Moldova’nın tüm bağımsızlık yıllarının en antidemokratik seçimi olduğunu, yetkililerin muhalefete ve bağımsız medyaya, özellikle de Rusça yayın yapan medya kuruluşlarına karşı benzeri görülmemiş baskılar uyguladığını belirtti.
Bunun Moldova’nın bağımsızlık yıllarında yaşanan en antidemokratik seçim kampanyası olduğunu söylemek abartı olmaz. Bu kampanyanın ayırt edici özellikleri, yetkililerin muhalefete ve bağımsız medyaya, özellikle de Rusça yayın yapan medya kuruluşlarına karşı benzeri görülmemiş baskıları, Batılı ülkelerin seçim sürecine açık müdahalesi ve yetkililer tarafından idari kaynakların geniş ölçekli kullanımı oldu.
Sözcü, 2020 seçimlerinde olduğu gibi Maya Sandu’nun zaferinin Batı ülkelerinde yaşayan Moldova diasporasının oylarıyla garanti altına alındığını, Moldova sakinlerinin çoğunluğunun ise ‘aslında mevcut cumhurbaşkanı ve yetkililerin yıkıcı rotasına güvensizlik oyu verdiğini’ vurguladı.
Zaharova, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun sonuçları, Moldova toplumunda ilk tur ve AB üyeliğine ilişkin referandum sırasında ortaya çıkan derin bir bölünmenin varlığını doğruladı. Bu kutuplaşma, ülke liderliğinin dar görüşlü politikaları ve Batılı ülkelerin iç siyasi süreçlerine müdahalesi nedeniyle tetiklendi” ifadelerini kullandı.